Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2010, (MIZRAP 2010)
ORDU UÇUYOR (MU?)
1144 defa okundu,

ORDU UÇUYOR (MU?)

Mecbûren uçuyor? Uçacak! İsterse uç(urul)masın! Emre itaatsizlik olur mu, olabilir mi hiç?

Burası neresi? Emri veren kim? Adıyla-sanıyla ORDU. Ordu deyince duracaksın arkadaş!

Herkes duracak! Hem burası -ayrıca- sıradan değil, meşhur İbrâhim FIRTINA’nın ORDU’su!

Hani fî târihlerinde, Ordu üzerinde, savunmamız adına hep gururlanageldiğimiz jetleri uçuran, onlardan birini de, geçen yıllarda Ordu sâhiline, lise düzüne maket olarak konduran ADAM!

Şimdi 102’liklerin ilk beşinde yer alarak adını-nâmını daha da yaygınlaştıran hemşehrimiz.

İşte oralardan, o iklimler gibi bir yerlerden, çok derinlerden bir ses, bir özge mesaj gelmiş;

soydan asker, boydan yiğit Hisarcızâdelerden, HİSARCIKLIOĞLU Rıfat Bey nam zât,

o çok derin, herkesin giremediği, girenin de kolay kolay çıkamadığı hisarlardan aşarak,

Ordu’ya gelip, karşısında bir de Ordu görünce, çok çok derinlerden bir nefes alıp kükremiş,

yukasıyla deriniyle hatırı sayılır bir mücâdele ve savaş sath-ı mâili olan siyâset meydanında

kükremiş de ne emretmiş, ne inciler döktürmüş? Bakalım nasıl eyitmiş ve de ne buyurmuş:

“HAVA ALANINIZI YAPMAYANA OY VERMEYİN!”

Oy, demek ki çok önemli sevgili okuyucular. Kıymetini bilin, sorumluluğunun farkında olun. Adam TOBB Başkanı, alanı ekonomi. Ziyâretin sebebi muhâlefet. Konu; OY ANAM OY!

Ordu’nun bir kısım özel çevreleri, o tiz perdeden efelenmeyi yüce karakterine uygun görmüş!

Biz böyle bir tavrı ne kadar nezâketsiz, zerâfetsiz, onların tâbiriyle etik olmayan bir şey, ve de millî karakterimize münâfî olarak değerlendirsek de, onlar tüm demokratlıklarıyla berâber,

bu söyleme, dört elle sarılarak, onu basın üzerinden sevimsiz bir tehdite dönüştürmüşler!

“HAVA ALANINIZI YAPMAYANA OY VERMEYİN!”

Bu özel adamlar ne kadar çok insancıl, hoşgörülü, sevgi ve saygı dolu gibi görünseler de,

halkın değerleriyle barışık kesimlere Fransız kalmayı çağdaşlığın gereği olarak algılıyorlar.

Onlara bir şekilde muhâlefet etmeyi, aykırı gitmeyi, takoz olmayı görev addediyorlar.

İstedikleri gibi konuşuyorlar, saçıp-savuruyorlar, yakıp-kavuruyorlar, tehdit savuruyorlar.

Tıpkı, YA SEV, YA TERK ET! Gibi bir şey…

Öyle ya, adamlar bu memleketin asıl sâhibi, öz evlâdı, çağdaş ağaları. Gerisi külliyen maraba!

Boşa da kürek sallamıyorlar nitekim! Yalan mı? İşte meyvesi! Etkiyi hep birlikte gördük!

Derin nefesli buyruklar, buyruk değil tavsiye bile olsa Ankara’yı titretmiş. Ödünü patlatmış!

Hükümet paniklemiş. Muhâlefet naniklemiş!

İktidar korkudan kulaklarını iyice diklemiş!

Bırakın teşkilâtları, vekilleri, müsteşarları, bakanları bir yana, bakmayanları da taa öte yana;

performansıyla bütün dünyâyı hareketlendiren, diplomatik atakları, politik manevraları,

gerek iç, gerekse dış icraatlarıyla kendinden söz ettiren, cesâreti herkeslerce müseccel,

ülkedeki tüm yasa ve kural dışılıklarla canı pahasına mücâdele etmeye kararlı başbakan,

İsrâil gibi İsrâil’e bile, Amerika ve tüm dünyâya rağmen VAN MİNÜT çeken adam tırsmış, korkmuş, en son OR-Gİ demiş, başka bir şey dememiş ve de kendini kurtarıp nefes almış!

ORDU BÜYÜK İSİM, DERİN KELİME!

Ordu büyük isim, derin kelime el’hak. Ordu deyince diller tutuluyor, Edebiyat bile susuyor.

