ESKİPAZAR; ORDU’NUN EYÜP SULTANI!
Şu, rahatlıkla söylenebilir ki; Ordu’da târih, coğrafya, millet, memleket, vatan diyenler çok;
Lâkin, bu asil kavramların şuurunu taşıyıp da, içini eylemlerle dolduranlarsa, neredeyse yok!
Çünkü, başta millî şuur yok. Osmanlıdan intikâl eden bir takım kavramlar vardı, yine var!
Sakın, Milliyet, Cumhûriyet, Tercüman diyenlere aldanmayın. Şimdi hepsi ULUSAL oldu!
Daha doğrusu, ULUSAL tâbiri, onların gerçek yüzlerini ortaya çıkardı. Hepsi kendini solladı!
Daha da doğrusu kimliğini, geçmişini; hattâ geleceğini bile sollayıp çağa süper ayak uydurdu!
Size SOMUT bir örnek vereyim; işte ESKİPAZAR CÂMİİ ve ÇEVRESİ orada, duruyor.
Ordu bölgesinin bizleşmesinin ilk hâtırası burası. Tıpkı Eyüp Sultan Külliyesi gibi.
İstanbul’un Fethi’nde buranın konumu ne ise, işte şu, ESKİPAZAR CÂMİİ’nin konumu ve durumu da Ordu için odur. Zîrâ, millet olarak bu bölgeyi fethettiğimizde bu tarafların ilk iskâna açılan yeri, işte bu câmiin olduğu yerler ve civârıdır. Bunu bilmek çok çok önemlidir.
Buraların bizim için millî-mânevî, kültürel, turistik, dolayısıyla maddî değeri büyüktür.
Târihî dokusu günbegün eriyerek, kimliği hızla silikleşmeye doğru giden şehrimiz için,
ESKİPAZAR yöresinin mevcûdiyeti her türlü paha ve maddî değerin üstündedir.
Bunu yıllarca yazdık. Hattâ, ENSAR VAKFI ve YAZARLAR BİRLİĞİ olarak,
tüm halka açtığımız KIR GEZİLERİ ve ŞİİR ŞÖLENLERİ için burayı bilerek seçtik.
Gâyemiz, gerek halkın, gerekse yetkililerin dikkâtini buraya yoğunlaştırmaktı.
Kimsenin umûrunda olmadı. Hattâ bu tür gayretlerden bizzat oradakiler rahatsızlık duydular.
Ot hesabı, dut hesabı yaptılar. Süreçler ve yorgunluklar sebebiyle biz de vaz geçtik.
Ne o yöreden, ne de başkalarından; “n’oldu, niye daha gelmiyorsunuz?” diyen olmadı.
O çevrede, eğer sevdalı bir insan olsaydı, orası çoktan dinamik bir kültür merkezi olmuştu.
Ne yapılır edilir, eşikler aşındırılır, vekiller ya da başkanlar kaşındırlır; sonuç kotarılırdı.
Tıpkı EYÜP SULTAN gibi. Ama, insanlar kendi menfaatlerini ön plâna çıkarıyorlar.
Kimseye, ne fırsat veriyorlar; ne de yana çekiliyorlar! Milliyetçisi de böyle, mâneviyâtçısı da!
Solun, böyle bir derdi zâten yok! Üstüne üstlük, beri yandan, Ordu halkının da sola zaafı var!
ESKİPAZAR can damarımız
İşin şakası bir yana, ESKİPAZAR bizim can damarımız. Orası canlandırılmalı.
Bunlar her babayiğidin kârı işler değil. Rabbim idârecilerimizin yardımcısı olsun!...
Vâliliğimizin gayretleri her türlü takdîrin üstünde. Benim dile getirdiğim perspektif
dikkâte alınırsa işin önemi daha da anlaşılır, işe verilen ağırlık artırılır inancındayım.
Zamanla, sünnet olan çocuklar, nikâh kıydıranlar oraya gider, duâ eder. Kötü mü olur?
Daha önceleri çok yazdığım gibi, ŞEHİTLİK de buraya yapıldı. Çok güzel bir tevâfuk.
Hepsi birleştirilerek, geçmişler, gelecekler, şehitler, âlperenler herkes için el açılıp
duâlar edilir, milletin-memleketin birlik-berâberliği, hayır ve selâmeti için niyâzlar dillendirilirse ne zararı olur? Çok yakın gelecekte, şehrin tam orta yeri hâline gelmeye
aday olan ESKİPAZAR en kısa zamanda, pırıl pırıl bir merkez hüviyetini kazanmalıdır.
Bu vâdîdeki çabalar gelecek adına ümit verici. Kendilerine başarılar diliyoruz.
Bizim yazdıklarımız da, tüm bunlara paralel bir şerh mâhiyetinde olup, günün ve
geleceğin etkili ve yetkililerine, özellikle, nesiller adına, sonsuza kadar kendisini
Hak katında sorumlu hissedenlere, naz ve niyaz niteliğinde bir arzuhâldir ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
24.05.2010