Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2009, (MIZRAP 2009)
AYŞE BAHAR ve ADAYLIĞI
1568 defa okundu,

1-     Nihâyet, mübârek Cumâ günü Trabzon’da konuşan Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Ordu Belediye başkan adayı olarak Ayşe Bahar ÇEBİ ismini bizzat telâffuz etti. Bizler de canlı yayınlardan izledik. Bu isim halk arasında bir bahar havası estirdi. Çeşitli mülâhazalarla mesâfeli duranlara rağmen, her yerde yine de bir heyecan dalgası hissediliyor. Gözler ışıldadı, gönüller ümitlendi. Hayırlı olsun!

AYŞE ile BAHAR

2-     İsim olarak hem Ayşe hem de Bahar çok güzel isimler. Anadolu damarının has isimlerinden her ikisi de. Türk milleti, dolayısıyla Ordu halkının rağbet ettiği ve hemen hemen her âilede bulunan, ona çok yakın isimlerden. Hattâ, çocuklarına ayrı ayrı Ayşe ismini veren kardeşler tanıyorum.

3-     Bence bu isimler, biraz düşünülünce, sâhibinin âilesi konusunda da ip uçları veriyor. Bu isimleri çocuğuna lâyık gören âile muhâfazakâr bir âile olmalı. Bu isimleri, hem de ikisini de coğrafyamızın renklerinden, toprağımızın çiçeklerinden, öz kültürümüzü besleyen kaynaklardan seçen bir âile Türk halkının sosyâl, kültürel, dînî değerlerine sâdece saygılı olmaktan öte, sevgili, hattâ iç içe bir âile olmalı. En azından âidiyet duygusu noktasında kompleks taşımayan bir âile olmalı.

4-     Ayşe Bahar Hanım’ın sâdece adı değil, kişiliği de halka çok yakın. Üst üste iki dönem deruhte ettiği belediye başkan yardımcılığı yıllarından, Ordu halkı kendisini tanıyor. Özel sektörde çalıştığı zamanlarını bilmiyoruz. Ancak, 10 yıllık belediye görevinde hep insanlara yakın oldu, sıcak davrandı. Çözüm insanı oldu. İnsanlara ünsiyetli ve iyi niyetli davrandı; değer verdi, dinledi.

ŞUBAT SOĞUĞU

5-     Gönüllü kuruluşlara çok yardımcı oldu. Ayırım gözetmedi. Onların her faaliyetine katıldı. Destek verdi. Halkla iç içe olmak, onların arasında bulunmaktan sanki özel zevk alıyor gibiydi.

6-     Askerden, organize sivil güçlere, idârî kademelerden medyaya tüm ceberut güçlerin hor gördüğü, hakâret ettiği şubat soğuğu günlerde bile halkın her kesimiyle yan yana fotoğraf vermekten gocunmadı. Çağrılan her açılışa katıldı, programlara koştu.

7-     Ayşe Bahar Hanım’ın âilesinin, kendisinin sonraki soyadından dolayı, ilk etapta düşünülenin, ya da öteden beri sanılanın aksine, siyâsî anlamda da, en azından, Demokrat Parti çizgisinde bulunuyor olması gerektiği rahatlıkla söylenebilir. Çünkü, atalarımızın dediği gibi, “Küpün içinde ne varsa, dışına o sızar.”

AB ve AB

8-     Tevâfuka bakınız ki, bu isimleri taşıyan kişi, A(yşe) ve B(ahar) adlarıyla Türk halkının muhâfazakâr geleneğini yansıttığı kadar A ve B baş harfleriyle, AkParti’nin, dolayısıyla Türkiye’nin Avrupa Birliği(AB) mâcerâsının belediye bazında önemli isimlerinden biri hâline gelmeye doğru gidiyor sanki. Çünkü zâten bu konuda, daha önce görev yaptığı yıllardan deneyimleri var.

9-     Hatırlanacağı üzere kendisi 1997 yılında AB Bölgeler Meclisi’nde Türkiye’yi temsil eden ilk yerel yönetici olmuş, savaş döneminde Bosna, Hırvatistan, Kosova ve Sırbistan’da yapılan seçimlerde de AB adına gözlemci olarak görev yapmıştı.

