“HOŞGELDİNİZ” EREN’LER!
İlk başta yeni yazarlarımıza “HOŞ GELDİNİZ” diyor, Ordu Hayat Âilesi bünyesinde güzel hizmetlere hep birlikte imza atmanın hazzıyla, nice kıvanç ve mutlulukları sonsuza dek yaşamayı diliyor, saygılar sunuyorum.
Öteden beri, imkânlarının el verdiğince yüreğinin sesini bizlerle paylaşan, her biri bir köşeden GÖNÜL POSTASI’yla, İLMİHÂL’iyle bizlere ve sizlere seslenen, TAŞLAR ve GEDİKLER diyerek sözü tam yerinde değerlendiren CAN DOST’lara ve TÂRİH GÖZÜYLE bizim adımıza olaylara bakan AYDIN kardeşlere teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Rıdwan EREN Bey Hocamız İSLÂMDA HAYAT konusuyla başladı ve İNSANIN YARATILIŞ GÂYESİ ekseninde yazılarına devam edecek. Mâlum, ilim sonsuz bir deryâ…
Hüsnü YÜCEL Bey’e gelince. O da Rıdwan Bey gibi bildik bir sîmâ. “Cemalettin YILDIZ ve Mehmet SEYDİ beni buraya davet ettiler ve burada da yazacağım.” diyor.
İyi ki dâvet edilmiş ve iyi ki yazıyor. Ordu Belediyesi’ndeki görevi, siyâsetçi kişiliği dolayısıyla Ordu siyâset, ekonomi ve kültür gündeminin nabzını verecek kısa, samîmi ve özlü yazıları şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da merakla tâkip edilecek. Gazetemiz için o da gerçek bir kazanım oldu. Sevinçliyiz, mutluyuz.
Hakîkâten, bizim yazarlarımızın hepsi de oldukça birikimli ve yetkin. Yazıları da profesyonel. Nitekim -Ankara’da yaşadığından olsa gerek, oralarda BAŞKENT NOTLARI tutup Ordu mahallî basınında güncel başlıklarla yayınlayan- Sn. Ali ÖZTÜRK de bu farkı fark edenlerden. 24.01.2010 târihli olarak www.ordugazete.com’a gönderdiği, ORDU YEREL BASINI başlıklı yazısında genelde Ordu Basını’na değinirken, özelde Ordu Hayat Gazetesi’ni anlatıyor:
“Ordu’daki yerel gazetelerden, inter-nette web sitesi olanları, vaktim oldukça bilgisayardan takip etmekteyim.
Hepsinde de yerel konularla ilgili haber ve yorumlar haliyle epey bir yer tutmakta.
Bunun yanında ülkemiz genelini ilgilendiren konularda da bazı yazarlarının yorumları, gerçektenden de genel basındakileri aratmayacak kadar üstün nitelikte.”
“Siyasi görüşlerine katılır ya da katılmayız; bana göre Hayat Gazetesinin bazı yazarlarının köşe yazıları, diğer gazetelerdeki bazı değerli yazar arkadaşlarımızınki gibi gerçekten de okumaya değer nitelikteler…”
Yazıları Ordu OLAY refîkimizde de ayrıca yayınlanan Sn. Ali ÖZTÜRK’ün yazısının diğer bölümlerine de bir başka yazıda yer vereceğiz. Kendisine tüm değerlendirmeleri ve ilgisinden dolayı teşekkür ederken, müsâdesiyle, yaklaşık 3 aydır yazılarına ara veren Ayten ÖZTÜRK Hanım’a da bu vesîleyle bir HOŞGELDİNİZ demeyi fırsat bilmiş olalım. Kendisi, uzun denilebilecek bir aradan sonra “PASAPORT”la döndüğüne göre uzaklardan geliyor olmalı! Fakat bu, bizim bildiklerimizden farklı. İşte, PASAPORT başlıklı yazıdan bir paragraf:
“Her Müslüman günlük hayatının içerisinde salat ve selamları ile "sevgi peygamberi"nin kalbine kalbi ile bir yol arama gayretindedir. Bilir ve inanır ki sevgi kalpten gelip kalbe gider. Kalbi zindeleştiren bu selamlaşmalar inananları, dünyada başlayıp ahirette devam edecek yollara yolcu eder. Peygamber muhabbeti olan bir kalp adeta sonsuzluğun pasaportu gibidir.”
GÖK SOFRASI için pasaportunu almış uçarken YER SOFRASI’nı da ihmâl etmemek sûretiyle, yereldeki bizlere bir nevî jest yapan yazar, sanki etrafımızdaki değerlere dikkât çekmek için özellikle uğramışçasına, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Şehrimizin göbeğindeki “yatır”ı bilirsiniz. Buhara’lı Şeyh Şakir Efendi yatırı. Buhara'dan kalkıp gelmiş, insanlara inanç hizmetlerinde bulunmuş bu muhterem zatın önünden geçerken kalbindeki peygamber sevgisini düşünürüm. O sevgi ve muhabbetin derecesiydi O'nu o günün zor şartlarında buralara getiren.”
Ne mutlu, her nerede ve ne konumda bulunursa bulunsun, o mîrâsa sâhip olduğu bilinciyle davranıp, çevresiyle gönül birliği yaparak, güzel hedeflere kilitlenip, kıyısından-köşesinden hizmet ve himmet kervanına tutunmaya çalışanlara…
Yücel’i, Yatır’ı; sofrası, hatırıyla hoşgeldiniz Eren’ler ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
12.03.2010