Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2010, (MIZRAP 2010)
ÜNYENİN SAĞI, ORDUNUN SOLU..
1456 defa okundu,

ÜNYE’NİN SAĞI, ORDU’NUN SOLU…

Öteden beri Ünye’ye hep imrenmişimdir. Çok konuda bizden daha öndeler çünkü.

Bu duygum, devlet hizmetlerinde her dönem bizi geçmelerinden değil sâdece.

Akkuş’ta görev yaptığım yıllarda gelip-giderken hep uğrar; gezer-dolaşırdım.

Okulları, kitabevleri, matbaa ve gazeteleriyle, faaliyet ve siyâsetleriyle farklıydılar.

Fatsa da öyle. Zâten, o havzayı birlikte değerlendirmek gerekli. Özellikle Ünye’nin,

bizden daha çok bakan’ları oldu. Şu an da devlet ricâli olarak bizden yine öndeler.

Bilhassâ mânevî ve kültürel konularda. Bana mı öyle geliyor yoksa yalnızca?

İsterseniz arz edeyim: Bir Ömer ÇAM Hocamız vardı yüksek okulda okurken.

İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nün en sevilen, babacan hocalarındandı.

Millî-mânevî heyecanları ve engin kişiliği ile Türkiye’ye mâlolmuş bir şahsiyettir.

Köyü, daha sonra Akkuş ilçe olunca oraya dâhil olsa da nüfus kâğıdı Ünye diyordu.

Ayrıca, Ünye’de çok görev yaptığı ve mâcerâlı günler geçirdiği için hâzâ Ünyeli’ydi.

Ben Akkuş’ta görev yaparken yazın köyüne geldiğinde bizi de arar görüşürdük.

Şimdi rahmetli oldu. Ama Ünyeliler VEFÂKÂR. Her ölüm yıldönümünde anıyorlar.

Hâtırasını tâzîz edip, hizmetlerini anlatıyorlar. Hep birlikte duâlar ediyorlar rûhu için.

Bizim anacak, örnekliğiyle meş’ale olacak ne ölü ne diri bir hocamız bile yok henüz. Ordulular olarak, bu konuda hâlâ ne bir çalışmamız, ne de bir derdimiz söz konusu!

Tıpkı daha önce, eli öpülecek, duâsı alınacak bir hocamız olmadığını yazdığımız gibi.

İsim yok değil ama, araştırıp târih sahnesine çıkaracak gayretler yok. Meselâ şu an,

elimde, önsözünü ÜNDER başkanı İdris Nâim ŞAHİN’in yazdığı bir kitap var:

“Sicill-i Ahval Defterlerinde ÜNYE DOĞUMLU OSMANLI DEVLET ADAMLARI”

Yazar İrfan DAĞDELEN. Burada 100’e yakın ismi tıpkıbasım kaynaklarla tanıtmış.

Ordu doğumlu devlet adamı yok mu hiç? Elbette var ama; HAYRÜL’HALEF yok!

Üzerine görev düşenlerin yaptığı bol bol kulüp işleri, danslar, eğlenceler, festivâller vs…

Fakültelerimizin yerel târih ya da edebiyâtla ilgili bir çalışmalarına şâhit olmadık.

Sivil anlamda da kültür-edebiyât ve vakıf çalışmalarında ÜNYE her zaman önde.

Bir SÜKÛT DERGİSİ’ni hatırlıyorum ilk etapta. KERTENKELE var, UZAK var.

Bu yazıyı yazmama sebep, bardağı taşıran son damla; ÜNYE KÜLTÜR var.

Kültür, Edebiyât, Bilim ve Sanat Dergisi diyor logonun altındaki açılımda.

Ünye İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü çıkarmış, ama muhtevâ olarak oldukça sivil.

Zaman zaman bizde de çeşitli dâireler dergi çıkarıyor. Göstermelik. Resmî bülten gibi.

Bu dergi farklı. Ayrıca üzerinde durulmaya değer. Çıkaranları tebrik ediyorum.

Başta Müdür Mehmet GÜR Bey ve Vâhit DURAN, Recâi KESKİN vs. tüm isimleri.

Ünyeliler’in sanatçıları da farklı. Önceki gün haber dikkâtinizi çekti mi bilmiyorum;

Ferhan ŞENSOY Ünyeli’ymiş. Mâlum, Ünye’de CANİK diye de bir dergi var.

2. sayısı yeni çıktı. Ferhan Bey dergiyi duyar duymaz kendiliğinden abone olmuş.

Kimse haber vermeden, o bir şekilde duyunca hemen dergiyi aramış, parayı yatırmış.

Benim yazıyı yazdığım şu anda bir grup Ünyeli İstanbullardalar, heyet hâlinde.

İlim Yayma Cemiyeti’nin kongresine gittiler. Hem de bir araba dolusu. Hizmet aşkı!

Gitme görevi olmayanlar da, “biz de gidebilir miyiz” diye ricâ etmişler ve katılmışlar.

Bizde ise gitmesi gerekenler bile gitmediler. Başta bizler gitmeliydik meselâ!

Yanımıza kimseyi bulamayınca, biz de zâten bahâneye bakıyoruz. Orduluyuz ya!

Biz hep böyleyiz! Burada bir hâl var dostlar. Henüz çözebilmiş değiliz.

Ama çözmek ve bu kısır döngüyü kırmak zorundayız. Artık Üniversite şehriyiz.

Buraya gelen çocukların sorumluluğu bizim üzerimizde. Ev sâhibiyiz çünkü.

Mâkus tâlihini yenmeliyiz bu kentin. Canlanmalıyız. Ünye canlı ve kazanıyor.

Sağduyulu kültürel faaliyetler, vakıf faaliyetleri ve seçimlerdeki tercihleriyle.

Biz “Orduyuz, farklıyız!” deyip çıkıyor; hep âsîleri oynuyor, aykırı takılıyoruz.

Sonuçta da hep zarar ediyoruz. Şu güzel şehirde güzel şeyler yapamıyoruz bir türlü.

İşin siyâsî kıvâmı, bürokratik insicâm boyutu ve kültürel alt yapısı başlıbaşına bir konu. Yazılabilecek daha çok şey var yâni bu vâdîde. “İnşâllâh bir dahaki sefere” diyor;

Ünyeli arkadaşlarımızı, örnek hizmet çaba ve heyecanlarından dolayı tebrik ediyor,  başarılarının artarak devâmı dileğiyle selâm, sevgi ve saygılar sunuyoruz ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

12.04.2010