Son ulaşan bilgilere göre AkParti, Ordu Belediye başkan adayını yarın açıklayacak. Şimdiden hayırlı olsun. Tüm dikkâtler adayın kim olacağına odaklandı. Böyle olması da çok doğal. Çünkü herkes kabul eder ki Ordu şehri ve vilâyeti için önümüzdeki beş yıllık sürecin ve hattâ sonrasının en önemli olayı belediyede olabilecek değişikliktir. Buna en yakın parti de iktidar partisidir tabiatıyla. Şu söz merâmımızı ne kadar güzel ifâde ediyor:
Dünle berâber gitti, düne âit ne varsa cancağızım.
Bu gün yeni şeyler söylemek lâzım. MEVLÂNÂ
Bilmem, bu söz sizi sarıp, rûhunuzu heyecâna getiriyor mu? İçinizde kıpırtılara sebep oluyor mu? Evet, yeni bir şeyler olmalı. Baharla birlikte toprağa düşen cemre Belediye’ye de düşmeli. Mart’tan Nîsan’a geçerken yepyeni bir coşkuyla tanışmalı şehrimiz!
ADAY KİM?
Bunu yapacak aday kim? Daha doğrusu, hem seçimi alacak, hem de başarılı olacak!
Şu anda gerçekten bilemiyoruz. Gelen haberlere bakılırsa; “teşkilât içi, teşkilât dışı tüm anketlerde önde giden Ayşe Bahar ÇEBİ AkParti’nin adayı” deniliyor.
Kimisi de, “Hayır!” diyor. “Temâyülde FâtihHan öndeydi. Teşkilât desteği de var. Şansı ÇEBİ’den daha az değil.”
Kimisi de “Ne o, ne o. İkisinin arasında ikisini de temsil eden ve belediyecilik tecrübesi bulunan Fikret TÜRKYILMAZ’ın şansı daha fazla” diyor.
Bir diğer grup da, “Belki de hiç biri değil, Halûk KARAMANOĞLU!” diye görüş belirtiyor. Olur mu olur?! Diğer illerin aday belirlemelerinde hepsine de uyan örnekler var.
HİÇ BİRİ DEĞİL; HEPSİ!
Ama, seçimi alıp başarılı olacak, hem de Ordu’yu şahlandıracak aday kim, biliyor musunuz? Bence hiçbiri değil; hepsi! Elbetteki hepsi belirlenmeyecek ama, hepsi, belirlenen adayın yanında yek vücut olacak. İşte bunu sağlayabilecek olan adaydır ideâl aday.
Sâdece bununla kalmayacak o aday; çevresini güven veren isimlerden oluşturacak. Bir tâne muammâ insan bile insanları tedirgin etmeye, “Hâââ!?” dedirmeye yeter. Öyleyse, öyle bir vitrin oluşacak ki, muhâliflere bile;
- AkParti’ye oy atmayı düşünmüyordum. Ama, şu kadro tam bir hizmet kadrosu. Bunlar gerçekten şehir için bir şeyler yapmak üzere göreve tâlip olmuş kişiler gibi gözüküyorlar. Bunlara kimse yanlış yaptıramaz. Hem belki iktidarın da avantajıyla değişik icraatlar yaparlar! Dedirtecek. Hattâ, diyelim ki, başkan adayı içine sinmese bile, vatandaş;
- Yanlışlar bu çemberden geçemez! diyebilmeli.
BİR ADIM DAHA ÖNE
Eğer, her şey eskisi gibi devâm ederse, “çok kötü şeyler olacak!” demek istemiyorum. Şimdiye kadar olmadı ki şimdiden sonra olsun. Çünkü, Seyit TORUN Bey’in ne kişiliğinden ne de onun öncülüğündeki kadrodan bu topluma zarar gelmez. Bizim burada vurgulamak istediğimiz husus, hizmet olarak daha çok kâr etme meselesidir. Şehir adına daha kârlı bir alışveriş yapma şansını zorlamaktır. Bir adım daha öne çıkabilme ihtimâlinin peşinden koşmaktır. Mevcut yönetim devam ederse bu devran böyle gelir böyle gider diye düşünüyorum. Çok şey bekleyemezsin. Bahâneler hazırdır çünkü:
- İktidar bize farklı davranıyor; yardımcı olmuyor, parayı az gönderiyor!