10- Bu anlamda o, kökü mâzîde olan âtî söyleminin tam adreslerinden biri gibi. Belediye Başkanlığını kazandığı takdirde hem Ordumuzun, hem de Türkiyemiz’in Avrupa’ya bakan yüzlerinden biri olacaktır. Güzel şehrimiz, onun, sâdece kişiliğiyle değil, hizmetleriyle de Türkiye’nin gündem şehirlerinden biri hâline gelecektir diye umuyoruz.

ÇEBİ ve ÇEBİ

11- Ancak, aynı soy ismi taşıyan bir rakîbi var; Kenan ÇEBİ. Geçen akşam tevâfukan dinlediğim Kenan ÇEBİ bana çok birikimli geldi ve şöyle düşündürdü: Ordu’da herkes Seyit TORUN ismini mit hâline getirmiş. Aslında bu Ordu’ya bir kötülük. Sanki daha iyisi olamazmış gibi. Kenan ÇEBİ bana çok daha tutarlı geldi ve projeleri îtibârıyle mantıklıydı. Dersine iyi çalışmıştı yâni. Ancak bu isim, Seyit TORUN’dan çok, ÇEBİ soyadı dolayısıyla Ayşe Bahar ÇEBİ için mi dezavantaj olacaktır acabâ?

 

MUHÂLEFET ve ENDÎŞELER

12- Diğer bir husus, oy pusulalarında yan yana bulundukları Saâdet Partisi de, Ordulu hemşehrimiz olan yeni genel başkanıyla oyunu artırma gayretine girecektir. Daha doğrusu, SP’liler gelecek seçime yatırım amacıyla partilerinin trendini, dolayısıyla oy oranlarını yükseltme temâyülünde olacaklardır.

13- Dürüst imajıyla öne çıkan Seyit TORUN, başkan adayının kendisinden şüphe duyulmasa bile, çevre ve vitrini îtibârıyle güven vermeyen  AkPartili ya da diğer adaylar karşısında seçmene her zaman daha yakın ve hemşeri gelecektir.

14- Birden bire ilgi sağanağına tutulan Ayşe Bahar ÇEBİ, Seyit TORUN’u bile sollayan mütebessim, hoşgörülü ve sevecen kişiliği ile, çevresine şu veyâ bu şekilde sızmaya çalışan çıkar çevrelerine nasıl dur diyebilecektir? Ölçüsü ne olacaktır?

15- Propaganda için çarşıda-pazarda gezerken yanına kimleri alacaktır? Yardımcılarını ve meclis üyelerini, kendisini oraya taşıdıklarını söyleyenler mi, yoksa samîmiyet ve kişiliğine güvendikleriyle birlikte kendisi mi belirleyecektir?

16- Endîşe duyduğumuz husus, Ayşe Bahar ismiyle gelen bahar havasının tozu-dumanı içerisinde sapla samanın birbirine karışmasıdır. İşte o zaman, bir ümit daha hebâ olabilecektir.

17- En tehlikeli olan şey de, önceleri, “kazanılsın da nasıl olursa olsun!” deyip halk arasındaki imajından dolayı kendini kenara çekenlerin, sonradan, “nasıl olsa alıyoruz!” zehâbıyla dayanamayıp, tekrar vitrine ya da çevreye balıklama atlamaya kalkarak manzarayı flû hâle getirmesidir. İşte o zaman, tıpkı 1.de olduğu gibi burada da sonuç beklendiği gibi olamayabilecektir.

18- Öyleyse, bahârın, yine, bir başka Bahar’a kalmaması için, fedâkârlık yapması gerekenler başta olmak üzere herkes üzerine düşeni yapmalı; adıyla sanıyla Bahar olan adayımızı başkanlığa taşımak sûretiyle şehrimizin yürüyüşünü iktidar enerjisiyle berâber zaptedilmez bir sinerjiye dönüştürme kararlılığında olmalıyız.

19- Muhâlefet verebileceği kadarını vermiştir. Neler yapabileceği, ufkunun ne kadar olduğu görülmüştür. Ordu belediyesinin şu anda muhtaç olduğu en âcil şey iktidar ve onunla gelecek yeni bir heyecan, ufuk ve rûhtur.

20-  Yüce Rabbimizden, bunca zaman esen kuzey rüzgârlarından sonra beliren sıcak bahar meltemleri umûdunu bizlerden ve şehrimizden esirgememesi, dolayısıyla, bu şuur doğrultusunda tüm etkili, yetkili ve ilgililere ferâset ve basîret vermesini diliyoruz ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

25.01.2009