Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2010, (MIZRAP 2010)
BİR FETİH NAĞMESİ
1339 defa okundu,

BİR FETİH NAĞMESİ

Mâlum, Mayıs deyince akla gençlik ve fetih geliyor. Bu mübârek cumâ gününde, ruhların mânevî anlamda gençleşmesi anlamına gelebilecek fetih kavramı ekseninde dönüp dolaşan bir şiirle sizleri selâmlamak istiyorum.

 Taa 1995’te, o günlerin kasvetli hâlet-i rûhiyesiyle yazılıp zaman içerisinde olgunlaştırılan bu manzûmeyi yayınlamak bu güne nasîp oluyor.

İnşâllâh, bilhassâ gençlerimiz beğenir de; duygu ve düşüncelerine olumlu açılımlar olarak yansır.

İşte şiir; umarım beğenirsiniz:

 

İKLİM-NÂME

İklimlerden iklimlere yürümüş

Alnı ak, başı dik kullar nerede?

Coğrafyamı baştanbaşa bürümüş

Çiçekler nerede, güller nerede?

 

Herkese kol kanat germiş çınarlar

Yolcuları, susuz koymaz pınarlar

Mâverâ kuşları gelir konarlar

Ağaçlar kurumuş, dallar nerede?

 

Hakîkâte hizmet, tüm gâyeleri

İnançtı, azimdi sermâyeleri

Dünyâdan bekledik yok pâyeleri

Ehl-i hâller; ehl-i diller, nerede?

 

Dereler, ırmaklar şevkle akarmış

Atlaslar, Toroslar türkü yakarmış

Balkanlar, Kafkaslar halay çekermiş

Tunalar nerede, Niller nerede?

 

Denizler el ele oynaşmadaymış

Kıtalar kol kola kaynaşmadaymış

Hayırlar gayrette, şer şaşmadaymış

Adımlar nerede, kollar nerede?

 

Hüzünler, sevinçler bir yaşanırmış

Özleşen gönüller, aşk kuşanırmış

Kâlplerden kâlplere yol döşenirmiş

Sazlarımız kırık, teller nerede?

 

Dağ donar, çöllerin olmaz haberi;

Çöl yanar, dağların nerde seferi?

Kavuruyor bu hasretlik her yeri;

Kervanlar basılmış, yollar nerede?

 

Yakınım, ırağım aynı kederde

Her birisi düşmüş ayrı bir derde

Kalmamış o eski günler ezberde

Gönüller diyârı iller nerede?

 

Yol bozuldu, ayrı düştük biz bize

Bakmaz olduk, gelsek bile göz göze

Sebebi ne, nasıl çıktı bu nizâ?

Üç kıta arası göller nerede?

 

Beş-on yıl içinde bin yıllık devlet;

Nasıl uçup gitti; hayret ki hayret?!

Hem, dıştan daha çok, içerden gayret

Yüz nerde, renk nerde; allar nerede?

 

Ne edep var; ne terbiye, ne hayâ

İlimde, fende de kalmışız yaya

Düşmana pamuğuz, dostlara kaya

Kovanlar dağılmış, ballar nerede?

 

Ecdâda hakâret olmaz mı moda?!

Çağdaşlık adına, uygarlık ya da!

Saraylar gitti de; kaldı bir oda!

Ufuklar ötesi tüller nerede?

 

Nûrânîyim, feryâdımı salarım

Düşündükçe hayâllere dalarım

Ne yapsam, neylesem; bitmez efkârım

Küheylânlar gitmiş, nallar nerede?

 

Mecnûn’um; Leylâ’yı arar giderim

Târihe coğrafya sorar giderim

Hayâlle gerçeği karar giderim

Savrulmuştur göğe, küller nerede?

 

Haydiyin yiğitler; yeniden fethe

Dönün özünüze, değişsin çehre

Yeni bir rûh; hem ülkeye, hem şehre

Akınlar nerede, seller nerede?

 

Selâmet yok, istikâmet bulmadan

Yanlar ile yönler, belli olmadan

Genç yürekler fetihlerle dolmadan;

Hep beklenen, o nesiller, nerede?

(09.02.1995)

Cumâ bayramımız ve fetih yıldönümümüz mübârek, erinden komutanına cümle fetih ruhluların rûhu şâd olsun; hepimizin gönülleri fetih sevinç, çağıltı ve muştularıyla dolsun ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

27.05.2010