Doğrudur ya da yanlıştır. Onu irdeleyecek değilim. Benim demek istediğim, iktidarın
mâzeret gösterme imkânı olamaz. İstediğiniz gibi yüklenebilirsiniz. Olabilecekten çok daha fazlasını isteyebilirsiniz! Ankara’dan gönderme imkânı olmazsa Büyük şehirlerden transfer ettirir, ne yapar yapar, bir şekilde, mâkul olan tüm teklifleri icraata dökmeye gayret eder. Bilmem yanlış mı düşünüyoruz?
Allâh nasip ederse, seçilecek kadroya, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da, şehrimiz için neler yapılabileceği noktasında aklımız erdiğince fikrî katkıda bulunmaya çalışacağız. Biz bunu hep yapageldik ama, zerre kadar yankısını görmedik. Bizim düşüncelerimizi ancak aynı zihin dünyâsını paylaştığımız insanlar ciddîye alır. Biz de zâten bunun için “Beledi ye, Belediye!” deyip duruyoruz.
Mevcut performansın yeterli olduğunu düşünenlere ne diyebiliriz ki?! Ama biz yapılabilecek çok daha güzel şeylerin olduğunu düşünüyoruz. Anlatmaya çalıştığımız şeyler, sol belediyelerin tüzüğünde olabilen, sol söylemin kitabında yer alabilecek şeyler değil. Bunlar, örnekleri görüldükçe, yaşandıkça farkına varılabilecek şeyler. Aday açıklanıp da projeler, plânlar, programlar bir bir dile getirilmeye başlandığı zaman her kes bunun böyle olduğuna kanaat getirecektir. Bu noktada AkParti çok iyi bir çalışma ile birlikte güven verici bir kompozisyon oluşturmak zorunda. Kötü hâtıraları çağrıştıracak görüntü vermemeye, kelime kullanmamaya ve pozisyon oluşturmamaya azamî dikkât etmesi gerekir. Bu, çok çok önemli!
ÇİFTE BAHAR!
Derken, Ordu’nun AkParti adayı olarak Ayşe Bahar ÇEBİ isminin haber sitelerine düştüğü söylendi sabah işyerine geldiğimizde. Hemen baktık; doğruydu. Hayırlı olsun. İnşâllâh Ordu’ya Bahar gelir dedik espri mâhiyetinde. Kış mevsimindeyiz zâten. Kışın peşinden de bahar geliyor, tâ ilkokulda öğrendiğimiz kadarıyla! Ama biz, inşâllâh hayırlısından çifte bahar yaşayacağız! Ordu’nun artık iktidar partili bir Belediye başkanına ihtiyâcı var. İnşâllâh öyle olur ve inşâllâh sonuçta hayâl kırıklığına uğramayız. Temennî ve beklentimiz bu.
“İktidar partisinden olsun istiyorum. Geçen dönem olmadı da iyi mi oldu? Ben, memlekete hizmet gelsin istiyorum. Ancak, kim olsun derseniz, size kısaca şunu söyleyebilirim: Allâh’ın, bir de Ankara’nın işine karışmam!”
Geçen hafta, adaylarla ilgili haber peşinde koşarken kendisiyle görüştüğümüz ve düşüncelerini öğrenmek istediğimiz Aziz ALTUNSOY Ağabey’in sorumuza verdiği karşılık böyleydi. Şu anda gelinen nokta da tam burası.
Bu noktadan sonrası; hangi kelimelerle nasıl cümlelerin kurulacağı ve ortaya nice bir kompozisyonun çıkacağı meselesidir. Bu kompozisyon, ne kadar dengeli ve ölçülü kelimelerden seçilirse o kadar harc-ı âlem olacak, halktan olumlu puan alacak ve o ölçüde sonuca yaklaşacaktır.
Yüce Rabbim, sâdece kendi menfaati için böyle durumları fırsat bilenlerin şerrinden hem partilerimizi, hem şehirlerimizi, tüm insanlarımızı ve ülkemizi korusun. Bu anlamda ilgi sağanağına tutulan adaylarımızın da ferâset, basîret, tefrîk ve tavır koyabilme kâbiliyetini artırmak sûretiyle yardımcısı olsun ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
22.01.2009