Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2008, (MIZRAP 2008)
MEĞER NE ÇABUK…
1060 defa okundu,

MEĞER NE ÇABUK…

 

Es’selâmü aleyküm ve rahmetullâh

 

Bismillâhir’Rahmânir’Rahîm

 

Güleryüzlü, hanımefendi, olgun, kültürlü kızımız;

Melek huylu Melek DURHAN’a

Ebedî saâdet dileklerimle sunuyorum:

 

AKROSTİŞ

 

Meğer ne çabuk geçermiş zaman

Ermeden bu güne anlayamadım

Lâle derken, gül derken gitti dört sene

El sallayıp peşinden ağlayamadım

Koşturuyor hayâllerin ardından

Dünyânın gidişini kavrayamadım

Uzak dediklerimiz geliyor bir bir

Rûhumu özüme bağlayamadım

Hasret gideremeden uçuyor yıllar

Ayrılık derdini dağlayamadım

Nasıl geldik şimdi yolun sonuna?!

Arkadaşlarla gönlümce çağlayamadım

Sevgilerin sonunda hep ayrılık var

Ebediyetten başka yol bulamadım

Lûtfuna sonsuz şükür Yüce Rabbimin

Âşıkım, sevdâdan kurtulamadım

Mâşukum memleketim, dînim, îmânım

İmam-Hatip’ten başkasına tutulamadım

Lûtfet, sonsuz güzellikleri Rabbim

En son varış sana; geliyoruz adım adım…

 

Sevgili öğrencim;

Sözlerimi noktalarken, Peygâmber Efendimiz(SAV)’in

“İlmin kapısı” diye bizlere tanıttığı Hz.Ali (kv)’nin bir ömür boyu

kulağımıza küpe yapmamız gereken duâ cümlelerini ekleyerek

bitirmek istiyorum.

Hz.Ali (ra) Efendimizin yakarışları şöyle:

 

Allâhım!

Boşa bakanlardan

Boşa susanlardan

Boşa konuşanlardan eyleme!

 

Allâhım!

Zenginlerimizi hamiyetsiz

Fakirlerimizi gayretsiz

Âlimlerimizi amelsiz

İdârecilerimizi adâletsiz bırakma!

 

Allâhım!

İdârecilerimizin

ferâset, merhamet ve basîretini,

Halkımızın da

Hürmet, hizmet ve hamiyetini artır!

 

Değerli Melek kızım;

Tebessünmlerinin sonsuz olması

Her iki cihanda da gülmen niyâzıyla…

Fî emânillâh…Allâh’a emânet ol…

 

11.05.2005

Öğretmenin: Nûri KAHRAMAN

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

            14.07.2008