|
|
|
|
|
|
 |
Takvim |
 |
| « |
Aralık - 2025 |
» |
| PT |
SL |
ÇŞ |
PŞ |
CM |
CT |
PZ |
| 1 |
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
7 |
| 8 |
9 |
10 |
11 |
12 |
13 |
14 |
| 15 |
16 |
17 |
18 |
19 |
20 |
21 |
| 22 |
23 |
24 |
25 |
26 |
27 |
28 |
| 29 |
30 |
31 |
|
 |
|
|
|
|
|
|
|
 |
 |
Blog |
 |
|
Ramazan Manileri |
|
|
Ramazan Manileri
Ramazan geldi eyvallâh
Rahmet gönderdi Allâh
Hoş geldin gözler aydın
Hoş geldin bârekâllâh
Şükür bu aya girdik
Akşam hilâli gördük
Sevinçlere garkolup
Yüzü secdeye sürdük
İşte geldim ekim büküm
Sırtımda davuldur yüküm
RamazânıŞerîf hayrola
Cümleye selâmünaleyküm
Onbir ayın sultânı
Kıymetlidir her ânı
Hoş geldin ey Ramazan
Süslüyorsun cihânı
Ramazan’ın hilâli
Güzelliktir her hâli
Tutunmayanın olmaz
Doğrulmaya mecâli
Deniz suyu serindir
Ufukları derindir
Bir tek hurma da olsa
Bir mü’mini sevindir
Bu gece ayın evveli
Açıldı İslâm’ın gülü
Geldi Mübârek Ramazan
Mesrûr etti cân ü dili
Bu ayın başı rahmet
Ortasında mağfiret
Necat bulur sonunda
Cehennemden bu ümmet
Bağda gördüm kekliği
Üzdü beni tekliği
Nedir doymayanlardan
Mîdelerin çektiği?
Kem sözden dilini tut
Orucun gülünü tut
Terâvihlere götür
Çocuğun elini tut
Ramazan sultan bize
Rahmet-i Rahmân bize
Cennet nîmetleriyle
Dopdolu harman bize
Ramazan’ın evveli
Rahmetin şefkât eli
İftar, Terâvih, Sahur
Coşkusuna ermeli
Eriştik Ramazan’a
Şükür kavuşturana
Bu ayda oruç tutmak
Huzur verir insana
Müminler oruç tutar
Kâlpleri hep bir atar
İnanan gönüllere
Ramazan coşku katar
Ramazan ikinci gün
Mümine şenlik, düğün
Gelsin mukâbeleler
Sabah-akşam, üç öğün
Göz aydın hepimize
Mübârek günler bize
Onbir ayın sultânı
Hoş geldin evimize
İşte geldim kapınıza
Selâm verdim yapınıza
Selâmımı almaz isen
Daha gelmem kapınıza
Ramazan’ın üçüdür
Îmânımız güçlüdür
Sahur sevdâ bahçesi
İftar Cennet gülüdür
Nine nine kalksana
Pencereden baksana
Kalkmazsan koca nine
Zor çıkarsın akşama
Ramazanın davulu
İçinde mani dolu
Bahşişleri bol verir
Beyim bir ağa oğlu
Dömbeleğe nem indi
Yüreğime gam indi
Sahur sahur koşarken
Pabuçlarım delindi
Evlerinin önü mersin
Yolum gider tersin tersin
Küçük beyden bahşiş aldım
Allâh uzun ömür versin…
Ramazan’ın dördü mü?
Hilâlini gördün mü?
Sahurun melekleri
Saçlarını ördü mü?
Irmaklar dolu çakıl
Oruç tut, namazı kıl
Kullukta gayretli ol
Var ise sende akıl
Ramazan vefâ şehri
Zevk ile sefâ şehri
Bîçâre gönüllerin
Mânevî şifâ şehri
Dede torun elele
Gidiyorlar câmiye
Çocuklar kaçışıyor
Arkada güle güle
Câmide arkadaşlar
Kaynaşır coşku başlar
Rahmet ayıdır bu ay
Gözlerden akar yaşlar
Ramazan’ın beşine
Toprağına taşına
İftar, Terâvih, Sahur
Düştüm sevdâ peşine
Ramazan hoş misâfir
Bize çok değer verir
Yazar beratımızı
Cennetlere gönderir
Hakk’ın bize ihsânısın
Hem ayların sultânısın
Sen bir saâdet kânısın
Ey mâh-ı sultân merhabâ
Hoş geldin kutlu misâfir
Kâlbimiz senin haydi gir
Arındır tüm lekelerden
Bırakma rûhumuzda kir
Misâfirim nazlandı
Börek diye sızlandı
Tam bir sini yedi de
Ondan sonra uslandı
Ramazan’ın altısı
Ramazan gül tatlısı
Reyyâna doğru koşar
Seherlerin atlısı
Sokak yolu dar mıdır?
