Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2009, (MIZRAP 2009)
BAYRAM ÖNCESİ, GREV GÜNCESİ..
1177 defa okundu,

Bayram öncesi, arifenin arifesi gün, Çarşamba gün grev vardı ülke çapında. Şehrimiz de bundan nasîbini aldı. Ortada, karıştırıcılar tarafının istismarına açık kritik bir durum söz konusu olduğu için tüm güvenlik birimleri ve memleketin eski günlere bir daha dönmesini istemeyen sağduyulu yürekler endîşeliydi doğal olarak. Duâ ediyorlardı için için, aman huzûr bozulmasın, bayram arifesinde bir tatsızlık çıkmasın, bulanık suda balık avlamak isteyenlere gün doğmasın diye!

O gün ben de işlerim dolayısıyla şöyle bir dolaştıktan sonra, gazeteye uğrayıp iş yerine döndüm. Herhangi bir olağanüstülüğe şâhit olmadım. Yalnız uzaktan davul gırnata sesleri geliyordu. Bir taraflarda bir coşku vardı. Bayram mıydı, yoksa seyran mı? Ne olduğunu, nasıl olsa duyardık! Onun için pek de ilgilenmedim.

Ama, edindiğim intibâ, vatandaş ekseriyeti bu tür zoraki çıkışlara prim vermiyor artık. Sokaktaki konuşmalara kulak kabartmanıza gerek yok. İnsanlarımız birbirleriyle ayaküstü konuşurken bile seslerini özellikle yükseltiyorlar ki çevreden de duyulsun ne dedikleri:

Selâmün aleyküm! Hayr’ola, nereden böyle?

Aleykümselâm. Mâlum bu gün hafta. Bayram öncesi, Çarşamba pazarına bir uğrayalım dedik. Belediyede işlerim vardı. Grev varmış, öğleden sonra gel dediler.

Ben de denk geldim. İki saat kadar önce ben de oralardaydım. Neymiş; grev varmış. Memurlar orada. Öğrenciler zâten bayılıyor!

Çoğu öğrencilerin nerelerde dolaştığı belli değil. Bir kısım öğretmenler öğrencileriyle bir aradaydı. Belediye Meydanında davul çalıyorlardı. Memurlar çalıyor, çocuklar oynuyor gibiydi. Neşeleri yerindeydi.

GÖREVSİZ GREV!

N’olacak, maaş geliyor. Kömürler veriliyor. Bayram da geldi. Domuz gribi, domuzların bahçeleri harap ettiği gibi okulları ve resmî dâireleri birer-ikişer yokladı, hasır etti! Millet izinli, raporlu. Tâtil üstüne tâtil. Görev zâten yapılamıyor. Bu neyin grevi, anlayamadık! Yapılmayan görevin grevi!

Her hâlde zamdır dertleri. Neye zam geliyor ki maaşa da gelsin?! Hem, görev alana kadar başvurmadık kapı bırakmıyorlar, ayaklarına yer ettikten sonra da devlete kafa tutuyorlar! Hiç maaşı olmayan bir sürü insan var memlekette. Onlar ne yapsın?

İki kişi böyle konuşurken, diğer taraftan bir kişi daha girdi söze:

Bunlar öğretmen ya da memur olacakları zaman ne kadar maaş alacakları belli değil mi? Azınsıyorlarsa, baştan görev istemesinler! Başkalarına da sebep olmasınlar hiç olmazsa! Komşumun üç çocuğu da üniversite mezunu, hiç birinin işi yok. Peki bunlar ne yapsın? O da grev yapsın diyeceksin ama önce işe girmesi gerekli onun için de!

Hem, memur grevinde parti arabalarının ne işi var? CHP otobüsünü gördüm orada. Memurlar üzerine çıkmış bağırıp-çağırıyorlardı!

Arkadaş, bu işler derin fitne-fesatçıların işi! Huzurdan rahatsız olanlar var. Bana kalırsa bu işin arkasında Ergen derin karıştırıcılar var. Âh bir karıştırabilseler ortalığı ve eski günlere dönebilseler yok mu; seyret sen o zaman! Allâh korusun!

Desene hiç iyiye gitmiyoruz!

Öyle değil. İnşâllâh olmaz. Allâh bu günleri gösterdi, çok şükür. Karıştırıcılar cezalarını bulacaklar. Günlerin daha iyilerini göreceğiz inşâllâh. Ben ümitliyim. Bu millet duâlı millet!

Biraz ilerliyoruz. Bir kavşağı geçtik gidiyoruz. Vatandaş yanındakiyle konuşarak geliyor. Hem trafiğe dokunduruyor, hem millete, hem grevcilere:

Kriz diyorlar! Ne krizi arkadaş? Kriz, nasıl krizse yolları kesmiş; baksana! Her yer araba! Yürü yürüyebilirsen!

Kriz var olmaya var da, yokluk krizi değil; varlık krizi beyim!

Çok doğru. Geçen hafta yayla yollarına giden-gelen arabaların haddi-hesabı yoktu. Neyle gidiliyor oralara? Tabiî ki arabayla ama, araba neyle gidiyor? Elbetteki parayla!

MİLLET İŞİN FARKINDA

Millet böyle konuşuyor. İşin farkında. Ağzını tutamazsınız. Bir şey de yutturamazsınız! Siz ne derseniz deyin! Demenize de gerek yok aslında. Tıpkı bizim şu an yaptığımız gibi. Bizim yaptığımız ayna tutmak. Elçiye zevâl olmaz.

İşte, böylesi konuşmalar ve kafa karışıklıklarıyla arife gününe geldik. Bereket, korkulan olmadı. Bayramsa, havasıyla suyuyla tam bir bayram oldu çok şükür. Yarın da, Bayramın ardından diyerek devâm edeceğiz inşâllâh.

            Bayramınızı tekrar tebrik ediyorum.

Yüce Mevlâmızın, bayramlarımızı, bizi sonsuz  bayramlara ulaştıracak

hidâyet yolunun basamakları eylemesini niyâz ediyoruz ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

30.11.2009