TABUT-NÂME
Her gün bir tabut omuzlar
İbret almayı bilmezsin
Ne hak-hukuk gözetirsin
Ne bir gözyaşı silmezsin
Çarşılar pazarlar aynı
Zevklerden geri kalmazsın
Minâreler dâvet eder
Hâlâ ciddîye almazsın
Akraba aramaz-sormaz
Yaraya merhem çalmazsın
Para yok, menfaat yoksa
İnsan yüzüne gülmezsin
Evi-barkı önemsemez
Bir kere erken gelmezsin
Çoluk-çocuk yolun gözler
Aklını eve çelmezsin
Âlemi ellerle yapar
Yokluğuna üzülmezsin
Sensiz sofra açtır evde
Tokluğuna üzülmezsin
Varlığın ayrı problem
Sıkıntısın, çekilmezsin
Lâf-söz anlamaz, dinlemez
Kabalıktan bükülmezsin
Boyuna-bosuna bakar
Sanırsın ki yıkılmazsın
Kâlp kırmaktan, hakâretten
Utanmazsın, sıkılmazsın
Edep, hayâ, ar, nâmus yok
Câmi, Cumâ takılmazsın
Perîşân her neyin varsa
Bir, “yüzüne bakılmaz”sın!
Düşünmezsin hesap-kitap
Sayfalara çakılmazsın
Bir muammâ yumağısın
Hiç içinden çıkılmazsın
Akıllı ol behey kardeş
Niye sen adam olmazsın
Bu gidişle ne bu dünyâ
Ne ukbâ, felâh bulmazsın
Nûrânî der bundan sonra
İnşâllâh böyle kalmazsın
Saâdet yolunu bulur
Ateşlere yakılmazsın
Çiçekler açar yüzünde
Usanılmaz, bıkılmazsın
Baharlara ulaşırsın
Kışlarda bırakılmazsın