Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2011, (MIZRAP 2011)
ODÜ FEN-EDEBİYÂT ve ÇAVUŞOĞLU
970 defa okundu,

ODÜ FEN-EDEBİYÂT ve ÇAVUŞOĞLU

Sevgili okurlar. Mehmet Çavuşoğlu ismine çok vurgu yapıyoruz. Bilmem nasıl düşünüyorsunuz? Ama, bu ismin Ordu gündemine girmesinde ilim, irfan ve kültür dünyâmız açısından bereket olacağını kabul ediyoruz.

Bu bağlamda, yıllar önce Fen Edebiyât Fakültesi’nin Perşembe’de ve hattâ, tam da  SARAYKÖY sapağına mekân tutmasını mutlu bir tevâfuk olarak değerlendirmiş, yaptığımız anma programlarında bunu ileri sürerek, fakültenin bir şeyler yapması gerektiğine özellikle atıflarda bulunmağa çalışmıştık. Fakat bugüne kadar ne fakülteye ne de üniversiteye sesimizi duyurmağa muvaffak olamadık.

 ODÜ kurulduktan sonra, bu konu sanki daha da bir tabu hâline geldi. İnsanlar bu konuya değinmeğe bile korkuyorlar âdetâ. Yoksa, edebiyât eksenli bir fakülte, bu sahanın ve memleketin medâr-ı iftihârı bir ilim adamını vefâ adına olmasa da, branş adına, meslek adına neden gündemine almaz ki?

Rahmetli ÇAVUŞOĞLU Hoca’nın kütüphânesinden âilesince bağışlanan 5 bin civârında eseri de bağrında barındıran fakültenin, merhum profesöre, bir nebze vefâ olsun için bile bir kitapçık çalışması yapmamış olması hangi gerekçeyle açıklanabilir? Bir broşür, bir dergi de olabilirdi. Ya da bir konferans. Ama, adından dahî söz edilmiyor ve sanki özellikle. Bana sorarsanız bu ancak sağduyu yoksunluğuyla îzah edilebilir.

Şimdi, dün basında yer alan haberlere göre Fen-Edebiyat Fakültesi ODÜ Yerleşkesine taşındı. Güzel de bir binâ yapılmış. Bilimsel faaliyetler açısından avantaj. Perşembe nere, yerleşke nere? Elbetteki ortamın çalışmalara sağlayacağı bir ivme olacaktır. Yeter ki, gönüller bir olsun. Uzaklık önemli değil. Bakınız, SARAYKÖY nere, ANKARA nere ama, Gâzi Üniversitesi önümüzdeki ay ÇAVUŞOĞLU SEMPOZYUMU yapacak. Belki bizim Fen-Edebiyât ta bilimsel ortamda coşacaktır. Bekleyelim, görelim inşâllâh.

Çavuşoğlu anmaları ve programlarıyla alâkalı olarak merhumun âilesiyle irtibat hâlindeyiz. Zaman zaman yazışıyoruz da. Geçen ay, merhûmla ilgili, Dil ve Edebiyat Derneği Ordu Şûbesi olarak düzenlediğimiz konferans sebebiyle sık sık haberleştik. Kardeşi Fatma GÜRBÜZ hanımın mail’lerinden, bu gün vurgulamak istediğimiz bölümle ilgili seçmelerle konuyu sürdürelim:

“Merhaba Nuri Bey Kardeşim,
Bakınız bu tespit hiç aklıma gelmemişti. “Ayağının ucunda kurulan Fakülte!”  Gerçekten, bizim köye sapan yolun başında (Fakültenin hemen yanında) ok ile: SARAYKÖY işaret ediliyordu. Son gidişimde gördüm ki, levha kaldırılmış...”

“Muhammet Nur Doğan, Abdullah Uçman ve Durali Yılmaz, İLESAM İstanbul Şubesinin düzenlediği, Çavuşoğlu Hoca'ya Vefa Toplantısında Durali Yılmaz, Özellikle Mehmed Çavuşoğlu Hocanın şairliğini vurguladı.

Onun şair ve sanatçı ruhunun Divan Edebiyatı gibi zor ve özel bir zevk, özel bir çalışma gerektirecek sahada başarı sağlamasını sağlamıştır. Çavuşoğlu, sanatçı sezgisiyle bu kadar geniş manada bu sahayı doldurabilmiştir.

Bir Lise talebesinin  "Ulubatlı Hasan Destanı" gibi bir şiir kitabına sahip olması her kula müyesser değildir... dedi. Durali  Yılmaz'ın bu tespiti, diğer konuşmacıların da bu doğrultuda konuşmalarını sürdürmelerine yolaçtı…”

“Muhammed Nur Doğan da şair ruhludur, sanatçı ruhu taşıdığı için Çavuşolu Hocayı anlayabilmiştir. Aksi takdirde bazı -tabirimi mazur görün- cahil zümrenin," Çavuşoğlu'nun  sahası nihayet bir divan şiiri idi. Üzerinde durmaya gerk yok" diyenlerden olabilirdi. 

“Çavuşoğlu, TANPINAR'a komşu olabilirdi. NECİP FAZIL'a komşu olabilirdi. Daha birçok edebiyat dostları ile komşu olur, sıklıkla da ziyaret edilirdi. O, ısrarla memleketini, ana kucağını, baba ocağını tercih etti... Çünkü, memlekette, gelip geçenler bir Fatiha okurlar. Vasiyeti idi ve yerine getirildi.

Sizin tâbirinizle, “AYAĞININ UCUNDAKİ FAKÜLTE” ne düşünürse düşünsün, ne yaparsa yapsın... Kendi tercihi olacaktır. Bizler, yani sizler; gerçek ordulular ne yapacağımızı biliyor ve yerine getiriyoruz... Önemli olan bu. Yine sizin tâbirinizle bunun bir bereketi olacaktır.”

Biz de öyle temennî ediyoruz. Fen-Edebiyât’ın yeni yeri hayırlı, bereketli olsun. Gerek kültürümüz, gerek edebiyâtımız, gerekse öğrencilerimiz, tüm üniversitemiz, gerekse halkımız, Ordumuz, yurdumuz, ilmimiz-irfânımız için iyiliklere-güzelliklere vesîle olsun inşâllâh ves’selâm...

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

23.02.2011