Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2010, (MIZRAP 2010)
RAKAMLARIN DİLİ; BİR AKILLI, BİR DELİ
1062 defa okundu,

RAKAMLARIN DİLİ; BİR AKILLI, BİR DELİ!

Bu gün Ordumuzun geleneksel Pazar günü, yâni günlerden Çarşamba. Çarşı-pazar dolar taşar bu gün her zaman olduğu gibi. Hele bir de havalar güzelse, eski Tahıl Pazarı’nın olduğu meydan başta olmak üzere her taraf bayram yerine döner. İğne atsan yere düşmez tâbiri câizse. Ne muhabbetler kurulur orada-burada, çay evi önlerinde, banklarda, oturaklarda, kahvehânelerde, iş yerlerinde.

O zaman biz de biraz “havadan-sudan!” demeyelim de, nefes aldıracak, gerçekleri nüktelerle süsleyerek hazmettiren, ortalıkta dolaşan değişik anekdotlardan bir-kaçını buraya getirip sizlerle paylaşmaya çalışalım.

Böylelikle muhabbete omuz verelim inşâllâh diyeceğim ama, Çarşamba günü diyerek, alış-veriş diyerek hesapla başlattık işi. Lâkin bu hesap, Ordu Çarşamba pazarının hesabı değil, daha büyük bir hesap. Hesaplar üstü hesap yâni, sizin anlayacağınız.

Her neyse, önce hesaba bir bakalım isterseniz, içinden çıkılacak gibi mi?

HESAP ÖZETİ

“Eğer "9" canlı olsaydın bile

En fazla "8" kez kaçabilirdin ölümden

Bil ki, "7" düvele sultan olsan dahî

Yerin "6" mekân olacak sana

En fazla "5" metre kumaş götürebileceksin

Kapatacaksın "4" açsan da gözünü

Bu dünya "3" günlük dünya

Azrailin yanında "2" kat olup yalvarsan da nafile

Elbet "1" gün öleceksin!

İşte o zaman herşey "0" dan başlayacak!”

Nasıl; hesabı iyi görebildik mi? Anlayabildik mi? bu, Ordu Çarşamba pazarının değil, dünyâ hayat pazarının hesabı. Matematikle aramız niceydi okul yıllarında? Bizim yaptığımız hesaplarla arasında bir benzerlik var mı burada yazanların? Rakamlar aynı rakamlar da, dili, anlatmak istedikleri farklı gibi sanki, değil mi?

Her neyse; şimdi de harcama stiliyle ilgili bir şeyler döktürelim! Öyle ya, bu gün ticâret günü; alacağız, vereceğiz, satacağız! Ancak, her şeyin bir ığrıbı olması gerek; bakalım piyasada dolaşan, zaman zaman gündeme gelen, bizim de burada hatırlatacağımız bu anlamdaki ölçüyü nasıl bulacaksınız?

HARCAMA ÖLÇÜSÜ

Olma keser gibi: Hep bana, hep bana!

Olma rende gibi: Hep sana, hep sana!

Olursan testere gibi ol: Bir sana, bir bana!

            Bilmem aklınıza yattı mı? Yatmadıysa biraz daha düşünme molası verelim. Bu arada da bir de deli fıkrası anlatalım ki, onlar oyalansın da; akıllı düşünürken, deli köprüyü geçmesin!

"DELİLERDEN KORKAR MISIN?"

Adı, kurucusu olduğu, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastânesi’yle özdeşleşen, aynı zamanda hastânenin uzun yıllar başhekimliğini yürüten ve ülkemizde psikolojik tedâviyle psikiyatri dalının öncülerinden kabul edilen Mazhar Osman'a arkadaşları bir gün sormuşlar:

"Delilerden korkar mısın?" O da şöyle cevap vermiş:

"Ben delilerden değil, akıllı geçinenlerden korkarım! Bilhassâ psikopatlardan çok çekinirim. Onlar vefâsızdır, onların dostluklarına hiç güvenilmez. Kendilerini dev aynasında görüp, başkalarını küçümserler; bu sâyede büyüyeceklerini sanırlar. Tek amaçları kısa zamanda şöhretin yolunu bulabilmektir. Bunu başarabilmek için, şeytânî zekâlarıyla, her şeye başvurabilirler."

Bu günlük de bu kadar sevgili okurlar. Bizim pazarımızda da olan bu!

Üç nükte, acabâ, kaç hisse eder? Kimler kulak verir, kimler hisseder?

Gününüz hayırlı, ömrünüz huzurlu;

pazarınız hareketli,  kazançlarınız da bereketli olsun ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

08.06.2010