Menü

Anket

Sitemizi Beğendiniz mi?
Evet (%73,9)
Hayır (%20,0)
Kararsız (%5,93)

Toplam Oy: 219

Tüm Anketler

Takvim

« Aralık - 2025

»

PT SL ÇŞ CM CT PZ
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31

İstatistikler

 Toplam Hit: 4606939
 Sitede Aktif: 11
 Ip: 172.71.254.142
 Browser: Default - 0.0
 Toplam Kategori: 20
 Toplam Blog: 561
 Toplam Yorum: 28
 Toplam Resim: 6
 Toplam Mesaj: 17

Etiket Bulutu

15 Temmuz 2016 Cumâ Dirilişi adayname aile âile Akdeniz Üniversitesi akrostiş anı Antalya Antalya Palas aşık edebiyatı ÂŞIK EDEBİYATI BABA başbakan başkanlık Bedford, Araba sevdası Biyografi cami cemaat cemiyet chp cuma cumhurbaşkanı çocuk edebiyatı Çocuk Edebiyâtı ÇOCUK ŞİİRLERİ dede deneme DÎNÎ ŞİİRLER DİNİ-MİLLİ ŞİİRLER DÖRTLÜK edebiyat eleştiri eymür eymür köyü eymürname GÜZELLEME halk şiiri halk şiri HÂTIRA hâtıralar HAYAT HİKÂYESİ HECE HECE VEZNİ hiciv İMAM-HATİP PİLÂV GÜNLERİ işkence KADİR GECESİ KÂFİYE komşu ülkeler koşma köy yazıları köyname lüleburgaz MANİ Manzum Fıkralar mızrap NÂMELER Nasreddin Hoca NURİ KAHRAMAN okul edebiyatı ordu ordu hayat ordu hayat gazetesi ordu imam-hatip Palace Palas RAMAZAN RAMAZAN EDEBİYATI recep tayyip erdoğan siyâset şiir toplum türkiye ulubey Yalçın Yüksel Yeni Türkiye zulüm

Blog

RSS Takip Tavsiye Et İndir (.doc) Okunma: 1062
ZAFER-İ MİLLÎ Mİ, GAYR-İ MİLLÎ Mİ?

İŞTE, GERÇEK USTALIK BU HAYIRLI OLSUN

ZAFER-İ MİLLÎ Mİ, GAYR-İ MİLLÎ Mİ?! 

“Ey îmân edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar(putlar), fal ve şans okları birer

şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” Mâide 90

Yüce Mevlâmız, bize olan sevgi ve şefkâtinin tezâhürü olarak, ayrıca aklımıza ve gönlümüze hitap ederek, insanın nefsine hoş gelebilecek bu işleri yasaklamasının gerekçelerini de sunuyor:

“Şeytan, içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi,

Allâh’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” Mâide:91

Bunun örneklerini fert, âile ve toplum olarak her gün, her an yaşıyoruz. Her şey param parça. İnsanlar mutsuz. Âileler dikiş tutmuyor. Çocuklar güvensiz. Gençler hırçın. Toplum gergin. Âyet açık. Gerçekler ortada. Buna rağmen bu insanların yaptığı ne?

Yıl başı bahânesiyle yepyeni bir ahlâk ediniliyor. Peygâmber Efendimiz’in(SAV) “Kim bir kavme benzerse ondandır!” hadîsi unutularak bambaşka bir yörüngeye giriliyor.  

Yılbaşı bir hayat tarzıdır. Basite alınan, n’olurmuş yâni denilen, ancak yılbaşından yılbaşına toplumu dönüştüren ve kendi âleminden koparan bir sinsi olgudur.

Batının kirli kültür ve ahlâkının Beyoğlu yakasından ülkemize girdiği kabul edilir. Yayılmasının da mâsum pozlar takınan yılbaşı kutlamalarıyla olduğunu rahatlıkla söylemek mümkün.

Daha yakına kadar televizyonlardaki yılbaşı gecesi programları tartışma konusu olurdu. Şimdi her gece, o yılbaşı gecelerini fersah fersah öteye geçti; ahlâksız programlarıyla. Dolayısıyla, bu işin geriye dönüşü de buradan başlayacak. Yılbaşı kültürü bizim hayrımıza değil. Âyette yasaklanan ne varsa orada çünkü, her şeyden önce.

BU DOLMUŞ HANGİ MAHALLEYE GİDİYOR?

Giyim(sizliğ)iyle, kuşam(sızlığ)ıyla, falıyla, piyangosuyla, fişeğiyle, okuyla, Noel Babasıyla, çamıyla, çardağıyla, kadehi-bardağıyla ap-ayrı bir dünyâyı temsil eden bu kervan bize âit olabilir mi? Hangi gerekçelerle dolduruşa gelip böylesi dolmuşlara binebiliyoruz ve de bu dolmuşların bizi nereye götürdüğünü hiç sorma ihtiyacı duymuyoruz!

Öyle ya; bu dolmuş hangi mahalleye gidiyor?

Zafer-i Millî’ye mi yoksa gayr-i millîye mi?

Bizlere geçen yılları lûtfeden, yeni yıla eriştiren Allâh’a şükrümüz bu mu olmalı? O’nun tüm yasakladıklarını bir araya getirip fütûrsuzca yaparak, emirlerine karşı bayrak açmışçasına bir tavır sergilemek hangi tür babayiğitlik kapsamına giriyor?

