DOMUZ-NÂME
“Avrupa, Amerika!” deyip dururken
Ortalığı kapladı, sardı domuzlar!
Nasıl da anlamışlar merâmımızı
Meraktan bizleri kurtardı domuzlar!
Biz oralara varamadan, geldiler
Bekleyenlerini çabucak buldular
Çiftlikde, sofralarda kanka oldular
İyice tüylendi, gubardı domuzlar…
Bizim çocukluğumuzda kurt çakal vardı
Karşı çalılıklardan bağrışırlardı
Işıksız gecelerde yatan korkardı
Hepsini geçip öne vardı domuzlar!
Nerden peydâ oldular, eskiden yoktu
Tavşan, tilki duyardık; bir de porsuktu
Necisti ve haramdı; gâvurda çoktu
“Aman ha, ateşe yakardı” domuzlar!..
Televizyon gösterdi, filimde gördük
Geceleri yatmadık, ekranı dördük
Biz bu seviyelere kolay mı erdik?
Çağdaş uygarlığa çıkardı domuzlar…
Domuzun lâfı da yok, “hınzır” denirdi
En ağır kelimeydi, zor söylenirdi
En galîz küfürlerden daha zehirdi
Lâfıyla, boğazlar sıkardı domuzlar…
Şimdiki dünyâ domuzlarla barışık
Filmlerde kareler karmakarışık
İzleyen çocuklar dostluğa alışık
Tââ evlere-barklara vardı domuzlar…
Önce turist olarak gezdi her yanı
Sonra virüsleşerek buldu her canı
Genlere işleyip yıktı vicdanı
İnsanlığı ateşe verdi domuzlar…
Domuzlar geldi, memlekete yurt oldu
Ayağına yer etti, başa dert oldu
Gönderenlerin cebri gâyet sert oldu
Vitrinlerde köşe kotardı domuzlar!
Yedi iklim, dört köşe; cirit atıyor
Allâh’tan korkmayanlar alıp-satıyor
Aziz vatandaş yiyip-içip-yatıyor
Kursak, mîde, bağırsak; vardı domuzlar!
Korkunç rakamlardaymış tüketimi
Günbegün artıyormuş üretimi
Bu gidişle bozacak hüviyetimi
Domuzu piyasaya sürdü domuzlar!
Şimdi de moda oldu çıktı gribi
Ne zengini dinliyor ne de garibi
Aşı işleri bile domuzluk(!) gibi
Dövizleri derledi dürdü domuzlar!
Okulda, hastânede; her yerde panik
Memleketin hâllleri çok dramatik
Kaypanalar uzakdan yapıyor nanik!
Ağızları tââ kulağa vardı domuzlar!..
Bu domuz işlerinde var bir mûzurluk!
Ortalıkta dönenler hinlik, hınzırlık!
Domuzlaşmaya karşı var mı hazırlık?
Kurban havalarını kırdı domuzlar!...
Aşısı bile hınzır, alanı felç ediyor!
Hemşiredir demiyor, doktor demiyor
Hacıların peşinde; lâf dinlemiyor
Milleti evirdi-çevirdi domuzlar!
Avrupa Birliğinin yolunda ülke
Kriterlerini hep, edinmiş ilke
Cümle rezâletleri ettirir dikte
Domuzlukları revâ gördü domuzlar!
Zararları mânevî, hem de maddîdir
Tahrîbâtları sinsi; lâkin ciddîdir
Aleyhinde konuşmak kimin haddidir?
Yasaların rûhuna girdi domuzlar!
Televizyonda değil, şimdi her yanda
Önüne çıkabilir, belki arkanda!
Kadem basmış olmalı sırra Tarkan da!
Oktur, yaydır; ne varsa kırdı domuzlar!
Çoktan almış hakkını; serbest dolaşır!
İstediği yere gümrüksüz ulaşır
İster virüs olup vizesiz bulaşır
Çağdaş özgürlüklere erdi domuzlar…
Artık köyümüzde; bahçede-bağda
Çakallar gideli; kraldır dağda
Sabah, ya da akşam; dilediği çağda
Ziyârete niyet kurdu domuzlar…
Ne meyvedir diyorlar ne de sebzedir
Bahçe, tarla serâpâ yardı domuzlar
Fındık-fıstık, domates; mısır, fasulye
Hepsini birbirine kardı domuzlar!..
Fındığın derdi yoktu; bir de bu geldi
Amelelerden önce bahçeye daldı
Geriye haşat olmuş ocaklar kaldı
Dallarını yerlere serdi domuzlar…
Zararın-ziyânın haddi-hesâbı yok
Kimini aradan çıkardı domuzlar
Ümitler hayâller târümâr oldu
Üreticiyi kâlpten vurdu domuzlar…
Uzaklaştırdık evden atı, katırı
İnek-dana ne varsa vurduk satırı
Artık gözetmez olduk helâl hatırı
Tezgâhı haramlara kurdu domuzlar…
Adı sarımsak, soyadı Anadolu
Batı hastalığından kurtulma yolu
Toprağımız bereket; hep ilaç dolu
Yerli malını hakir gördü domuzlar…
Hem, zenginin malında fakirin payı
Unutma fındığı, hem, mısırı çayı
Vermediğinde alır domuz ya ayı
Öşürü unutturdu, yerdi domuzlar…
Nûrânî, her şeylerde vardır bir hikmet
Selim bir akıl ile, yeter ki fikr’et
Sebepsiz bir şey yoktur, almalı ibret
Domuzlaştırmadan yurdu domuzlar!...
ORDU HAYAT GAZETESİ
12.11.2009