Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2010, (MIZRAP 2010)
SUYA BAKAN ADAM GÜNÜ..
1638 defa okundu,

“SUYA BAKAN ADAM” GÜNÜ…

Sevgili okurlar. Ulusal medyanın “şok şok şok!” türü haberlerine kapılarak bizler de geçtiğimiz hafta biraz soğuyan havanın kar getireceğini düşünürken, gündüzler îtibâriyle neredeyse yaz mevsimi geriye dönmüşüz gibi bir hâl var.

İsterseniz bu gün, eğer bir işimiz yok ta köye falan da gitmeyip, orada burada savsaklanacaksak, en iyisi, âile efrâdı ya da sevdiklerimizle berâber, güzelim sâhilimizde şöyle bir tur atalım.

Denize bakalım. Martıları izleyelim. Hava kapalı, hattâ yağmurlu olsa ne yazar? Çocukluğumuzdaki, o, denizlere doğru en içli şarkıları söylediğimiz duru günleri yâd etmemize engel teşkil edebilir mi?

Doğayla ve doğamızla buluşalım. Temiz havayla koklaşalım. Sâkin ya da hırçın; o güzelim dalgaların merâmını anlamaya çalışalım. Buna ihtiyâcımız var. Burnumuzun dibindeki nîmetin farkında değiliz. İşe-güce, siyâsete, dizilere, şamataya öylesine kapıldık ki, neredeyse kendimizi, yaşadığımız yöreyi bile unuttuk.

Bir düşünün. Nice insan deniz deniz diye can atarken, suya hasret duyarken biz denizli bir ilde yaşadığımızdan habersiz gibiyiz. Şehrin gürültüleri, sokağın patırtıları, tuşların tıkırtıları, ekranların hakırtıları alıyor bizden bizi. Başka âlemlere, olmadık yerlere götürüyor. Öyle umuyorum ki, kıyıların nâzik dokunuşları sizi size getirecektir.

Hele bir de, gönlünüzü açabilirseniz ufuklara doğru, sonsuzluğun kapılarının açıldığını hissedeceksiniz. İşte o zaman içinizden bir şeyler mırıldanmak gelecek.  Şiir söylemek de olabilir. İşte burada, tam da bu havaya göre bir şiir var. Sâhilde bir banka oturup bu şiiri okuduğunuzda duygularınızın güvercinlerle birlikte uçuştuğunu, gönlünüzün sevgilerle tutuştuğunu görebilirsiniz.

Şiir, bizim kuşağın yetkin şâirlerinden Sadettin Kaplan’a âit. Merkezi İstanbul’da bulunan ve yakında kentimizde de faaliyete başlayacak olan Dil ve Edebiyat Derneği’nin aylık dergisinde ayın şiiri olarak yayınlanmış. Biz, derneğin internet sitesinden aldık. Bir güzel hafta sonu hediyesi olarak paylaşıyoruz.

Sevgili okurlar! Bu gün bizler de bir Suya Bakan Adam olmaya çalışalım. Bakalım nasıl olacak? Bizde de aynı duyguları mı canlandıracak deniz; yoksa çok daha farklı hisler yaşayacağız? Her hâlükârda bir duygu denzinin dalgalarında yüzeceğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. İşte şiir derken;

Şiirli, şuurlu, şiarlı günler dileğiyle, sevgiler, saygılar sunuyoruz; ves’selâm…

            Suya Bakan Adam

Güneş bir mızrağın ucundaydı batı ufkunda

Ufuksuz dağların eteğindeydi geceler

Çok uzak bir çölde kum içiyordu bir yılan

Çok uzak bir sahilde şimşek çakıyordu

Bir adam oturmuş suya bakıyordu

 

Mızrap hep aynı tele vuruyordu aynı türkülerle

Türküsüz dudaklarda pıtraklaşıyordu bozkır

Al türküler kanatlarındaydı allı turnaların

Bir gölge gölgesinde gölgeleri yıkıyordu

Bir adam oturmuş suya bakıyordu

 

Kalem kırılmak üzereydi o son yazıda

Yazısız kitapları okurken kitapsızlar

Çok susmuştu saçaktaki son serçe

Çok susamış bir şarkıyı şakıyordu

Bir adam oturmuş suya bakıyordu

 

Su akıp gidiyordu gözlerinin önünden

Önünden kervan geçmeyen handa sayrıydı akıl

Çok beklemişti özüne öncü olacak başı

Her düşünce çıngısı bir düşü yakıyordu

Bir adam oturmuş suya bakıyordu

 

Karanlık çemkiriyordu suyun öte yakasında

Yakası yırtılmamış yakamoz yoktu suda

Çok derinlerde bir cadı ateşin başında

Çok başlı bir yılana günleri takıyordu

Bir adam oturmuş suya bakıyordu

 

Ve yanıyordu son umut akşamın son ateşinde

Ateşine can adanan kara külhanlar aşkına

Sular susamışlardı bir adam gölgesine

Oysa adamın gölgesi gönlüne akıyordu

Bir adam oturmuş suya bakıyordu

Sadettin Kaplan

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

24.12.2010