Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2009, (MIZRAP 2009)
SEÇMENLERE MEKTUP
1061 defa okundu,

SEÇMENLERE MEKTUP

Sevgili okurlar, değerli seçmenler; Hepinizi sevgi ve saygıyla selâmlıyorum.

Kusura bakmayın, çok başınızı ağrıtıyoruz. Belki bu kadarı hakkımız değil.

Seçim seçim seçim! Belediye belediye belediye! Başınızın etini yiyoruz!

Sanki, memleketin, üzerinde durulacak başka meselesi yokmuş gibi!

Ama, siz bizi az-çok tanıyorsunuz. Bir sebebi olmasa böyle yapar mıyız hiç?!

Hem Başbakanımız da bakınız nasıl koşturuyor meydan meydan; köşe-bucak!

Çünkü, akla gelebilecek bütün meseleler bu seçim noktasında düğümleniyor!

Eğitim, kültür, sanat, turizm, gençlik, ekonomi, şehircilik, inşaat, işçilik, mîmâri!..

Tüm bu alanların ümîdi, heyecânı, hayâtiyeti hepsi buraya bağlı. İstiyoruz ki;

koskoca bir kentin, güzeller güzeli, anlı-şanlı Ordu’muzun bir beş yılı daha

gülücükler, öpücükler, bee bücük’ler

arasında karambole gitmesin! Güzel Ordu’m, inat kurbanı olmasın!

Şehir meselesi mühim. Orası hepimizin evi, yuvası ve aynı zamanda aynası.

Biz neysek, şehrimiz de o! Hep, örnek şehirler kuran atalarımız ne demişler;

ARSLAN YATAĞINDAN BELLİ OLUR!

Bu meseleyi en iyi il dışından gelenler fark eder. Onlara sormak lâzım!

Ordu doğasıyla güzel güzel olmaya da, ya şehircilik, belediyecilik nasıl?

Çoğunluğun, en hafifiyle; hiç bir ilerleme olmadığını söylediğini göreceksiniz!

Gerçekten, şimdiye kadar Ordu’da şehircilik adına bir şey yapıldığı söylenemez.

Vatandaşın yaptığı evler, apartmanlar yapılar tamam da, belediyeninkiler hani?

Şehre yeni bir şekil, nezih bir kompozisyon, şânına yakışır bir çehre kazandıracak,

Ona alâmetifârika olacak, marka şehir yapacak projeler, programlar! Hani, nerde?

Varsa siz söyleyin, gösterin. Ben de şehrim adına sevinmek isterim herkes gibi.

Nitekim, Sn. Seyit TORUN da bu noktada sıkıntılı.

Bir şey bulamayınca gidip heykelciklere sarılıyor;

figürlere, amblemlere, alt geçitlere sığınıyor!

Otogar’ın yazısı önünde, büyük bir proje gibi poz verilmek zorunda kalınıyor.

Trilyonlar problemsiz geliyor, problemsiz gidiyor! Ama, nereye, göremiyorsunuz?!

Bu zamana kadar her şey, yer ya da su altında. Bütün vâriyetler karanlığa gömüldü.

Bunun, yâni mevcudun üzerine de, belediyecilik adına hiçbir şey binâ edilemedi.

7 milletvekili gördük, 5’i gördük, tek başına çok iktidarlar gördük; yine olmadı.

Niye olmadı? Sebebi biziz. Bizim, bir inatçı muhâlefet damarımız var da ondan!

ÇATAL KAZIK YERE BATMAZ!

Ya da çok dengeliyiz! Vekiller hükümete, reisler de muhâlefete! Haksızlık olmasın! 

Kimsenin hatırı kalmasın! Öyle mi? Oh ne güzel adâlet! Diyelim ki, öyle olsun!

Ama bu sefer de kendimize ve de kentimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?!

Çünkü o zaman her kafadan bir ses çıkıyor; herkes bir tarafa çekiyor! Durum ortada!

Ordu da ortada kalıyor ve  hep olduğu gibi, bir başka bahara kalıyor ümitler yeniden!

Dolayısıyla sâdece gündelik, rutin hizmetlerden söz edilebiliyor Ordumuzda.

Artık güzel Ordu’muza güzel hizmet edecekleri seçerken gerçekçi olalım.

Bütün şehirlere âdil ödenek gidiyorsa, biz neden bir Samsun gibi, Rize gibi,

ya da, Trabzon olamasa da Giresun, hattâ Bulancak kadar olamıyoruz?

Kaldı ki, Trabzon’da da Belediye başkanı muhâlefet partisinden. CHP’den.

Peki, muhâlefete para az verildiğini, adâletsizlik yapıldığını var sayarsak,

DSP’li Eskişehir Belediyesi nasıl dillere destan hizmetlere imza atabiliyor?!

Bizim kısmetimize niye hizmet düşmüyor? Bu Ordu’da bir şey var dostlar:

Ya hareketsizlik, ya bereketsizlik; ya da her ikisi!

Ama artık Ordumuzda bir tâzelik, bir heyecan, bir hareket olsun. Bereket olsun!

Dallar meyveye dursun!

Bu yavan gidişe bir dur denilsin. Bunu hep birlikte bizler yapacağız tabiî ki!

Caddeler gülsün, sokaklar gülsün, binâlar gülsün. Kaldırımlar gülsün!

Ordu’muzun sâdece başkanları değil,

kendisi, kentlisi-köylüsü, herkes gülsün.

Şunu bilelim ki, burada bir iş yapılacak. Film çevrilmeyecek. Mesele rol değil.

İş çok. Konu ciddî. Bir şehir ve nesil adına geleceğin temelleri atılacak.

Tüm plânlar-projeler, Ankara’yla eşgüdümlü olarak yeniden ele alınacak.

Tepeden tırnağa her şey gözden geçirilecek. Ordu baştanbaşa değişecek!

Ordu’nun buna ihtiyâcı var!

Sizlerin, bizlerin de böyle bir şehirde yaşamaya hakkımız!

Sevgili seçmenler, değerli okurlar; Öyleyse, Ordu için yepyeni bir sayfa açalım.

Oyları verirken plâna, projeye, kaliteye, işe, harekete, bereket ve ümîde verelim.

Bu defâ yalnızca Ordu’yu düşünelim; Ordu’ya odaklanalım. İyi ölçüp tartalım.

Meselâ, kendisine faydası olamayan DSP’nin Ordu’ya nasıl faydası olabilecek?

Şimdiye kadar yapabildikleri için teşekkür bir insanlık borcudur.

Ancak, şehrimize daha iyi hizmet edilmesi adına, eğri oturup doğru düşünmeliyiz.

Hattâ, eğri de düşünebiliriz; yeter ki kararlarımız bir düşüncenin mahsûlü olsun!

Kısır particiliğin, ahbaplığın; hemşerilik, inat gibi liyâkât ölçüsü olamayacak,

netîce îtibârıyle şehrimizi ve de insanlarımızı en az bir beş yıl daha

hizmetten mahrûm edecek hevâların, heveslerin ve anlık duyguların eseri olmasın!

TAKDİR SİZİN AMMÂ

Takdir sizin ammâ sevgili kardeşler; sonuç da çok önemli

Artık yeter; günlerce “siyâh ufka bakmayalım gözleri nemli!”

Beş yıl değil sâdece, tümüyle geleceğimiz söz konusu; netîce-i kelâm

Artıları eksileriyle her şeyi iyi hesaplayalım ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

25.03.2009