Minâresi var mıdır?
İftara kal diyorlar
Acep aslı var mıdır?
Ramazan’ın yedisi
Gitti dörtte birisi
Misâfir aceleci
Çabuk geçer gerisi
Balık oynar tavada
Herkes ayrı havada
Oruç tutmada değil
İş ona tutulmada
Oruç kendini tutmak
Tutup nefsi uyutmak
Orucu bozmazmış hem
Sabredip acı yutmak
Ramazan hatırına
Çıktım sahur turuna
Ses kısıldı, bakmayın
Davulcu kusuruna
Sofralar donatırsın
Mîdeyi boylatırsın
Fazla ileri gitme
Orucu çatlatırsın
Ramazan’ın sekizi
Ay güneşin ikizi
Yağdırır nurlarını
Olur Reyyân denizi
Duvardan kedi atladı
Bekçinin ödü patladı
Merak etme bekçi baba
Bey kesesini yokladı
Ayağında ıskarpin
Duyamadım ne dedin
Ramazan ikram ayı
Dolu olsun hep cebin
İstanbul’dan gelen katar
Kamçısını göğe atar
Benim ağam çok cömerttir
Çifte onluk birden atar
Ezanlar hep okundu
İftarlığım lokumdu
Aç karnına çok yedim
Bana biraz dokundu
Eski câmi direk ister
Onarmaya yürek ister
Benim karnım toktur ammâ
Arkadaşım börek ister
Günâh olsa da yığın
Yine sen O’na sığın
Gazâbını geçmiştir
Rahmeti Rabbımız’ın
Ramazan’ın dokuzu
Barışık kurtla kuzu
Sarsın kardeşlik rûhu
Kuşatsın yurdumuzu
Nâra atar mı seni?
Nûra katar mı seni?
Sen mi oruç tutarsın
Oruç mu tutar seni?
Karşıma fener geldi
Aklıma neler geldi
Börek bekledim ammâ
Sofraya döner geldi
Mâni mâni üstüne
Mâni başım üstüne
Davulcu diller döker
Ramazanın kastına
Ramazan’ın onudur
İlk dilimin sonudur
Rahmetten mağfirete
Necât esas konudur
Ramazan bir bahara
Benzer gelse de kara
Gecelerin kadrini
Son on gününde ara
Dömbeleğim teneke
Koşarım seke seke
Cebimde fındık vardı
Bitirdim çeke çeke
Bak bülbül sadâsına
Şükreder Hüdâsına
Âşıklar boyun eğmiş
Yalvarır Mevlâsına
Gökyüzünün melekleri
Devran eder felekleri
Bu ayda ikrâm edenin
Zâyî olmaz emekleri
Ramazan aşk şehridir
Mâneviyât nehridir
Arıtır gönülleri
Sonu Cennet mührüdür
Herkes uykuya daldı
Uyku evleri aldı
Sizleri uyandırmak
Biz çocuklara kaldı
Halayıklar halayıklar
Ocak başında uyuklar
Davulumun sesini duyunca
Pirincin taşını ayıklar
Ne uyursun, ne uyursun
Bu uykuda ne bulursun?
Kıl namazı, tut orucu
Tüm dertlerden kurtulursun
Su içtim serinledim
Derde düştüm inledim
Takvimde okuyunca
Büyük sözü dinledim
Güm güm camlar çatlayacak
Davulumuz patlayacak
Uyanın ey uykucular
Sahur vakti atlayacak
Kalkmazsan kırılırım
Eşikte kıvrılırım
Yine bahşiş gelmezse
Kahrolur, yıkılırım
Dömbeleğin zılgıtı
Dolaşırız çat kapı
Tüm apartman uyandı
Bir tek kaldı alt katı
Hava sıcak terlerim
Birçok mâni derlerim
Bu akşam dâvetim var
Sizleri de beklerim
Ramazan’ın yirmisi
Kadir bundan gerisi
Gezer gecelerinde
Ev ev cennet perisi
Mutfakta soğan doğrar
Bekârlığa tövbekâr
Beyim yufka yürekli
Gözyaşı döker, ağlar
Ne yaptıksa olmadı
Kimse bizi duymadı
De uyanın komşular
Daha mânî kalmadı
Şu sokağa varayım
Tam başında durayım
Bu defâ da duymazsa
Kapıyı mı kırayım?
Fındık kurur çeç olur
Müminler güleç olur
Bahşişimi ver beyim
Yoksa bayram geç olur
Baklava sini sini
Görmedim gibisini
Başka bahşiş istemem
Verseler birisini
ORDU HAYAT GAZETESİ
06.09.2008 |
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
|
|
|
|
|
| |