AkParti Ordu İl Teşkilâtı’nın geçen gün düzenlediği aday tanıtım programı şimdiye kadar düzenlenenler içerisinde en derli-toplu olanlarından biriydi. Partinin katılımı güzel olduğu kadar, duyuru için fazla bir gürültü koparılmamasına rağmen halkın katılımı da iyiydi.
Bakanlar ve tüm milletvekilleri oradaydı. Ankara’nın katılımı yanında, diğer aday adaylarının da orada bulunup “tek yürek” manzarası sergilemesi konuşmalardan öte bir anlam ifâde ediyordu.
Katılımcıların Fikret TÜRKYILMAZ Bey’e gösterdiği özel ilgi ve alkış, güzel bir kadirşinaslık tezâhürüydü. FâtihHan ÜNAL ve Halûk KARAMANOĞLU yanında aday olarak yarışmadığı hâlde Engin TEKİNTAŞ’a alkışlarla belli edilen özel ilgi de dikkâtlerden kaçmadı. Tüm bunlar, Belediye seçimi öncesi AkParti içerisindeki bütünlüğün, tek yürek oluşun, kenetlenmenin göstergeleriydi.
AkParti Genel Merkezi’nin Ordu’ya özel bir önem atfedildiği her hâlinden belliydi. Otobüsün üzerindeki manzara Ordu AkParti’sinin ideâl manzaralarından biriydi. Bu birlik-berâberlik tablosuyla söylenilmek istenen, “Bahar ya gelecek, ya da gelecek”ti. Tüm mesajlar bu söyleme endekslenmişti.
Bakanlarımız güzel konuştular. Meseleyi güzel ifâde ettiler. “Ayşe Bahar ÇEBİ kardeşimizi size emânet ediyoruz!” dediler. Ayşe Bahar ÇEBİ de, bu güzel kenti hep birlikte yöneteceğiz anlamı çerçevesinde yaptı konuşmasını.
Toplantının ardından bakanlar ve milletvekilleri, Ayşe Bahar ÇEBİ ile berâber şehirde otobüs turu yaparak vatandaşları selâmlayıp kırmızı karanfil dağıttılar. Böylelikle AkParti’nin “Bahar Yürüyüşü” güzel bir günde, güzel bir performans ve organizasyonla berâber başlatılmış oldu. Bundan sonrası artık gülücüklerden öte, ciddî bir plân ve projeyle halkın arasına karışmaya, sâdece tevazûda değil, daha çok duruş, vitrin, güven ve icraatlarda yarışmaya kalıyor. Bize de “kolay gelsin, hayırlısı olsun, Allâh mahcûp etmesin” demek düşüyor gayrı…
HAMZA KARDEŞ’İN DERDİ
Pazartesi günkü “TOMAKİN VİRAJI” adlı, Mustafa TOMAKİN’in Saâdet Partisi Ordu Belediye başkan adaylığı haberi çerçevesinde yazdığım yazının yayınlandığı gün, web sitemizi açtığımda aşağıdaki yorumla karşılaştım. İkimiz de birbirimizden habersiz olarak aynı konu etrafında dolaşmışız. Birbirimizden haberdar olmamız zâten mümkün değil. Çünkü, yorum sâhibi Hamza hangi hamza’dır bilmiyorum. Yorum şöyle:
“sayın hocam yazılarınızı mümkün olduğu kadar takip etmeye çalışıyorum.iyi niyetinize şüphem yok.yazılarınızda neden SP ye sansür uyguladığınızı anlayabilmiş değilim.kaldı ki insanların ak partinin adayını beğenmedikleri takdirde gidecekleri partinin sp olduğu ayan beyan ortada iken bu tavrınızı anlamlandıramıyorum.lütfen saadetin yeni açıklanan adayı mustafa tomakin beye de satırlarınızda yer verip ordu halkı için -olumlu ya da olumsuz- değerlendirirseniz,eminim ki birçok okurunuzun da memnuniyetine vesile olacaktır. şimdiden teşekkürler.Allaha emanet olunuz.”
Sevgili Hamza Kardeş. Öncelikle ilgine ve duyarlılığına teşekkür ediyorum. Keşke herkes sizin gibi düşüncelerini gazete ve yazarlarıyla paylaşsa. Olumlu ya da olumsuz her yazı, iyi niyetle ortaya konulmak şartıyla bize güç verir. En azından okunuyor olduğunu hissettirir ve yazarı motive eder. Bunu bir defâ bilmenizi isterim. Sizin yazınız da, bu anlamda benim için bir ilk oldu aynı zamanda. Bundan dolayı da ayrıca teşekkür ediyor, sevgiler sunuyorum.
Sevgili Kardeş; Meseleyi açıklamak gerekirse, bizler gazeteler olarak haberlere ve gündemlere göre hareket ederiz. Haberde olmayan, gündemde olmayan şeyi nasıl yazalım? Bizi bir başka yönüyle, Ordu merkezden değil de, Ünye ve Fatsa’dan daha çok haber yazmakla eleştirenler var meselâ. Haber daha çok oralardan geliyorsa bizim yapacağımız şey ne? Ordu’da olay çıkarmak mı? Onu da bizim yapma şansımız yok. Çünkü biz halim-selim insanlarız; ayrıca işlerimiz de başımızdan aşkın!
Tıpkı bunun gibi, Saâdet Partisi icraat ortaya koydu, beyânat yayınladı da yazmadık mı? Yeter ki şehrimiz ve insanlarımız için bir şeyler yapılsın, bunu kim yaparsa yapsın değerlendirmeye hazırız. Eğer tarafsız gözle değerlendirirseniz bunun böyle olduğunu görürsünüz.
Hem, iktidar partisinin daha çok gündemde olması, millet vekilleriyle, bakanlarıyla hep haber konusu olmaları gâyet normâl değil mi? Bir kısım insanlar da bizi Seyit TORUN Belediyesiyle ilgili çok yayın yaptığımız konusunda eleştiriyor. Bir önceki yazımda Sn.Kenan ÇEBİ’yi yazdım. Çünkü projelerini ciddî buldum. Şehrimiz ve insanları adına gözden kaçmaması gerektiğini düşündüm.
İşte Mustafa TOMAKİN Bey, daha gelmeden, adaylık haberi üzerine hakkında yazı yazdım. Hattâ dün ayağının tozuyla bizzat gazetemize gelerek bundan dolayı teşekkür etti. Biz de ayrıca haber bile yaptık. Yeter ki birileri Ordu için bir şeyler yapsın. Bizi heyecanlandırsın. Bizim onu değerlendirmememiz mümkün değil. Bunun böyle bilinmesini istirham ediyor, ilginizin devâmı dileğiyle selâm ve saygılar sunuyorum sevgili kardeş…
Son söz olarak, 29 Mart’ın milletimiz, ülkemiz, şehrimiz için samîmî ve dürüst gayret gösteren tüm insanlarımız, partilerimiz ve Ordu halkı için hayırlar getirmesini diliyoruz ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
05.02.2009