KILIÇDAR-NÂME
Hoş geldin Ordu’ya, güle güle git
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Kulak ver sözlere, hem iyi işit
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Cumhûriyet derler, er meydanıdır
Konuşanlar, günün kahramanıdır
İcraat istemez, söz mekânıdır
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Tam senliktir bu iş, tam sana göre
Anlamak gerekmez; sağıra, köre
Ordu’da, nasılsa soldadır töre
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Durma, konuş; alkışlayan bulunur
Misâfirsen, istenirse ölünür
Horozlar kesilir, kazlar yolunur
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Bir yan Gürgentepe, bir yanda Torun
Seyit Bey geliyor; selâma durun!
Ey hayırsızlar, “hayır”a buyurun!
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu...
Güzele “hayır”ın, hayrı olur mu?
Zulüm gider, hak yerini bulur mu?
Halk Partisi, son Kemal’e kalır mı?
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
“Başbakan Kemal!” ne güzel iltifat
Gel de uyu gayrı, gel de artık yat!
Bilmem ki verir mi bu millet fırsat?
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Ne demişler; ümit, fakir ekmeği
Bir de becerebilsen yaş dökmeği
Memleketi baştanbaşa sekmeği
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Recep Bey ne demek, hele îzah et
Çok da ciddî olma, biraz mîzah et
Nerede nezâket, hani nezâhet?
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Hem Gandi, hem Kemâl; olgunluk demek
Plân-projeyle dolgunluk demek
Lâfla olmaz ama, hep ister emek
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Adın güzel, Rabbim vermiş cemâli
“Gandi”liğin, halkçılığın kemâli
CHP’nin çok millette vebâli
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Ne güzel kükredin, ve astın-kestin
Muhâlefet için, muhâlif sestin
“Doğruya doğru” yok, hep “yanlış” estin
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
“Fındık dalda, kurdu Ankara’da” mı?
Muhâlefet nerde; tarlalarda mı?
Tâtilde, sâhilde, yoksa barda mı?
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Bulancak, Burunucu’nda bir ocak
Koparmaya çalıştın bir-kaç potak
Bitiriverseydin, oldu-olacak!
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Kelimeler güzel, sözler alâmet
Neden gelir de başa konar ihânet?
Kimse bâkî değil, sen de emânet!
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Dokunulmazlık diyor, bağırıyorsun!
Yargı dokununca çığırıyorsun
Yeniden, asker mi çağırıyorsun?
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Halkın seçtiğine dokunulsun mu?
Canına kastedip okunulsun mu?
Bakan ezilirken bakınılsın mı?
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Kılıcını alan düşsün mü yola?
Olur mu sallasın; hem sağ, hem sola?
İnsafa gel biraz, ver biraz mola
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Fâili meçhûller terör kussun mu?
Vatandaş sinsin, bahta küssün mü?
Derinler gönlünce assın-kessin mi?
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Gasptan yana mısın haktan yana mı?
Darptan yana mısın, halktan yana mı?
Çarktan yana mısın, farktan yana mı?
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Söylediklerinde somut bir şey yok
Derde devâ gibi, umut bir şey yok
Yusyuvarlak söylem, kanıt bir şey yok
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Çok ta bulamadın umduklarını
Yeterli görmedin kulluklarını
Ama, iyi dersledin bulduklarını
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Nûrânî der; bir, iki dönem daha
Recep Bey’e kalacaktır bu saha!
Milletin fikri bu, inan Allah’a!...
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Bir taraf PKK, bir taraf Tayyip
Mesele çok derin, hem çok acâyip
İnşâllah sonuçta EVET’tir nasip
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Hayır’a hayır’da, hayır var elbet!
Hayıra “hayır” de, evet’e “evet!”
Sen ne yaparsan yap, Recep’te nöbet
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Siyâset îcâbı, elbet yarış var
Dik durayım, derken, “kaba” duruş var!
Lâkin en sonunda mutlak barış var;
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
Şâirin sizlere vardır selâmı
Belki şirâzeden kaydı kelâmı
Bilinsin ki, “olgunluk”tur merâmı
Hey Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…
ORDU HAYAT GAZETESİ
28.07.2010