Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2010, (MIZRAP 2010)
GÖLKÖYE ve BAŞKANINA SELÂM..
1951 defa okundu,

GÖLKÖY’E ve BAŞKANI’NA SELÂM…

Kaderin, bu sabah yolculukta da karşıma çıkardığı, Sungurlu’ya yaklaştığımız sıralarda otobüsün ön taraflarında gördüğüm, ancak, -seyâhati seven birisi olduğunu bile bile yine de-  ihtimâl vermeyip, benzerlik herhâlde dediğim ve fakat molada yüzyüze gelince hayretle kucaklaştığımız İrfan ÖZBİLEN Ağabey eksenli olarak geçtiğimiz ayın 2. yarısında “KIRK KERE İRFAN”, “GÖLKÖY İRFANI”, “ORDU, GÖLKÖY, MÜBÂDELE” başlıklarıyla üç yazı yazmıştım.(Gazetemizin internet’inden ulaşılabilir.) En az o kadar daha elimizde bilgi var. Ancak, bizim niyetimiz bu anlamda sâdece bir fikir vermek, teklif sunmak.

Bizim burada yapacağımız, yayınladığımız yazılardan aldığımız güçle, kendisinin şahsında Gölköy sevdalısı arkadaşlara seslenmek yalnızca:

“Arkadaşlar. İrfan Ağabey’in anlattıklarından ve daha önce de Sıtkı ÇEBİ Bey’den dinlediklerimizden öğrendiğimiz kadarıyla GÖLKÖY, geçmişiyle, anlı-şanlı sülâleleri ve her zaman stratejik olmuş ve olacak konumuyla başlıbaşına bir yer. Gelecekte de öyle olacak. Bence mutlakâ ciddî bir çalışma yapılmalı. Gölköy’ün târihinden, yakın geçmişinden, bugününden ne gibi bilgi ve veriler toparlanabilirse kaleme alınmalı, kayda geçilmeli. Bu yapılamıyorsa, bölük-pörçük, kıyısından-köşesinden de olsa bir şeyler ortaya konulmalı. Hiç olmazsa yarın ya da gelecekte yapılabilecek çalışmalara kaynaklık edebilsin.

Ahmet ÇAKIR Ağabey’le bunu zaman zaman paylaşıyoruz. Çiçeği burnunda, genç, heyecanlı, hizmet sevdâlısı olduğundan şüphemiz bulunmayan, eğitimci kişiliğiyle de tanıdığımız Sn. Ali Kemâl MERT Başkanımız’a bu husûsu bir gönül dilekçesi olarak arz ediyorum. Yapacağı, altında imzası olacak ve geleceğe uzanacak en önemli hizmet de bu olacaktır. Gölköy’ün, bu anlamda yetişmiş münevverleri bulunduğundan şüphemiz yok. Hattâ, Gölköy’e, kültürel çalışmalar ekseninde vilâyetin öncülüğü bile yakışır. İnanıyorum ki, Gölköy’de de en az Ünye, Fatsa gibi ilçelerimiz kadar kültürel, târihî, otantik materyâller var. Ordu’da çıkmayan bir dergi orada rahatlıkla çıkabilir diye düşünüyorum.

İrfan Ağabey’in anlattıkları bile biraz genişletilse, koskoca bir kitap meydana getirilebilir. Genişletilmekle kalmayıp bir adım öne gidilerek, anılan ya da işâret edilen yer ve kişilerin, sülâlelerin izi sürülüp araştırılsa Ansiklopedi bile çıkar ortaya. Âcizâne, başlangıç olarak, Ünye Millî Eğitim Müdürlüğü’nün yaptığı gibi bir KÜLTÜR DERGİSİ çalışması öneriyorum Gölköy Belediyesi’ne. Orası olmazsa bir başka kurum, ya da iş adamı veyâ resmî, sivil kişilere. Ama bir yerden başlamalı. Bizim görevimiz hatırlatmak. Gerisi sizlere kalmış.

İrfan Bey’e soruyorum, “Sizin ilçeli çok akademisyen vardır değil mi, belki en az 10 tâne?”