Memleketin Karadenizli yiğit evlâdı, üstüne üstlük bir de Kasımpaşalı’sı olmakla nam salmış, koskoca Recep Tayyip ERDOĞAN’ının bile eli-ayağı titriyor, kanı donuyor adını duyunca.

Bravo sana Ordu!  Bu TAYYİB’in hakkından ancak sen gelirsin! Onu dize ancak ve ancak sen getirebilirdin. Öyle de oldu. Helâl sana doğrusu! Bunu başka hiçbir isim beceremez!..

Hükümete geçmiş olsun. Büyük bâdire atlattı. Top direkten döndü. Takım son anda kurtuldu.

Yoksa dağılacaktı. Bir milletvekili bile çıkaramazdı. Referandumdan %100 HAYIR çıkardı.

Vekillerin hepsi dökülürdü. Şimdi havaalanının yapılacağı açıklandı. Hükümete geçmiş olsun.

Memleketin asıl sâhipleri, ona istiklâl harbinde öncülük eden CHP ve de sonraları, sol-sağ savaşında KOMONİST(!)lere karşı yapılan savaşta öncü rol oynayan MHP’liler, o yiğit oğlu yiğitler, her hâlde şimdi mertçe ve harbîce davranıp, hükümet lehinde oy kullanacaklar. Nitekim Ordu’da MHP deyince ilk akla gelen isimlerden MHP’li Cemâl ENGİNYURT  geçen gün iddialı bir açıklama yaparak bunun sinyâllerini verdi. Artık Ordu’da problem yok.

Vekil mi vekil; hem de hepsi. Belediye Başkanı mı, al sana Belediye Başkanı. Bu kadar basit!

TÜM BUNLAR İŞİN LATÎFE TARAFI

Tüm bunlar işin latîfe tarafı. İşin aslı, bu sloganı atanlar zâten hiçbir partiye oy vermemeliler. Zîrâ, OR-Gİ’nin temeli atıldıktan bu yana iktidara gelmeyen hiçbir parti yok şu an mecliste.

Bu söz, sırf muhâlefet olsun, “lâf olsun, torba dolsun” diye sloganlaştırılmış bir ifâde.

Sonuçta, tek karar mercii Recep Tayyip ERDOĞAN bana göre. O istemese olmazdı.

Bunda, ne tehdidin payı var, ne de başka şeyin. Sâdece vatan-millet sevgisi ve hayırlı hizmet. Ülkeye güzel eserler kazandırmak.Çünkü, Tayyip Bey tehditle iş yapacak karakterde değil.

Burada, kimse kendine pay çıkarmasın.  Çünkü, milletini en az herkes kadar o da tanıyor.

Bu sloganı yazanlar ne yazarsa yazsın, millet gerçekleri görüyor, hükümete güveniyor.

OY ve TEHDİT

Bunu, kendisini sıkıştırmak adına yazanların şimdi oy vereceğini söylemek mümkün mü? Çünkü, oy verecek adam zâten tehdit yolunu seçmez. Bunun nâzikâne yolunu bilir.

Eskiler ne demişler; USLÛB-İ BEYÂN, AYNIYLE İNSAN! İnsanın sözü, özünün aynasıdır.

Milletimizi ve Ordu halkını bu tavırların tamâmen dışında, âdil bir hakem olarak görüyoruz.

Yapılan ve yapılacak hizmetleri, insaf gözü açık olan vicdan sâhipleri görüyor, îtiraf ediyor.

Bence bu projenin bu safhaya gelmesinde mâlum tehditin hiç mi hiç payı yok. İnancım bu!

Eğer, mutlakâ vardır diyorsanız, ben de diyorum ki; belki gecikmesinde olmuş olabilir!

Evet, Ordu uçuyor. Karada bile uçuyor. Yollar eski yollar değil. Ama, görmeyenler yine var! Daha da uçacak. Yine de görenler görecek; görmeyenler verip-veriştirecek! Bu da kaderden!

Sevgili okurlar; bunca hizmet etmeye çalışan insanlara karşı geliştirilen bu hoyrat söylem,

rahatsız edici bir ısrarla sürdürüldü. Bu Ordu’ya yakışmadı. Bunu söylemek istiyorum. Bilmem yazanlar hicap duyacak, benzer hatâlara düşmemek için gayret gösterecekler mi?

Ordumuz, daha nice güzel hizmetlere lâyıktır. Emeği geçenlere müteşekkiriz.

Başta Başbakanımız ve bakanlarımız olmak üzere tüm ilgililere teşekkür ediyoruz.

Rabbim, ne kendisine, ne de hizmet eden kullarına karşı nankör olanlardan eylemesin,

bu anlamda ve her boyutta sağduyunun yardımcısı olsun ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

01.08.2010