Bu dünyâya gelmek elimizde olmadığı gibi, gitmek te değil. Her şey Allâh’ın hâkimiyetindeyken bu aykırı taşkınlıklar neyin nesi? Bu taşkınlıkların sonunun ebedî şaşkınlık olacağı hiç akıllara gelmiyor mu?

“Elif, Lâm, Râ. Bunlar Kitab’ın ve apaçık bir Kur’ân’ın âyetleridir.

İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de Müslüman olsaydık diye arzu ederler.

Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!” Hicr 1-3

            Görüldüğü gibi, sâdece yeme-içme-eğlenme eksenli hayât müslümanca bir hayâtın kodlarını ifâde etmiyor. Bırakın başkalarına benzemeyi bir yana, her şeyi olduğu gibi, yıl başını da bir eğlence bahânesi yapmak, hem de en başta zikredilen ayetteki tüm yasaklarla karıp katarak mâcunlamak, allayıp-pullayıp piyangolamak ancak bu âyetin net olarak ifâde ettiği OYALANMA kapsamına girebilir.

ÖMÜR BİTER, YOL BİTMEZ!

            Yılbaşı değil, yol başı! “Her sabah güneş yeniden doğar. Her gün taptâze bir başlangıçtır.” Yılbaşı denilen gece geçti. Şimdi tevbe zamânı. Hem fert hem de millet olarak.

Tevbe, yanlışı görmek, gerçeğe dönmektir. Rabbimiz, et’Tevvâb-ür’Rahîm’dir. Tevbeleri çok kabul edendir; merhametlilerin en merhametlisidir. Yılbaşı ahlâkı iyi bir ahlâk değil. Yediriyor, içiriyor, kendimizden geçiriyor. Aklımızı başımızdan, bereketi toprağımızdan taşımızdan alıyor. Allâh’a dönelim, ahlâka dönelim, medeniyet, millet ve âidiyetimize yakışan çizgiye gelelim.

Sevgili okurlar. Onca çılgınlık ne kazandırdı bize, ülkemize, toplumumuza? Geriye ne kaldı günâhlardan başka? Ama, her şeye rağmen tevbeler kabûle hazır. Eğer, yılbaşı mahmurluğu ve sarhoşluğu atılabildiyse artık aklımızı başımıza alalım.

Câmileri, cumâları hayâtın merkezine alarak, kodlarımızı gözden geçirelim. Sistemin yanmaması için, bilinçli hareket etmeye, yanlış bağlantı yapmamaya âzamî gayret gösterelim.

“Dünyâ hayâtı ancak bir oyun ve oyalanmadır. Âhiret yurdu ise günâhtan sakınanlar için daha hayırlıdır. Hiç akıl etmez misiniz?” (En’âm Sûresi:32)

Cumânız mübârek olsun. Yüce Mevlâ cümlemizi oyalanma kapsamına girmekten muhâfaza buyursun. Takvâ yolunu tercih edip, âhiret hassâsiyetiyle yaşayanlardan  eylesin!

Onlar bir fenalık yaptıklarında yahut kendi kendilerine haksızlık ettiklerinde Allah'ı anar ve günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka kim bağışlar? Onlar işlediklerinde bile bile ısrar etmezler.

Onların mükâfâtları Rableri tarafından bağışlanmak ve içinde sonsuza kadar kalacakları altından ırmaklar akan cennetlerdir. Çalışanların mükâfâtları ne güzeldir!”

(Âl-i İmrân135-136)  

Anlayanlara, dinleyenlere müjdeler olsun, ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

07.01.2010

  # Yorum Yaz #

İsim :

Yorum :
(Max. 400 Karakter)

 
» Benzer 5 Konu
 Konu Başlığı Tarih Okunma
  - İŞTE SANA CENNETİN ANAHTARI 3/25/2012 2369
  ..GİDİYOR HÂTIRALAR... 3/26/2012 1684
  10 OCAKtan 12 EYLÜLe YÜRÜYENLER... 3/26/2012 1800
  17 YIL ÖNCE BU GÜN 3/26/2012 1899
  28İNDEN 22SİNE ŞUBAT DEFTERİ 3/25/2012 1877

En Çok Okunanlar Son Yorumlananlar Hakkımda
POPÜLER MASONLAR ORDUDA (7139)
AKROSTİŞ YAZILARI (5512)
FOTOĞRAF-NÂME (5185)
MODA-NÂME (5063)
EYMÜR-NÂME 2 (4928)
EYMÜR-NÂME 1 (4651)
Bedford-nâme (4623)
Nûri KAHRAMAN (4616)
EYMÜR-NÂME 3 (4589)
BAYRAMLAŞALIM DOSTLAR! (3948)
ÜÇ ÖZTÜRK, BİR MEVLÂNÂ.. (1)
CHP-NÂME (1)
GACAROĞLU AHMET EFENDİ (1876-1962) (1)
FOTOĞRAF-NÂME (4)
37 YIL ÖNCESİ, KÖYDE BU GÜN.. (1)
NASIL BİR İL BAŞKANI? (1)
ERKAN TEMİZ BEYİN TELEFONU (1)
BİZ DE İMAM-HATİPLİYİZ Sn. ADİL AKYURT (1)
MODA-NÂME (3)
AKROSTİŞ YAZILARI (4)
 

Www.GirdapTasarim.Com Tarafından Hazırlanmıştır...