Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2008, (MIZRAP 2008)
CADDE-NÂME
1012 defa okundu,

CADDE-NÂME

Bir tur der, çıkarsın yola

Şehrin caddelerinde…

Arada verirsin mola

Şehrin caddelerinde…

 

Çocuklarınla elele

Ya da dostlarla kolkola

Hadi uğrun açık ola

Şehrin caddelerinde…

 

Sağa-sola baka baka

Asa-kese, yaka-yıka

Karşımıza kimler çıka

Şehrin caddelerinde?..

 

Ahbap, arkadaş görürsün

Bir, Hak selâmı verirsin

Kâlpten gelirse, erirsin

Şehrin caddelerinde…

 

Bir-kaç dükkâna uğrarsın

Biraz muhabbet sararsın

Köyünden haber sorarsın

Şehrin caddelerinde…

 

İster bankta oturursun

Hem ıslanır, hem kurursun

Gezinmeden zor durursun

Şehrin caddelerinde…

 

Vitrinler hep sana bakar

Hadi al der, borca takar

Yol nerden nereye çıkar?

Şehrin caddelerinde…

 

Kim bilir, ne yaptığını

Nereden ne kaptığını

Nerelere saptığını

Şehrin caddelerinde…

 

Bakkal, market, kahvehâne

Sigara, alkol, meyhâne

“Kötü” bozuk; “şer” bahâne!

Şehrin caddelerinde…

 

İmam-Hatip’ten Köprü’ye

Vardık yürüye yürüye

Benziyoruz bir sürüye

Şehrin caddelerinde…

 

Pastahâne, Postahâne

Kalabalık çok şahâne

Dostluk güzel, yol bahâne

Şehrin caddelerinde…

 

Fidangör’den Fidangör’e

Akar bir sel, gider nere?

Ayıp kaçar; ahlâk, töre!

Şehrin caddelerinde…

 

Kafe, teras, internetler

Disco, kulüp; kim denetler?

Kimbilir ne mel’anetler!

Şehrin caddelerinde…

 

Bar, stad, ya da sinema

İçki, küfür, argo, kavga

Düşeni yakar bu sevda

Şehrin caddelerinde…

 

Çocuklar sokakta kayıp

Kayıp aramak ta ayıp!

Gitsen olmaz sövüp-sayıp

Şehrin caddelerinde…

 

Sâhil, kordon ayrı âlem

Manzaraya gelmez kalem

Şehit rûhlarında mâtem

Şehrin caddelerinde…

 

Banka, Finans, bankamatik

Her şey artık otomatik

İnsanlar bile mekanik

Şehrin caddelerinde…

 

Arabalar gürültülü

Köpekler var hırıltılı

Her ne varsa zırıltılı

Şehrin caddelerinde…

 

Belediyenin önü park

Şadırvanda edilir çark

Her gün böyle;her gün,yok fark

Şehrin caddelerinde…

 

Vara-yoğa yürünüyor

Sürüm sürüm sürünüyor

Dünyâ nasıl görünüyor

Şehrin caddelerinde?…

 

Güneş kapıları açmış

Milleti sokağa saçmış

Sanki herkes evden kaçmış

Şehrin caddelerinde…

 

Ada’dan Moda’ya yoğun

Sıkıştırır solun sağın

Zehir solursun üç öğün

Şehrin caddelerinde….

 

Cumâ’da bile dopdolu

Tenhâ göremezsin yolu

Kimler kimin, neyin kulu?

Şehrin caddelerinde…

 

Boztepe bakar yukardan

Manzara gönderir kardan

Söz açma edepten ardan

Şehrin caddelerinde…

 

Yer-yer câmi-cumâ, namaz

Kimi gider eder niyâz

Kimileri hiç uğramaz

Şehrin caddelerinde…

 

Elbet her şey nasîp işi

Mevsimin var yazı kışı

Kendini bilecek kişi

Şehrin caddelerinde…

 

Bol yapılmış, neyse gerek

Her taraf bal; pasta, börek

Yalnız câmilerim seyrek

Şehrin caddelerinde…

 

Şâhincili’den Orsan’a

Bir câmi var mı sorsana

Nice sorular var sana

Şehrin caddelerinde…

 

Şirinevler’den bu yana

Bir şehir var, bir baksana

Bir minâre göster bana

Şehrin caddelerinde…

 

Ezan kaç eve ulaşır?

Ya da kaç dükkân dolaşır?

Kimler, neyle haşir-neşir

Şehrin caddelerinde?...

 

Başkanlar hep çok gayretli

Anlı, şanlı, azametli

Hem Kuğu, hem Doğa kentli

Şehrin caddelerinde…

 

Meskûndur binlerce sâkin

Kentler birer ilçe, lâkin

Yapmamışlar câmi ilkin

Şehrin caddelerinde…

 

Sanıyorlar çok kârdayız

Bilmiyorlar zarardayız

Nîmetlerle nazardayız

Şehrin caddelerinde…

 

Gün gelir cadde sorulur

Mânâ ve madde sorulur

Sorumsuz nasıl durulur

Şehrin caddelerinde?..

 

İnsan olmak kolay değil

Hayât sâde halay değil

Seçilmek şinanay değil!

Şehrin caddelerinde…

 

Nûrânî, sözünden mes’ûl

Aslından, özünden mes’ûl

Kaşından, gözünden mes’ûl

Şehrin caddelerinde…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

24.01.2008