ŞUBAT DEYİNCE CÂVİT, NÎSAN DEYİNCE; SITKI ÇEBİ…
Tabii bunları ölüm târihleri îtibârıyle söylüyorum. Mâlum, Câvit KALPAKLIOĞLU Ağabey 9 Şubat 2005, Sıtkı ÇEBİ Üstad da 29 Nîsan 2006’da rahmet-i Rahmân’a kavuşmuştu.
Eğer bu insanlar, yaptıkları, yaşadıkları, yazdıkları ve de kişilikleriyle bir yerel değer olarak kabul ediliyor ve toplum hâfızasının bir taraflarında yerlerini almalılar diye düşünülüyorsa ve zaman zaman hatırlanmalarının ve de hatırlatılmalarının gerektiğine inanılıyorsa, bu aylar onlar için adres olabilir. Başlığı bu anlamda koyduk.
Her yörenin kendine has özellikleri vardır. Kişiliği, kimliği, kişileri ve de kimseleri vardır. Tıpkı, her ülkenin çağrıştırdığı isimler gibi, memleketlerin, vilâyet ve bölgelerin, hattâ köylerin maddî ya da mânevî anlamda öncüleri, temsilcileri, önderleri vardır; ki, yaptıkları çalışmalar, ortaya koydukları faaliyetler, bıraktıkları eserler îtibârıyle unutulmazlar arasına girmişlerdir.
Başlıkta yer alan iki ismin, bu özellikleri taşıdığını düşünüyorum. Nitekim, geçen gün arşivde elime geçen, Muzaffer GÜNAY Bey’in kurucu başkanlığı döneminde EĞİTİM-BİR SENDİKASI ORDU ŞÛBESİ tarafından IV. ORDU KİTAP KÜLTÜR FUARI tanıtım ve faaliyetleri çerçevesinde yayınlanan bültende yer alan bilgiler de bizi bu noktada teyid ediyor.
Kasım-Aralık 1998 döneminde yayınlanan bültende, fuarın târihçesinden söz edildiği noktada, katılımcılar bir bir tanıtılırken bu iki isim öne çıkıyor. Hem de, fuarla ilgili etkinliklerin hemen hemen her karesinde mevcutlar.
Bültende, Câvit Bey’in sohbet ve konuşma faaliyetleriyle sıcak tebessümlü fotoğrafları hâricinde, MEMLEKET YAYINEVİ başlığı altında şu cümlelere yer veriliyor:
“Kurucusu ve sâhibi Av. Cavit KALPAKLIOĞLU. Memleket adlı gazetesiyle yıllarca yöremizin tanıtımında büyük hizmetler veren Kalpaklıoğlu önemli bir kültür adamı.
Yayınevi, üç eser yayınlamakla, taşrada böylesine zor bir işin başarılabileceğini kanıtlamış durumda.
Yıllarca, ulusal gazetelerde makaleler yazan Av. Cavit Kalpaklıoğlu, çok değişik yerlerde verdiği konferanslarıyla da tanınmaktadır.”
Aynı bültende, Ordu Kültür Sanat Dünyâsının Duayeni olarak takdim edilen Sıtkı ÇEBİ ile ilgili olarak da şunlar yazıyor:
“Gelmiş geçmiş en önemli ORDU ARAŞTIRMACISI’dır. Bu değerli insan, bıkıp usanmadan çalışmalarını hala sürdürmektedir. Ordu’nun 10 civarında ilçesini ayrı ayrı kitap hâline getirdiği gibi, Ordu Şehri’nin iktisadi, ekonomik, kültürel, tarihi yönleriyle ilgili onlarca eser yazmış bir değer. Sıtkı Çebi şu sıralar, ORDU ANSİKLOPEDİSİ çalışmaları için kolları sıvamış durumda. Ordulu akademisyenlere de başvuru kaynaklığını yapan Sıtkı ÇEBİ, gerçek değeri pek bilinmeyen bir uzman olarak keşfedileceği zamanları bekliyor.
İşte buradan sesleniyorum;
Ordu, yaşı yetmişi geçmiş bu mütehassıs kimliğinin kıymetini mutlaka anlamalıdır. Her nasıl olacaksa, Sıtkı ÇEBİ’den istifade edilmeli, eserlerinden, projelerinden ve hala tükenmeyen enerjisinden gerektiği biçimde ürün elde edilmelidir.
Yarın mı dediniz? Çok geç kalabilirsiniz. Bizden hatırlatması efendim…”
En azından yazarlıkları ve yerel basın-yayın ve kültür hayâtına katkılarıyla unutulmaması gereken bu şahsiyetlerin, şimdi ikisi de rahmetli. İkisinin de yeri boş. Yerleri dolmuş olsaydı, anılırlardı hiç olmazsa. Anmak da anlamakla ilgili çünkü.
Yine de peşin konuşmayalım. Şubat mâlum gündemleriyle kavga-gürültü geçip gitti ama, Nîsan’ın, daha henüz ortalarındayız ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
14.04.2010