Nuri KAHRAMAN - Anasayfa
  - Arşiv
     - MIZRAP 2009, (MIZRAP 2009)
CUMÂ ÇARŞISI
1312 defa okundu,

CUMÂ ÇARŞISI

            Bu gün günlerden cumâ. Haftalık bayramımız mübârek olsun.

Öncelikle, Cumâ’yı, gazete ve dergilerdeki köşelerinde CUMÂ eksenli yazı ve kitaplarıyla gündemimize daha bir taşıyan, bizlerin ruh hamurunun yoğrulmasında ve kültür hamûlemizin şekillenmesinde büyük katkıları bulunan kültür ve mücâdele adamı, önceki gün rahmet-i Rahmân’a kavuşan Ergun GÖZE Ağabey ve hemen ardından, bir konferans dönüşü geçirdiği elîm bir kazada kaybettiğimiz, dün defnolunan hakîkâtli ilim adamı Prof. Dr. İbrâhim CÂNÂN Bey Hocamıza Mevlâ’dan sonsuz mağfiret ve kalanlara da tâziyelerimizi bildiriyoruz. Milletimizin başı sağ olsun! Âmin.

            Beldelerin, yörelerin, kasabaların haftalık günleri olur. Çarşılar, pazarlar kurulur o gün. O gün, o yöre için bolluktur, sevinçtir, neş’edir. Ticârettir, harekettir, berekettir. İşte, cumâ günü de tüm Müslümanların ortak çarşı günüdür. O gün tüm İslâm Âleminin maddî-mânevî pazar günüdür.Cemaat olduğu kadar, cemiyet ve meşveret günüdür o gün. Dostluk, kardeşlik, dayanışma, dertleşme günüdür. Hasb-i hâl ve sohbet günüdür. O gün herkes bir şeyler alır Cumâ çarşısından. Biz de sizlerle, iki hadîs-i şerîfi kısa açıklamalarıyla paylaşmak istiyoruz bu gün:

DÎN NASÎHATTIR

"Dînin medâr-ı kıyâmı ve diriği nasihattır. İhlâstır, samimiyettir.”

 Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu cümleyi üç defa tekrar buyurdu. Dedik:

"Ya Rasûlâllah bu nasîhat kimedir?"

"- Allah’a, Rasûlüne, müslümanların imamlarına ve umum halkadır." buyurdular. BUHÂRÎ

Allâh’a nasihat, onun birliğine sağlam itikad, ibadet ve taatında tam ihlâstır.

Rasûlüne nasihat, onun risalet ve nübüvvetini tasdik, şeriatını hüsn-i kabul, emir ve nehyine inkıyaddır.

Kitabına nasihat, Kur’an-ı Kerim’i tasdik ve hükümleriyle ameldir.

Müslümanların imamlarına yani bugünkü tabirle devlet reislerine nasihat, meşru olan emirlerine itaattır.

Ammeye nasihat ise, herkesi doğru yola irşad ve hayra delâlet etmektir.

(Bu Hadis-i Şerif ve açıklaması ERKAM YAYINLARI'nın Mahmud Sâmi RAMAZANOĞLU’ya âit MUSÂHABE - 5 adlı eserinden alınmıştır.)

ALLÂH’IN BEĞENDİĞİ ve  BEĞENMEDİĞİ YERLER

Yine Erkam Yayınları’nın Riyâzus’Salihîn tercüme ve şerhinden bir iktibas:    

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

                   Allah Teâlâ’nın bir beldede en beğendiği yer oranın mescitleri, bir beldede en sevmediği yer de oranın çarşı-pazarıdır.” Müslim, Mesâcid 288,

Hadisden Öğrendiklerimiz

1. Allah Teâlâ cami ve mescidlerde ibadet için bulunan kullarının hayrını ve iyiliğini diler.

2. Çarşı-pazarda dünyalık uğrunda insanları aldatan ve yalan söyleyen kimselerin hayır ve iyiliğini dilemez.

3. Meslekleri icabı çarşı-pazarda bulunan kimseler Allah’ı ve âhireti unutmamalı, kendisi çarşıda bulunsa bile kalbi mescide yani Allah’a bağlı olmalıdır.

4. Bir kimse insanları aldatmasa bile, başkalarının ahlâk dışı davranışlarda bulunduğu çarşı-pazarda gereğinden fazla kalmamalıdır.

5. İslâmiyet helâl kazancı ve ticareti teşvik eder; çarşı-pazarda boşu boşuna vakit geçirmeye karşıdır.

Evet, bu hadîsleri iyi anlamalı ve o çerçeveden kendimize ve çevremize şöyle bir bakıp, tüm tavırlarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Bu konuda derdimiz çok. Kriz sâdece maddî pazarlarda değil. Mânevî pazarların durumu da hiç dile gelebilecek değil gibi gözüküyor.

Son söz; çarşıdan alınanlar çarşıda kalmaz, evlere gider ve oradakilerle paylaşılır değil mi? Hem de sevgiyle, saygıyla, muhabbetle. Öyleyse, hep birlikte buyuralım cumâ sofrasına. Âfiyetler olsun ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

15.10.2009