GÜZEL ORDU’YA BU “HAVA” YAKIŞMIYOR!
Hangi hava derseniz elbetteki şu KARA MANŞETLER’deki HAVAALANI “HAVA”sı!
Kasdımız bu retçi, dışlayıcı, nefret kokan, sevgisizlik ilham eden negatif kumpanya!
Bu, sevmeyen varmış gibi “YA SEV, YA TERK ET!” karmaşası üretmeye benziyor!
Klâsik anlamdaki solu da, sağı da anlamak mümkün. Onlar muhâlefet çizgisi. Ancak,
ülkede sağduyuyu bayraklaştıranların da “hükûmete red manşetleri” anlaşılır değil!
Çok sevgili arkadaşlar, kusura bakmayın. Bir HAVAALANI tutturdunuz gidiyorsunuz.
OR-Gİ’yi bir TAM-TAM ritmi, Ankara’yla Ordu arası kıyasıya savaş hâline getirdiniz.
OR-Gİ de OR-Gİ! Başka büyük yok! Zannedersiniz ki, bir o kaldı; o da bir yapılıverse,
şu bizim sevgili arkadaşlar, artık hükümete aslâ lâf etmeyecekler. Dikine gitmeyecekler.
Kendileri aleyhte lâf etmeyecekleri gibi, kimseye de ettirmeyecekler. Öyle mi acabâ?!
Peki beyler, şu tünelleri, şu Karadeniz yolunu kim yaptı? Ya baraj ve Dereyolu vs. vs.
Sosyâl alanda yapılan yardımları, köylerdeki uygulamaları; saymaya kalksak, bitmez.
Gözü olan görüyor, kulağı olan işitiyor. Anlamak isteyen anlıyor. Siz de bir düşünün!
Yapılanlar az yatırımlar mı? Ufaktan bir teşekkür ettiniz mi hiç? Oy verdiniz mi?
Şimdiye kadar verdiniz de(!) artık, “HAVAALANINIZI YAPMAYANA OY YOK!” ha!
GÜZEL ŞEHİR, KİBAR İNSAN…
Kardeşler, işin doğrusunu söylemek gerekirse benim de beklentilerim çok bu hükûmetten.
Ağzımı bir açsam neler çıkar kim bilir! Ama her şeyin bir zamânı var bir de usûlü, edebi!
Her şeyden önce, ben de HAVAALANI istiyorum. Taleplere tamâmen katılıyorum. Sâdece,
“HAVAALANINIZI YAPMAYANA OY VERMEYİN!” türü söylemlere katılmıyorum.
Ordululara, şu güzel doğanın kibar insanlarına, böyle bir tavrı aslâ yakıştıramıyorum.
Çok nezâketsiz ve antipatik buluyorum. Bu sloganda pozitif bir hava ve motivasyon yok.
Hükümete, dolaylı bir dayatma var. Küçümseme, kaale almama, sinek kadar görmeme var.
Türk ahlâk ve töresine uymayan büyüğe saygısızlık, hoyratlık, edep-erkân tanımazlık var.
Hiç de efendice olmayan böylesi tavırlara, siz olsanız prim verir, boyun büker misiniz?
Bir vatandaş olarak, gururlu, haysiyetli bir insan ve medenî bir Ordulu hemşehri olarak.
Şimdi, bir çocuğa bile zorla iş yaptıramıyorsunuz. Yaptırsanız da tadı-tuzu olmuyor.
Peki, hükümettekiler insan değil mi? Onların da gurûru, gönlü, hissi, duyguları yok mu?
Bir dilenci sizden zorla para istese verir misiniz? Her şeyin bir âdâbı, kâidesi yok mu?
BU GARÂBET SON BULMALI!
Hem, bu söz kime âit? Tuzu kuruların TOBB Başkanı M.Rıfat HİSARCIKLIOĞLU’ya.
O ve Türkiye’nin kalburüstü iş adamları halkın hükümetini zora düşürme çabasındalar.
Başbakan’ın, “Bize yardımcı olun, herkes iş yerine birer işçi alsın!” gibi gâyet mâkul,
emekten ve çözümden, halktan ve de memleketten yana isteklerine bile %98 red gösterdiler.
Onlar, sizinle hükûmetin arasını açmak için ortaya üfürmüş olabilirler. Kaldı ki, dünkü
MİLLİYET GAZETESİ’nde aradaki buzların çözüldüğü yazıyordu. Şimdi manşet n’olacak?
HİSARCIKLIOĞLU’yla BAŞBAKAN KUCAKLAŞTI. Sizlerde de bir gelişme olacak mı?
Bence olmalı. BU GARÂBET SON BULMALI. Mücâdeleye devam; ama, yakıştığınca!
Benim gibi duygusal kişilerden bâzıları bu noktada benzer çıkışlar yapabilir. Normâldir.
Ama bütün Orduluları böyle magandamsı tavırların içinde göstermeye hakkımız yok.
Bu olayın oyla hiç alâkası yok. Sonucu çok etkilemez. Bizim yaptığımız bize kalır.
HAVAALANI ve TELEFERİK
Eğer tehditle olsaydı AkParti Belediye’yi alırdı. Bu işler gönül meselesi. Havaalanı da!
İki dönemdir Belediye’yi vermeyen Ordu’da hizmet devam etmiyor mu? Geri kalan ne? Ama,
HAVAALANI farklı. Bir TELEFERİK bile ne zaman söz verildi, ne zaman yapılıyor?
Demek ki her şeyin bir olgunlaşma süreci var. Olacaksa, alelacele de olmasın bana göre.
Havaalanı gibi havaalanı olsun. Yapıldığına değsin. Çok iyi ve kapsamlı düşünülsün.
KARADENİZ UŞAĞI; SEVGİ, KARDEŞLİK KUŞAĞI
Evet arkadaşlar! Bu, hükûmetle müsâbaka havası taşıyan, KARAKUŞAKLAR misâli
KARAMANŞETLER hareketlerinden vaz geçelim. GİRESUN’da da varsa onlar da!
Biz KARADENİZ UŞAĞI’yız. Sevgi, kardeşlik, coşku, halay, horon ve yayla kuşağıyız…
Cumânız kutlu, mübârek, güzel şehrim güzel insanlarla lebâleb olsun;
Nefretler, kıskançlıklar, yozluklar, horluk-hoyratlıklar son bulsun,
Gönüller hoşgörü ve sevgiyle, tavırlar saygıyla dolsun ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
06.05.2010