Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2011, (MIZRAP 2011)
SEVGİYE KANATLANAN MISRALAR
1180 defa okundu,

SEVGİYE KANATLANAN MISRALAR

Az önce Prof. Dr. Muhammed Nur DOĞAN Hocamız aradı. Mâlum, kendisi 15 Ocak’ta biz Orduluların konuğu olmuş, bizlere hocası, hemşehrimiz rahmetli Prof. Dr. Mehmed ÇAVUŞOĞLU’yu anlatmıştı.

            Bu süreçte, havaalanından mezarüstüne, konferanstan muhabbete iki gün boyunca bir arada olmuştuk. Arkadaşlığından ve derin sohbetlerinden, insan yüzünden çok memnun kalmıştık. O da memnûniyetlerini ifâde etmişti.

            Biz de, kendisini uğurladıktan sonra, hocamızın konferansını akademik çevreler ve edebiyatçı arkadaşlarımızın özel istekleri doğrultusunda, mümkün olan en kısa zaman zarfında gazetemizde bir hafta boyunca tefrika etmiştik. Onları ve konferansın bir afiş örneğiyle DVD’sini kendisine göndermiştik.

            Eline geçer geçmez teşekkür meyânında aramış bizi. Hem bize bol bol teşekkür ediyor, “hocamla ilgili çok güzel bir hâtıra oldu” diyor, hem de bizim vâsıtamızla sizlere ve tüm hemşehrilerimize misâfirperverlikleri dolayısıyla tekrar teşekkürlerini arz ediyor.

            Bu arada, yolumuz düşer de uğrarsak memnun olacağını özellikle belirtiyor. Hocamız, tanıdığımız kadarıyle vefâkâr, cefâkâr ve dost canlısı, sıcak, hakîkâtli bir insan. Allâh selâmet versin, sayılarını artırsın.

            Çavuşoğlu merhumun kız kardeşi Fatma Gürbüz Hanımın, konferans süreçlerinde gönderdiği mail’lerde misâfir hocamız hakkında ön bilgi ve tanıtma sadedinde yazdığı gibi, kendisi de aynı zamanda bir şâir olduğu için, hocamız, hocası Mehmed ÇAVUŞOĞLU’yu daha iyi anlayanların başında gelmiştir.

            Muhammed Nur DOĞAN Hocamız’ın ZAMANIN GÖZLERİ VARDIR adlı bir şiir kitabı var şu an elimizde. Burada da yer alan ve aynı zamanda, ERZURUMLU ŞÂİRLER sitesine seçilip, isminin yanına konulan, Yahya Kemâl BEYATLI’nın ESKİ ŞİİRİN RÜZGÂRİYLE eserine atfen kaleme alınan, aynı adı taşıyan şiirini değil de, nispeten daha güncel olarak düşündüğümüz BEKLENEN SEVGİLİYE başlıklı olanını sizlerle paylaşıyoruz bugün.

            İnşâllâh hoşlanırsınız:    

                          BEKLENEN SEVGİLİYE...

           

            Beni hasretin uzak iklimlerine savurdu

            Çölden esen yel...

            Ben,

            Mecnun’ca sevdalı;

            Sen,

            Leylâ’ca güzel...

            Yollar hep tenha, yollar hep sensiz şimdi;

            Örtüyor ufkumu hüzünden bir buğu.

            Üstüme güneşler doğmasın, istemem;

            İstemem sensiz mutluluğu.

           

           Çekilmez bir çiledir bu;

            Her an bittiği yerden başlar.

            Sen boynu bükük ve mahzunsun;

            Benim de gözümde yaşlar...

           

            Mümkün mü senden uzak olmak ey sevgili,

            Ey, sevgisi içimde dağ dağ!

            Uzun bir rüyanın sonunda, yazık,

            Pırıltılı zamanlara eyledim vedâ.

           

            Ne olur bırakma böyle garip, böyle yetim beni,

            Karanlık geceme mehtap ol yine.

            Ölüm döşeğinde bir yudum su gibi,

            Muhtacım, muhtacım, muhtacım sevgine. (1977)

           

            Hocamıza, buradan tekrar teşekkürler ediyor;

 onun da vurgulamağa çalıştığı gibi, sayın sevgili okurlar;

 “sevgisiz kalmayalım, kalmayasınız, kalmasınlar”

dilekleriyle sözü bağlıyoruz ves’selâm...


 

 ORDU HAYAT GAZETESİ

15.02.2011