KADR Ü KIYMET SÜRECİ
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi’ni idrâk ettik. Ülkemiz, Türk-İslâm âlemi ve hepimiz için mübârek, beşeriyet için hayırlara vesîle olsun inşâllâh. Ama gecenin gündüzü devâm ediyor. Zîrâ, şu günümüz de KADİR GECESİ’nin devâmı niteliğinde. Fazîleti tüm enginliğiyle sürüyor. Nitekim Efendimiz (SAV) şöyle buyuruyor:
“Dört gece vardır ki, geceleri gündüzleri, gündüzleri de geceleri gibi (fazîletli)dir: O gün ve gecelerde Allâh Teâlâ, yağmur ve bereketi bol bol ihsan eder;
insanları cehennemden âzâd eder, çok miktarda ihsanda bulunur.
Bunlar KADİR GECESİ ve SABÂHI, ARİFE GECESİ ve SABÂHI,
BERAT GECESİ ve SABÂHI, CUMÂ GECESİ ve SABÂHI.”
SÜREÇLER SÜRÜYOR
Kaldı ki, kutlu RAMAZAN SÜRECİ bir yana, Kadir Gecesi’ni son 10 günün tek rakamlı gecelerinde aramamıza dâir hadis de hepimizin mâlûmu. Onu geçtik, Arife ve Bayrama da ramak kaldı. Sizin anlayacağınız rahmet ve bereket süreci tüm kuşatıcılığıyla sürüyor. Özellikle şu finâl günleri fırsat içinde fırsat gibi. Ne mutlu kadr ü kıymetini bilenlere.
Kadr ü kıymetini bilmemiz gereken diğer bir süreç de REFERANDUM SÜRECİ. Eğer düşünülürse, Rabbimizin yılların gayret ve çilelerinin bereketi olarak lûtfettiği hamiyetperver idârecilerimiz, bizler için daha güzel bir gelecek demek olan düzenlemeleri önümüze getiriyorlar. Alışılmış çarpıklık ve kirliliklerden yana olan ŞER CEPHESİ, bin türlü demagojiyle süreci aksatmaya çalışıyor. Ancak, böyle fırsatlar her zaman gelmez.
ERKAN YOLAÇ, SELAHATTİN DEMİRTAŞ?
Meşhur Erkan YOLAÇ’ın Evet-Hayır’ı, kişisel ve toplumsal hayâtımızın, hattâ kritik geleceğimizin tam merkezine oturdu. Kimi evet diyor, kimi hayır. Erkan YOLAÇ’ın derdi, ikisini de söyletmemekti. Şimdi BDP’li Selâhattin DEMİRTAŞ, BARIŞ ve DEMOKRASİ’nin önünü tıkamak adına aynı şeyi yapmaya çalışıyor. Polemiklere sığınıp, bir nevî mızıkçılık yaparak, “ben bu işte yokum!” demeye getiriyor. Çünkü, ÖZGÜRLÜKLER artınca, onun varlığının bir anlamı kalmayacak. İstismâr edecek şey kalmıyor. Hâlbu ki, fikri olan insan ya evet demeli, ya da hayır. Kaldı ki AÇILIM PAKETİ’nin en önemli adımı olan REFERANDUM en çok kendilerini ilgilendiriyor. Ne demişler, en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir. Şimdi önümüzde bir REFERANDUM var. Ya EVET diyeceksin, ya da HAYIR! Ortası yok. Ertesi de yok!
“FİŞLER” KİMİN OKUMASI İÇİN?!
Şimdi, bir an için, fikir jimnastiği olsun diye biraz aksini düşünelim. Meselâ, Allâh korusun, sandıktan EVET değil de HAYIR yâni, ülkenin kördüğüm olan meselelerini çözmek adına düzenlenen açılım maddelerine RED çıkmış olsa, bu ne anlama gelmiş olacak?
BİZ, SİVİL BİR ANAYASA İSTEMİYORUZ! BU İŞ BİZ SİVİLLERİN İŞİ DEĞİL!
ERGENEKON İYİDİR. BALYOZ GEREKLİDİR. DARBELER BALLI-BÖREKLİDİR!
FİŞLER ve FİŞLEMELER YANLIŞ ANLAŞILIP ANLATILIYOR! KÖTÜ NİYET VAR! ONLAR SÂDECE CÂHİL MİLLETİ OKUTMAK ve CANINA OKUMAK İÇİNDİR!
YÜCE TÜRK MİLLETİNİN AYDINLANMASI İÇİN SON DERECE FAYDALIDIR!
FİŞLERE, FİŞLEMELERE; DERİN İŞLERE, BEYİN İŞLEMELERE DEVAM!
ERGENEKONCULAR AĞAM, BALYOZ DARBECİLERİ PAŞAM!
Sevgili okurlar; yüreğinizi ferah tutun! İşin doğrusu, sonuçta HAYIR bile çıksa dünyânın sonu değil. Ülkenin yürüyüşü engellenemez. Tüm dünyâ karşı çıksa sular artık geriye akmaz.
Türkiye büyük. Yakın gelecekte süper ülke olacak!
Buna inancımız tam. Tüm göstergeler ve öngörüler bu yönde. Ama, biz bunu çabuklaştıralım istiyoruz. İçimizdeki aymazlara gereken cevâbı vermek iyi olur diye düşünüyoruz. Kokuşmuşluktan yana olanlara ümit ışığı yakarak, onları da, ülkeyi de tekrar mâcerâlara sürüklemenin bir anlamı yok.
MÂKUS TÂLİHİ YENMEK ADINA!
Sevgili okurlar. Bayramın peşinden, sıcağı sıcağına, millet olarak mâkûs tâlihimizi yenmek adına sandıklara gitmeli, oylarımızı mutlakâ kullanmalıyız. Zîrâ, bu süreç gerçekte REFERANDUMDAN sonra daha da hızlı devam edecek. Asıl yorumlar ondan sonra gelecek. %80’le de EVET çıksa, BREMEN MIZIKACILARI susmayacak, milleti baştan-beyinden edecekler. Yüzde bilmem kaç bu Anayasaya karşı, halkın bilmem şu kadarı yargılamaları onaylamıyor diyerek sonsuz nakaratlarına başlayacaklar. Yok şu kadar katılmayan var diyecekler. Cıngar çıkarmaya çalışacaklar. Onun için katılımlar çok önemli. EVETLER ise çok çok daha önemli. Hem de, GÜÇLÜ bir EVET’le, vatan ve millet sevgisinden şüphe etmediğimiz idârecilerimize yardımcı olup, hem onların hem kendimizin işlerini kolaylaştıralım.
RAMAZAN, BAYRAM, REFERANDUM…
Ramazan bir süreçtir. Arifeler, bayramlar hep birer mânevî fırsat süreçleridir. Bu REFERANDUM da, bir hikmet olarak RAMAZAN ve BAYRAM’a tevâfuk eden çok önemli bir süreçtir. Hak ve Özgürlükler bağlamında hayâtî bir değer arzetmektedir.
Yüce Mevlâ, Milletimizin ve İslâm Âlemi’nin bayramlarını tamâmına erdirsin.
Milletimizi, memleketimizi, gelecek kuşaklarımızı şerîrlerin şerrinden korusun.
Yaşadığımız tüm süreçleri basîretle değerlendirip, hakla bâtılı tefrik ederek,
bir lûtuf olarak önümüze çıkan fırsatların kadr ü kıymetini bilmek sûretiyle
kendimiz ve ülkemiz adına, isâbetli tercihler yapmayı nasîp eylesin ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
05.09.2010