Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2008, (MIZRAP 2008)
KÖYKENTTEN BAŞKENTE
942 defa okundu,

KÖYKENTTEN BAŞKENTE

                   Geçen yazımızda, Atatürkçü Düşünce Derneği Ordu Şûbesi’nin dâvetlisi olarak şehrimize gelen Tuncay ÖZKAN’ın aşırı heyecanlı ve duygusal konuşmalarına yer vermiştik. Sn. Belediye Başkanımız Seyit TORUN Bey’le alâkalı  övücü yaklaşımlarını, önümüzdeki belediye seçimleriyle ilgili harâretli tavsiyelerini aktarmıştık.

                   Ordu’muzda son günlerde sol ve ulusal çizgide bir hareketlenme var. Eksenleri de hep muhâlefet. Uslûplar abartılı. Sanki, kendi dönemlerini görmemiş, yaşamamışız, bilmiyormuşuz gibi. Ülke adına yaptıkları bir hayırlı işleri varmış gibi. Tek sermâyeleri, mevcut iktidara ve uygulamalarına veryansın etmek. Geçmişten sunacakları olumlu bir örnekleri yok. Alternatifleri yok. Yaptıkları yalnızca, mevhum tehlikeler üzerinden iktidarı hırpalamaya çalışmak. Ama artık bu söylemler tutmuyor. Bu tür mesnetsiz atışların kıymet-i harbiyesi kalmadı. Ama, tabii ki görevlerini yapacaklar. Dinleyenlerin gönüllerini hoş edecekler. Üzerlerine düşeni yapmış olmanın rahatlığıyla güzelim yollarımızdan dönüp gidecekler karargâhlarına. Yalnız tek isteğimiz, düşüncelerini demokratik olgunluğa yaraşır şekilde ifâde etmeleri. Toplumu germekten kaçınmaları. Doğal olayları nâzikleştirme çabalarıyla kamunun sinirleriyle oynamamaları. Mantıklı olmaları.

                   En azından türban olayını düşünelim. Bazı üniversiteler yeni çıkan yasayı uygulayıp öğrencileri içeri aldılar. Peki ne oldu? Kıyâmet mi koptu? Hayır, ama birilerinin paşa gönülleri böyle istemiyordu. Halk ne isterse istesin, önemli değildi. Hemen lâf ta buluyorlar: Bu “çoğulcu” bir uygulama değil, “çoğunlukçu” bir uygulamaymış! İyi de, nasıl olacak, ölçü nasıl tutturulacak? Sizce ölçü ancak, sizin paşa keyfiniz olabilir. Onu da halkın bilmesi ve karşılaması mümkün değil. Zâten olaylar da halkın gönlüne göre gelişiyor artık. İşte Ordu’muzdan bir örnek. Birileri Ankara’dan gelip Ordu’da attı tuttu. Sonra da kimsenin konuşmasına gerek kalmadan Mesûdiye’den kendi icraatları ses verdi. Olay şu:

                   “DSP’nin Penceresinden Gündeme Bakış” toplantısı için Ordu’ya gelen Eski Bakan ve DSP Genel Başkan Yardımcısı Melda BAYER Ayışığı Salonu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

                   “Türkiye her geçen gün yoksullaşıyor. Kimse AKP’nin çizdiği pembe tablolara aldanmasın.”

                   “Türkiye Cumhûriyeti, kurulduğundan bu yana, hiç bu kadar zorlu ve iç karartıcı bir duruma düşmemişti. Bütün değerlerimiz teker teker kırılıyor. Onurumuz ayaklar altına alınıyor. Hem dışarıda hem içerde itibarımız zedeleniyor. Gittikçe yoksullaştırılıyoruz. Biri bizi yoksullaştırıyor. Bu durum birilerinin işine geliyor.”  VİZYON 01.03.08

KÖY-KENT FABRİKASININ ÇATISI ÇÖKTÜ

                   Ordu’nun Mesudiye İlçesi’nde zamanın başbakanı  merhum Bülent ECEVİT tarafından Eylül 2000’de başlatılan, 27 Ekim 2001’de kurdelesi kesilerek hizmete giren Köy-Kent çalışmaları kapsamında inşa edilen Dayılı Orman Ürünleri Fabrikası, çatısında biriken karların ağırlığına dayanamayıp çöktü.

                   Zamanın Başbakanı Bülent ECEVİT’in “köylülerin gücünü birleştirmesi ve köylerin kentleştirilmesi” hayaliyle Ordu’nun Mesudiye ilçesinde başlatılan Köy-Kent yatırımları dökülüyor.

                   “Tersine Göç” projesi kapsamında bölgeye yapılan yatırımlar nüfus yokluğundan dolayı âtıl kaldı. Kooperatif yönetiminin iflası ve peşinden gelen icradan sonra, kalitesiz malzeme ile yapıldığı ortaya çıkan fabrikanın duvarları yıkıldı. Ardından çatısı da, yağan yoğun kar sebebiyle üzerindeki ağırlığı taşıyamayıp çöktü. İzbe bir görünüm alan fabrika binası, ormanda başıboş gezen yaban hayvanlarının barındığı mekan haline geldi.

 (3.3.08 târihli Ordu GAZETELER’i)

                   Tenkit ve muhâlefet çok kolay. Ama gerçekler zaman içerisinde hemen su yüzüne çıkıyor. Bizâtihî kendisini savunuyor. Ne demişler; “Güneş balçıkla sıvanmaz!” ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

24.03.2008