Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2008, (MIZRAP 2008)
ANAYASA DERSLERİ
1591 defa okundu,

ANAYASA DERSLERİ

 

Öncelikle Cuma bayramımız mübârek olsun sevgili okurlar.

Yüce Mevlâ mübârek ÜÇ AYLAR mevsimi ve Cumânın feyzinden

Sizleri, bizleri, güzel ülkemizi ve cümle kardeş yurtlarımızı nasîplendirsin.

Güzel Türkiye’miz gibi biz de biraz nefes aldık elhamdülillâh.

Konuya girmeden önce, bu ferahlamanın verdiği coşku,

Sevgi, saygı ve kıvançla selâmlamak istiyorum sizleri.

Mâlumunuz, ülkemiz, önceki gün önemli bir karara imza attı.

Anayasa Mahkemesi’nin iktidar partisiyle ilgili kararı

Cumhûriyet târihi ve bir o kadar da öncesinden bu yana

sürüp gelen dönem için bir dönüm noktası niteliğinde.

Vatanımız, milletimiz ve geleceğimiz için hayırlı olsun.

AkParti’nin kapatılmaması, halkı sevindiren bir karar olmuştur.

Vicdanları rahatlatmış, piyasalara nefes aldırmıştır.

Ülkeye ve yargıya güveni ayağa kaldırmıştır.

Halk ne derse desin, bildiğini yapanlar,

Halkın seçtiklerine de, türlü şantajlarla dediklerini yaptıranlar

Nâzik kavramlar üzerinden kurumları birbirine kışkırtanlar

Bu son kararla tersyüz oldular.

Şimdiye kadar hep millet tersyüz olurdu.

Her kararın sonunda hayâl kırıklığına uğrardı.

Hattâ hayâl kırıklığına bile uğrayamazdı gerçekte.

Çünkü, kararların birilerinin gönlüne göre çıkacağını bilirler,

Önceden sonucu kabul eder, açıklanınca da sîneye çekerlerdi.

Ve sonuç da hep, tersten bekledikleri gibi olurdu.

Bahriye ÜÇOK’a kendi pimi çektirilir, Muammer AKSOY katledilir.

Uğur MUMCU, Taner KIŞLALI, HABLEMİTOĞLU cinâyetleri işlenir.

DANIŞTAY vs. basılır, bir yerler bombalanır.

Mâsum insanlar teröre kurban gider.

Ora bombalanır, bura kurşunlanır, şurası kundaklanır.

Fâiller olay olmadan günlerce önce bellidir!

Şucular ya da buculardır! Konjoktür kimi açıklamalarını gerektiriyorsa onlar!

Olay olmadan belki de günlerce önce hazırlanan beyanatlar servis edilir.

Aylık maaşları onbinlerce dolarlarla ifâde edilen özel haber spikerleri,

Program yapımcıları, olayları öyle inandırıcı dramatize ederler ki

Gel de inanma! Erkeksen tersini söylemeye kalk bakalım!

Sonuçta olay, hiç alâkası olmayan birilerine ihâle ediliverir hemencecik.

Ve de, orada kalır! Onlar ne derse, odur! Kimse daha ilerisine gidemez.

Kurcalayamaz. Halk bunun ağırlığını hisseder üstünde dâimâ.

Bağında-bahçesinde, işinde-gücünde çalışırken bile.

Çünkü, dolaylı yoldan suç hep halkın üzerinde kalmaktadır.

Üç kişi yan yana gelmeye korkar örgüt damgası yememek için!

Çünkü, halk, hep birilerinin istemediklerini seçmiştir!

Onlar da şımarıp neler neler yapmışlardır; “gördünüz mü?

Yâ işte böyle! Sakın onları ve onlar gibileri seçmeyin!

Hepinizi kıtır kıtır keserler!” mesajı verilmeye çalışılmıştır.

Gereksiz yere, bu asil millet, doğuştan suçlu muâmelesine tâbî tutulmuş

Bir türlü rahat yüzü gösterilmemiştir.

Ama bu millet, dişiyle-tırnağıyla, iğneyle kazarak oluşturduğu

özlem havuzlarında ümit kulaçları atmayı hak etti artık.

Sabrıyla geldi buralara. Yine sabırla devam edecek yoluna.

Birilerinin, paşa keyifleri için gasp ettiği özgürlüklerine kavuşacak.

Canından aziz bildiği vatanında o da herkes gibi söz sâhibi olacak!

Bu kararla gelinmiş bulunulan nokta, çok iyi bir nokta.

Lâkin, bundan sonrası da en az buraya kadarı kadar dikkât ve özen istiyor.

İktidarın artık bahâne üretecek tarafı kalmadı çünkü bir defâ.

Meşhur “mazlum” değerlendirmesi de devre dışı kalabilecektir.

Hükûmet bundan sonrasında ekonomik, sosyolojik

ya da anarşik çıkmaza sürüklenmek istenecektir!

Şu aslâ unutulmamalıdır ki; dünyâ derinlerinin gözünde

Türkiye, hiçbir zaman kendi hâline bırakılacak bir ülke değildir.

Adı süpere ve büyüğe çıkmış mevcut tüm ülkelerden

Ve hattâ onların toplamlarından da çok daha büyük bir potansiyele sâhip

Geçmişin ve de geleceğin en karizmatik ülkelerinden biridir.

Türkiye’de hiçbir olay bir yere gelip orada bitemez bundan dolayı.

Nitekim bu bağlamda, Anayasa’dan sonuç alamayanlar Babayasa’lara

O da olmazsa dedeyasalara başvurmaktan geri durmayacaklardır.

Kendi menfaatleri, zihniyetleri, hobileri

ya da taşeronluğunu yaptıkları ideolojiler ve yâ ülkeler adına

Bu güzel memleketi ve de iktidarı tökezletmek,

Türkiye’nin yürüyüşünü akâmete uğratmak için

Her türlü yolu denemekten imtinâ etmeyeceklerdir.

Hattâ bundan sonra daha da dikkâtli ve

hiç açık vermeden yapmaya çalışacaklardır yapacaklarını.

Karar, tekrar hayırlı olsun.

Daha güzel sonuçların başlangıcı olsun inşâllâh.

Yüce Rabbimiz, yardımını esirgemesin üzerimizden.

Milletimiz her ne zaman sevinse, ona bunu çok gören ve

her defâsında, hevesini kursağında koymağa çalışan

kötü niyetlilere de fırsat vermesin ves’selâm…

 

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

            31.07.2008