OSGED’İN YÂDI, ENSAR’IN ŞÂDI…
Geçtiğimiz cumartesi, dolu dolu geçen günlerimizden birisi oldu elhamdülillâh. İlim, fikir ve gönül adamlarımızdan Mahmud Esad COŞAN Hocaefendi’yi, doğumlarının 74. yılı münâsebetiyle anmak üzere Ordu Sosyal Gelişim Derneği’nin (OSGED) düzenlediği programa katıldık.
Merhum Hocaefendi, ülkemizde ve İslâm Âleminde âlim ve aksiyoner kişiliğiyle tanınıyor. Bu anlamda yaptığı çok çeşitli gayretlerinin bir sonucu olarak gerçekleştirmeye çalıştığı bir faaliyet için gittiği Avustralya’da 4 Şubat 2001’de bir câmi açılış programına giderken meydana gelen trafik kazâsında rahmet-i Rahmân’a kavuşmuştu. Ordumuz’dan bir grupla bulunmak nasîp olan cenâze namazı, 9 Şubat 2001 târihinde İstanbul Fâtih Câmii’nde Cumâ’nın ardından yüzbinlerin katılımıyla kılındı. Merhum tâ oradan omuzlarda götürülerek Eyüp Sultan Mezarlığı’nda toprağa verilmişti. Allâh(CC) rahmet eylesin. Bizleri de sâlihlerle haşr ü cem’ eylesin. Âmin…
Peygâmberimiz (SAV) “Âlimler peygâmberlerin vârisleridir.” buyuruyor. Bir Kelâm-ı Kibârda da “Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir.” deniliyor. Gerçekten öyle olmalı ki, yâd edilmeleri bile ne kadar bereketli olabiliyor. Bunu o gün orada bütün derinliğiyle yaşadık.
ÂİDİYET GERÇEĞİ
Program, şehrimiz adına bizi ümitlendirdi. OBKT’de gerçekleştirilen program kadar, katılım da çok güzeldi. En güzeli de, insanların âilece gelmiş olmalarıydı. Çocukların ve gençlerin çokluğu sevindiriciydi. Âidiyete en çok ihtiyâcı olanlar onlar çünkü bu gün. Yoksa, geçmiş çağların hiç biriyle kıyas edilemeyecek renk, câzibe ve çeşitlilikle bezeli bu günkü ahlâkî keşmekeş ortamında bir yerlerde kayb’olup gitmeleri söz konusu her an; Allâh(CC) korusun.
“Yalnızlık Allâh’a mahsustur.”, “Yalnızların arkadaşı şeytandır.” Bunları atalarımız söylemiş. Bir bildikleri var her hâde. Herkesin arkadaşa, çevreye ihtiyâcı var yâni. Tabiî ki, temiz çevreye. Bu mânâda çocuklarımızı böyle yerlere getirmek, âlimler ve onların izlerinden gidenlerle tanıştırmak, onlar için yapacağımız işlerin en başında geliyor. İnanıyorum ki, bu gün bir çok iyi yaratılışlı insan iyi arkadaşlara denk gelmemenin ve temiz bir çevrede yer alamamanın sıkıntılarını çekiyorlar.
GERÇEK BİR DOST ELİ
Eğer düşünülürse, kişinin kendisiyle baş edebilmesi için bile arkadaşa ihtiyâcı var. Nefis de, şeytan da en zorlu düşmanlarımız. Onlarla baş etmek için iyi arkadaşlara, temiz dostlara ihtiyaç yok mu sizce de? Nitekim, bizde bir tâbir vardır; “Bir kişinin kendine ettiğini 9 köy birikse yapamaz!” diye! İyi arkadaş edinmemek, ilim peşine düşmemek, Rabbimizin ilk emrinin “OKU” olmasının ve de “Doğrularla berâber olun!” emrinin hikmetini kavrama peşine düşüp gereğini yapmamak, kişinin kendisine ve çocuklarına yapabileceği kötülüklerin en büyüğüdür. Bakınız MEVLÂNÂ ne güzel ifâde ediyor bunu:
Kişinin kendine ettiğini
Edemez kişiye hiçbir fânî
Tutmasa gerçek bir dost elini
Kendi kendisiyle baş edemez
Kişinin kendine ettiğini
Sarhoş edemez, ayyaş edemez
Mezar soyan nebbaş edemez…
Programla ilgili söylenebilecek çok şey var. İlerde yer yer değinebiliriz. Ancak, şu kadarını kısaca söyleyeyim ki, konuşmaların hepsi de güzeldi. Yazıya dökülmeli. Gerekirse bir kitapçık hâline getirilmeli. OSGED’den bunu bekliyoruz.
ORDU’YA DÂİR HAYÂTÎ TESBİTLER
Özellikle konuşmalarda geçen Ordu’ya dâir bölümler irdelenip, değerlendirilmeli; gerekli dersler çıkarılarak, “mâkus tâlih!”in yenilmesi için yapılabilecekler meyânında hemen seferber olunmalıdır. Bu yâd programı da sanki bunun başlangıcıydı. Samîmî, doğal, duru ve oylumluydu.
Osman ÇELİK Hocamız başta olmak üzere, OSGED Başkanı Nurettin ODABAŞ, Organizatör Hüsnü AYAR, konuşmacılar Hüseyin DİKİCİ ve Mümin Esat KILIÇKAYA Beylere ve tüm emeği geçenlere bir Ordulu olarak şahsım ve şehrim adına teşekkür ediyorum. Bilhassâ yeni neslin ihtiyâcı olan benzer programların devâmını bekliyor, her türlü çalışmalarında başarılar diliyoruz.
ENSAR VAKFI HEYETİ
Aynı gün akşama doğru da Ensar Vakfı’nın İstanbul’da bulunan genel merkezinden misâfirlerimiz vardı. Başta Genel Müdür Hüseyin KADER’le 5 mütevellî heyet üyesinden oluşan bir grup yetkili, Ensar Vakfı Ordu Şûbesi’ni ziyâret ederek incelemelerde bulundular.
Bizimle ve bayrağı bizden devr’alan, Ordu şûbe başkanı arkadaşımız İrfan PAK ve diğer şûbe yönetim kurulu üyeleriyle bir grup eğitimci ve ilgililerle görüşüp sohbet eden ziyâretçiler daha sonra, programları dolayısıyla Ünye’ye döndüler. Sabah da İstanbul’a hareket edecek olan yetkililer, yeni katılacak arkadaş grubuyla birlikte Ordu’daki hizmet performanslarının artacağını, önümüzdeki günlerin bunu göstereceğini belirttiler.
Ensar Vakfı’nın daha iyi hizmet etme arayış ve gayretleri de ümit verici. Bu ziyâretin de hayırlı netîceler getirmesini diliyorum.
Her iki kuruluşumuza da her türlü gayretlerinde üstün başarılar niyâz ediyor, kültürümüz, irfanımız, neslimiz, kendimiz ve de kentimiz adına hayırlı çabalarının bereketlerle sonuçlanmasını temennî ediyorum, ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
25.01.2010