BİR FETİH NAĞMESİ
Mâlum, Mayıs deyince akla gençlik ve fetih geliyor. Bu mübârek cumâ gününde, ruhların mânevî anlamda gençleşmesi anlamına gelebilecek fetih kavramı ekseninde dönüp dolaşan bir şiirle sizleri selâmlamak istiyorum.
Taa 1995’te, o günlerin kasvetli hâlet-i rûhiyesiyle yazılıp zaman içerisinde olgunlaştırılan bu manzûmeyi yayınlamak bu güne nasîp oluyor.
İnşâllâh, bilhassâ gençlerimiz beğenir de; duygu ve düşüncelerine olumlu açılımlar olarak yansır.
İşte şiir; umarım beğenirsiniz:
İKLİM-NÂME
İklimlerden iklimlere yürümüş
Alnı ak, başı dik kullar nerede?
Coğrafyamı baştanbaşa bürümüş
Çiçekler nerede, güller nerede?
Herkese kol kanat germiş çınarlar
Yolcuları, susuz koymaz pınarlar
Mâverâ kuşları gelir konarlar
Ağaçlar kurumuş, dallar nerede?
Hakîkâte hizmet, tüm gâyeleri
İnançtı, azimdi sermâyeleri
Dünyâdan bekledik yok pâyeleri
Ehl-i hâller; ehl-i diller, nerede?
Dereler, ırmaklar şevkle akarmış
Atlaslar, Toroslar türkü yakarmış
Balkanlar, Kafkaslar halay çekermiş
Tunalar nerede, Niller nerede?
Denizler el ele oynaşmadaymış
Kıtalar kol kola kaynaşmadaymış
Hayırlar gayrette, şer şaşmadaymış
Adımlar nerede, kollar nerede?
Hüzünler, sevinçler bir yaşanırmış
Özleşen gönüller, aşk kuşanırmış
Kâlplerden kâlplere yol döşenirmiş
Sazlarımız kırık, teller nerede?
Dağ donar, çöllerin olmaz haberi;
Çöl yanar, dağların nerde seferi?
Kavuruyor bu hasretlik her yeri;
Kervanlar basılmış, yollar nerede?
Yakınım, ırağım aynı kederde
Her birisi düşmüş ayrı bir derde
Kalmamış o eski günler ezberde
Gönüller diyârı iller nerede?
Yol bozuldu, ayrı düştük biz bize
Bakmaz olduk, gelsek bile göz göze
Sebebi ne, nasıl çıktı bu nizâ?
Üç kıta arası göller nerede?
Beş-on yıl içinde bin yıllık devlet;
Nasıl uçup gitti; hayret ki hayret?!
Hem, dıştan daha çok, içerden gayret
Yüz nerde, renk nerde; allar nerede?
Ne edep var; ne terbiye, ne hayâ
İlimde, fende de kalmışız yaya
Düşmana pamuğuz, dostlara kaya
Kovanlar dağılmış, ballar nerede?
Ecdâda hakâret olmaz mı moda?!
Çağdaşlık adına, uygarlık ya da!
Saraylar gitti de; kaldı bir oda!
Ufuklar ötesi tüller nerede?
Nûrânîyim, feryâdımı salarım
Düşündükçe hayâllere dalarım
Ne yapsam, neylesem; bitmez efkârım
Küheylânlar gitmiş, nallar nerede?
Mecnûn’um; Leylâ’yı arar giderim
Târihe coğrafya sorar giderim
Hayâlle gerçeği karar giderim
Savrulmuştur göğe, küller nerede?
Haydiyin yiğitler; yeniden fethe
Dönün özünüze, değişsin çehre
Yeni bir rûh; hem ülkeye, hem şehre
Akınlar nerede, seller nerede?
Selâmet yok, istikâmet bulmadan
Yanlar ile yönler, belli olmadan
Genç yürekler fetihlerle dolmadan;
Hep beklenen, o nesiller, nerede?
(09.02.1995)
Cumâ bayramımız ve fetih yıldönümümüz mübârek, erinden komutanına cümle fetih ruhluların rûhu şâd olsun; hepimizin gönülleri fetih sevinç, çağıltı ve muştularıyla dolsun ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
27.05.2010