“-Elbette. Sâdece Profesör vardır o sayıda. ODTÜ Fizik Kürsüsü Başkanı Gölköylü. İTÜ’de 2 profesör, Konya Selçuk’ta, İzzet BAYSAL’da, Samsun Tıp’ta, Trabzon KTÜ’de vs. çok var.”

Gölköy’de de elan, eli kalem tutan nice kişi vardır. Halk içinde geçmişe dâir dağarcığı yüklü, dili zengin, dimağı ve de damağı güçlü niceleri vardır. Öğretmenler, meraklılar, öğrenciler seferber edilerek, röportaj, araştırma, hikâye, mani, türkü vs. derken al sana bir sürü materyâl! Zamanla ivme kazanarak kar kütüğü gibi büyür toparlananlar ve güzel şeyler çıkar ortaya. Birileri bizleri dıştan dejenere etmeden, bünye değişmeden, kendimiz kalabilmek adına bunu yapmalıyız da aynı zamanda.

Meselâ, bildiğim kadarıyla, yöremizin önemli sanat ustalarından İhsan GÜRDAL’ın da bir Gölköylü yanı var. Câvit KALPAKLIOĞLU’nun 7 Mayıs 1993 târihli MEMLEKET GAZETESİ’nde kendisiyle ilgili yazan Gökhan AKÇİÇEK’in verdiği bilgiye göre İhsan GÜRDAL İlkokulu Gölköy’de okumuş. Zaman zaman yaptığımız sohbetlerde sık sık Gölköy’den anlatır kendisi. Hattâ çocukluğuna yaptığı atıfların mekânı çoğu defâ Gölköy’dür. Dolayısıyla, onun da Gölköy’e dâir söyleyebileceği çok şey olduğuna inanıyorum.

İrfan Ağabey de diğer bir İhsan’dan bahsetti; İHSAN AYDOĞDU. O da İhsan GÜRDAL gibi orada okumuş. Babası Postacı Murat diye mârufmuş. Yıllarca Gölköy’de görev yapmış. Hattâ bir ara oraya yerleşmişler. İki katlı evleri de varmış. Sanırız, öğretmen emeklisi İhsan AYDOĞDU’nun da anlatabileceği şeyler olacaktır.

Demek istediğim, bu vâdîde bir irâde ortaya çıkarsa engin ve de zengin bir sonucun elde edileceğine inanıyorum. Ve, herkes de diyecektir ki;

Aman, bu GÖLKÖY ne gölmüş ne de köy! Bambaşka, köklü, ilimli-irfanlı, asıllı-asâletli bir beldeymiş; meğer buralardan neler gelmiş, neler geçmiş diyeceklerdir.

Kim bilir ne hikâyeler, ne masallar, ne mâcerâlar, ne senaryolar çıkar GÖLKÖY’ün o, onu çepeçevre kuşatan yamaçlarından, sâhillere inat bir atlas gibi toprağı süsleyen mısırlı, pancarlı, patatesli, zalıtlı, ‘domates-biber-patlıcan’lı nice doğal ürünleri barındıran bereketli tarlalarından, engin ormanlarından; nereden kaynadığı belli olmayan esrârengiz göllerinden!

Gölköy’den, bu anlamda, tüm diğer ilçelerimize, hattâ merkez ilçeye bile örnek olabilecek bir hareket bekliyoruz. Folklorik ve turistik özelliği de olacak böylesi yayınların yöre insanlarının kendilerini tanımalarına ve daha bir kaynaşmalarına vesîle olacağı gibi, ilçenin de her anlamda tanıtımına da hizmet edecektir. Ayrıca, bugün, gurbettekilerle olacağı gibi, yarın da geçmişle gelecek arasında köprü vazîfesi görecektir. Tüm emeği geçenlerin de göğsünü kabartacaktır bu. Hele üzerinden bir-kaç sene geçince değeri hemen anlaşılmaya başlanacaktır. Fazla sözü de zâid görüyorum. Bizimkisi sâdece hatırlatmaktan ibâret.

Haydiyin sevgili başkanım ve çok değerli Gölköylü kardeşler!

Hayırlı bir çığır açınız, örnek olunuz; görelim sizi ves’selâm…”

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

31.05.2010