
BU AKŞAM YILDIZLARDAYIZ!
Evet, bu akşam, doğduğunda babası tarafından Mehmet’in yanında Yıldız ismi göbek adı olarak verildiği için telmîhen Yıldız Hoca diye anılan, Türk Dili ve Edebiyâtına, uluslar arası düzeyde açılım getirip katkılarda bulunduğundan dolayı takdir ve ün kazanmış bulunan merhum Prof. Dr. Mehmet ÇAVUŞOĞLU’yu, doğumunun 75. yılında, hizmeti, eserleri ve hâtıralarıyla anmak üzere bir araya geliyoruz.
Proğramın konuşmacısı, şeref misâfiri, aynı zamanda merhumun talebesi olan, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyâtı Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Nur DOĞAN. O da, Muhammedî nûrla münevver bir Doğan yıldızı olmalı. Kitaplarına, araştırma konularına ve sitelerdeki değerlendirmelere bakıldığında insanın içine böyle bir his doğuyor.
Kendisiyle geçen hafta telefonda tanıştık. Sesi çok yakın geldi. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi. İnsan gibi bir insan olmalı. Çünkü tellerden ulaşan seslerde muhabbet, samîmiyet ve ünsiyet tınıları vardı. Çok değil, inşâllâh akşama hep birlikte yakından tanıyacağız, tanışacağız, dinleyeceğiz, anlayacağız.
Hocamızla irtibat sağlamamıza vesîle olan arkadaşımız Cafer Vayni’ye buradan teşekkür ediyorum. Hemşehrimiz İLESAM İstanbul Şûbe Başkanı. Orada, 3 profesörün katıldığı bir, Mehmet ÇAVUŞOĞLU’yu Anma Paneli yaptılar. Biz aynısının burada tekrarına tâlip olduk. Ancak, durumu bu zaman dilimi için münâsip olan yalnızca Doğan hocamız oldu. Bizi kırmayıp buralara kadar teşrif buyuruyor oldukları için kendilerine şimdiden müteşekkiriz. Sağolsunlar.
İsterseniz, hocamızı daha iyi anlamak ve dinlemek adına önceden bir ön hazırlık olması için şimdiden kendisi hakkında biraz bilgi sâhibi olmağa çalışalım:
YILDIZ HOCA’NIN “DOĞAN” YILDIZI
1951’de Erzurum’da dünyaya geldi. İlkokulu burada bitirdikten sonra 1962 yılında ailesi ile birlikte İstanbul’a yerleşti. Orta öğrenimini Küçükçekmece Ortaokulu, lise öğrenimini de Bakırköy Lisesi’nde tamamladı. Ardından İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne kaydoldu. 1979 yılında buradan mezun oldu.
1983 yılında aynı fakültenin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalına araştırma görevlisi oldu. 1987 yılında doktor, 1991 yılında doçent ünvanını aldı.
2.10.1997 tarihinde İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalında profesörlük kadrosuna atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir.
İlmî çalışmalarını daha çok Klâsik Türk Edebiyatının metinler şerhi, Klâsik Türk Edebiyatı metinlerinde soyut unsurlar ve Divan Şiirinin poetikası sahalarında yoğunlaştıran ve gerek yurt içi ve gerekse yurt dışında düzenlenen kongre, seminer, kollogyum, konferans ve sempozyumlara katılarak bu alanlarda bildiriler sunan Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan’ın çeşitli bilimsel dergilerde neşredilmiş çok sayıda makalesi bulunmaktadır.
Aynı zamanda şair olan Muhammet Nur Doğan, şiirlerini Pınar, Hisar ve Türk Edebiyatı gibi dergilerde yayımlamıştır. İstanbul Eminönü Belediyesi’nde dört yıl boyunca kültür dalında başkan danışmanlığı görevinde de bulunan Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan evli ve iki çocuk babasıdır.
Eserleri: Lâle Devri Şairlerinden İshak ve Es’ad Divanlarından Seçmeler,
Fatih Divanı ve Şerhi, Leylâ ve Mecnûn, Mecnun ve Leylâ Dilinden Şiirler,
Şeyhülislâm İshak ve Divanı,Şeyhülislâm Es’ad ve Divanı, Eski Şiirin Bahçesinde,
Şeyhülislâm İshak Divanından Seçmeler, İslamı Kuran’dan Okumak
Elmalılı Hamdi Yazır’ın Kur’an Meali -Sadeleştirme ve Notlar,
Fuzulî’nin Poetikası, Baki, Fuzulî, (Hayatı, Şahsiyeti ve Şiirlerinden Seçmeler),
Şeyh Galib, Hüsn ü Aşk – Metin, Nesre Çeviri, Notlar ve Açıklamalar,
Makâle ve tebliğleri de oldukça yekûn teşkil eden hocamız gerçekten dinlemeğe değer. Kitap yazmak dile kolay. Yazılanı okumak bile her babayiğidin kârı değil. Bu kadar esere, bunca çalışmaya şapka çıkarılır; hattâ sevinçten göğe fırlatılır! Değil mi aziz dostlar?! O zaman bu akşam, en azından bir değerli misâfirle tanışmak için, onun ilmine hürmeten tiyatro binâsına şöyle bir uğrayacağız hiç olmazsa. Bir şey almasak ta, görmek bile hiç ilgilenmemekten iyidir.
İnşâllâh yakınlarımızla, dostlarımızla ve bilhassâ yegâne ümîdimiz gençlerimizle berâber bu bilgi şölenine, muhabbet çağlayanına, üzerine rahmet inen cinsten iklîme katılmağa çalışalım. Ayağımıza gelmiş bir fırsattır. Böylesine bir birikimden istifâde etmemek ve edememek diye bir şey mümkün değildir.
O hâlde, geçmişi yâd, günümüzü şâd, geleceğimizi inşâd ve de aydınlık yarınlar adına bu günün yıldızlı, münevver insanlarla dolu akşamını değerlendirelim inşâllâh. hocamıza hep birlikte hoş geldiniz diyelim ve azâmî derecede katılım ve kültürel kazanım sağlamağa çalışalım inşâllâh.
Rabbimiz cümlemizi, şeytanı işlerine karıştırmayıp kovanlardan,
Gönlüne dâim, Muhammedî nur doğanlardan eylesin ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
14.01.2011