Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2011, (MIZRAP 2011)
ORDUDA DEĞİŞİM RÜZGÂRLARI..
1106 defa okundu,

 

 

ORDU’DA DEĞİŞİM RÜZGÂRLARI…

Dünkü yazımda, hafta sonunu Trabzon, Rize taraflarında geçirdiğimizi belirtmiştik. Her ne kadar, biraz uzaklara gitmiş olsak da, hattâ dünyânın öbür ucuna da gitsek buralardan kopmamız mümkün değil. Buralar bizim doğup-büyüdüğümüz yerler. Bizi taşıyıp yaşatan ve de bunun karşılığı olarak da bizden ilgi bekleyen yerler. Bu nedenle onunla ilgili olmak yediği ekmeğe karşı borçlu olmanın ötesinde bir vefâ duygusu gereği en azından.

Daha cumartesi gün Of’tayken öğrenmiştim ODÜ Rektörlük seçimlerinin sonucunu. Nasıl olsa Cumhurbaşkanı’na 3 isim gidecekti sonuçta. Elbette, her hâlükârda değişim imkân ve ihtimâli söz konusuydu. Ama, ilk iki ismin, neredeyse başa baş, diğerinin de yabana atılmayacak miktarda bir oy almış olması değişim kartının şansını oldukça artırdı.

Şunu söylemek gerekir ki, yıllar yılı büyük heyecanlarla beklediğimiz Ordu Üniversitesi, kuruluşundan bu güne, arzuladığımız manzarayı bir türlü bahşetmedi bize. Halk da, Üniversitesiyle kaynaşamadı.

Sanki Üniversite soyut bir âlem; kendi çaldı kendi oynadı. Yanına aldıkları da, oyunlarına ayak uyduracakların ötesine geçmedi. Herkesin ayak uyduracağı, aynı heyecanı paylaşacağı, halkın örf, âdet, inanç ve geleneklerini hiç nazar-ı îtibâra almadı..

Kim ne derse desin; Ordu’da siyâset ayrı telden, Belediye öbür telden, Üniversite de ap ayrı telden çalıyor. Bu bir gerçek. Durum böyle olunca da orada âhenk ve huzur nasıl gerçekleşebilir? Sağduyu kendine nasıl yol bulabilir? O şehirde hangi huzurdan söz edilebilir?

Birilerinin bir araya gelerek kendi aralarında kendileri çalıp kendileri oynaması, kendi kendilerine oynaşması belki mümkün olabilir ama, o müessese ve yaptıklarının aklı selimle bağdaşması, ve de dolayısıyla toplumla kaynaşması mümkinâttan olamaz. Sanki nitekim Ordu’da bunu yaşamakta gibiyiz. Ki, bu aslâ böyle gitmemeli.

Mâlûm, biz de yoktuk buralarda. Elemanlar, ajanstan gelen başlığı aynen koymuşlar gazeteye. Bundan dolayı da bayağı tepki aldık. Duyarlı okuyucularımıza buradan ayrıca teşekkür ediyoruz. Bana göre, hiç kimse değil; ODÜ’nün Rektörlük seçim sandığından DEĞİŞİM çıktı. O haberin başlığı buna göre şekillenebilirdi. Gerçi, bunun sonuçla bir bağlantısı yok ama, duyarlılık noktasında şık bir tavır olabilirdi. Çünkü, değişime hepimizin ihtiyâcı var.

Gerçi, Cumhurbaşkanımız ne diyecek? Tercihini hangi yönde kullanacak, bilemiyoruz?! Lâkin, bu oy tablosu, mevcut durumdan memnûniyetsizliğin en büyük kanıtı gibi gözüküyor. O zaman, kim olursa olsun, sonuçta bunu böyle okumak, ODÜ’nün genel havasında ve imajında, halka ve topluma dönük değişiklik ve yenilikler yapmak zorunda.

Biz, bu noktada çok ümitliyiz. Bugün şehirde attığımız tur ve edindiğimiz izlenimler siyâsette olduğu gibi üniversite de değişikliğin –inşâllâh- kaçınılmaz olduğunu haber veriyor.

Aday listeleri bile artık çok değişik. İktidar da öyle, muhâlefet te! Nerde Rıdvan YALÇIN, Enver YILMAZ ve hattâ, nerde Rahmi GÜNER? Bu manzara karşısında, üniversitenin yerinde sayması muhâl gibi gözüküyor. Ama, yine de takdir, tabiî ki Cumhurbaşkanımız’ın!

Geçen akşam dönerken öğrendiğimiz 2. haber de Celâl ŞAHİN Hocamız’ın vefatıydı. Kendisi 2 aydır OMÜ Tıp Fakültesi’nde yoğun bakımdaydı. Allâh rahmet eylesin. Makâmını da cennet eylesin. Toplum onu eğitimciliği, çıkar bağlamı bulunmayan sağduyulu hizmet eksenli siyâseti ve hayır hizmetlerine öncülüğüyle tanıyor. Tabandan tavana olmak üzere, her kesimden cemaati ve de dolayısıyla, “makâmı cennet olsun!” duâlarına âmin diyenleri oldukça fazlaydı. Kendisini Beyli’deki mezarlığına kadar uğurladık. Yolu açık olsun. Mevlidde de dillendirildiği gibi, Mevlâ;

“Yoldaşın îmân, makâmın cennet et!”sin.

 “Süleymân-ı Fakîre” olduğu gibi ona ve bir gün o hâl ile hâllendikte,

Sizlere, bizlere ve de hepimize “rahmet et”sin.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen efendimizin ve de dînimizin merhamete verdiği önemin vurgulandığı şu günlerde, Yüce Rabbimiz hayâtta kalanlarımıza da, fert, toplum, âile, müessese ya da tüm yöre halkı ve millet olarak hepimize iyilikler, güzellikler, hayırlar, hasenâtlar yönünde değişim ve dönüşümler ihsân etmek sûretiyle, üzerimizden merhametini esirgemesin…

Yüzlerce, binlerce, milyonlar ve de milyarlarca âmin ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

18.04.2011