Menü

Anket

Sitemizi Beğendiniz mi?
Evet (%73,9)
Hayır (%20,0)
Kararsız (%5,93)

Toplam Oy: 219

Tüm Anketler

Takvim

« Aralık - 2025

»

PT SL ÇŞ CM CT PZ
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31

İstatistikler

 Toplam Hit: 4607065
 Sitede Aktif: 1
 Ip: 172.69.17.99
 Browser: Default - 0.0
 Toplam Kategori: 20
 Toplam Blog: 561
 Toplam Yorum: 28
 Toplam Resim: 6
 Toplam Mesaj: 17

Etiket Bulutu

15 Temmuz 2016 Cumâ Dirilişi adayname aile âile Akdeniz Üniversitesi akrostiş anı Antalya Antalya Palas aşık edebiyatı ÂŞIK EDEBİYATI BABA başbakan başkanlık Bedford, Araba sevdası Biyografi cami cemaat cemiyet chp cuma cumhurbaşkanı çocuk edebiyatı Çocuk Edebiyâtı ÇOCUK ŞİİRLERİ dede deneme DÎNÎ ŞİİRLER DİNİ-MİLLİ ŞİİRLER DÖRTLÜK edebiyat eleştiri eymür eymür köyü eymürname GÜZELLEME halk şiiri halk şiri HÂTIRA hâtıralar HAYAT HİKÂYESİ HECE HECE VEZNİ hiciv İMAM-HATİP PİLÂV GÜNLERİ işkence KADİR GECESİ KÂFİYE komşu ülkeler koşma köy yazıları köyname lüleburgaz MANİ Manzum Fıkralar mızrap NÂMELER Nasreddin Hoca NURİ KAHRAMAN okul edebiyatı ordu ordu hayat ordu hayat gazetesi ordu imam-hatip Palace Palas RAMAZAN RAMAZAN EDEBİYATI recep tayyip erdoğan siyâset şiir toplum türkiye ulubey Yalçın Yüksel Yeni Türkiye zulüm

Blog

RSS Takip Tavsiye Et İndir (.doc) Okunma: 1002
GÜZEL ORDU GÜP MÜ GÜZEL OLACAK?

GİTMELERİN TATİLİ YOK... KILAVUZU ZAN OLANIN, SONU NE OLUR?

“GÜZEL ORDU” GÜP MÜ GÜZEL OLACAK?!

Güzelordu’nun en güzel hâli, aslında bu hâli, yâni binâ olmayan hâli değil mi? O civârın, dolanacak bir yere, nefes alacak bir meydana ihtiyâcı yok mu sizce de? Ama, karar alınmış, finansör bulunmuş. Bizimkisi pişmiş aşa su katmak gibi bir şey; biliyorum. Ancak, bildiğim bir şey daha var ki, belki bundan sonraki benzer tasarruflarda bunun etkisi olur.

Ülkemizde, özellikle Ordu’da, eskinin yerine hemen yenisini dikmek gibi bir teâmül var. Sıkı insanlarız nemelâzım; aslâ boşluk kabul etmiyoruz! Hemen yakıştırı ve de yapıştırıveriyoruz! Af yok! Hadi, vatandaş, “hakkım!” diyor, bastırıyor. Hâlbu ki, öyle bile olsa satın alınıp kamu yararına meydan olarak değerlendirilemez miydi?

Bir şehri şehir yapan meydanları değil midir? Meydan fırsatları kaçırılmamalıdır. Güzelordu’nun yeri, sanırım hazîne yeri olmalı. Aslında tam fırsattı. Bir düşünün; güzel olmaz mıydı?

Aslında bu konuyu yazıpla yazmamak arasındaydım. Ama dün oradan geçerken, bir-kaç kişi aralıktan, içerdeki inşaatı izliyorlardı. Mâlum, içerde ne olup-bittiği görülmüyor. Paravanla çevrilmiş. Sonra, her nedense, üzerine de çepeçevre deniz manzaraları eksenli desenler, figürler çizildi sulu boyalarla.

Bunun anlamı nedir, bilemiyoruz. Kusura bakmayınız; ne de olsa taşradayız ve de birazdan biraz fazla taşralıyız. Şöyle bir düşünsek de yorumlarda bulunsak, acabâ çok mu karakûşî olur bilemiyorum!

Burası bir denizdir. Fazla dalmayın. Manzaralara bakıp geçin! Siz içeriyi merak etmeyin! Şu resimlere bakıp geçiverin işte! Bunda anlamayacak ne var?  Buraya binâ yapılacak. Hem de eskisinden çok çok özel ve de güpgüzel bir binâ. Bir gün bir sabah kalktığınızda göreceksiniz ki, “Güzel ordu”, “Güpgüzel Ordu” olmuş!”

Sonuçta yapılan şey; eski binâ boyuna uzundu, bu da enine geniş olacak herhâlde. Yâni, binâyı eskiler boyuna uzatmışlar, yeniler de enine. Hem, biraz da fazla uzatmışlar. Merak ediyorum, okulun çevresinde ne kadar alan kalacak çocukların koşması, oynaması, nefes alması için. Ya da, dükkânlardan kalan bölümden gelip-geçenlere de bir pay düşecek, kısmî de olsa bir ferahlık gelecek mi Köprübaşı’na?!

“GÜZEL ORDU”, “GÜPGÜZEL ORDU”

Okulun ismi de uzamış! Hani şimdi insanlar az çocuk yapıyorlar da çok isim koyuyorlar ya; onun gibi!  Siz, GÜPGÜZEL ORDU ismine takıldınız, belki, amma da uzattınız ve de abarttınız der gibi bile oldunuz ama, yeni isim ortaya çıkınca, bakalım nasıl değerlendireceksiniz?!

Ne diyorduk? Evet, kısırıktan inşaatı inceleyen bir-kaç kişi aralarında konuşuyorlardı. Bir tânesi “Nûri Hocam ne der acabâ?” diyerek onlardan ayrılıp geldi. Tutturduğumuz yolu biraz beraberce yürüyüp gittik. Hem sohbet ettik. Onlar da aynı şeyi düşünüyorlarmış meğer ve onu konuşuyorlarmış.

Evet kardeş, biz de öyle düşünüyoruz. Hattâ, Orta Câmii’n ordaki vakıf binâsı için de çok yazılar yazdık. Dinleyen yok. Sonuçta bizim kötülüğümüz bize kaldı. “Evet, çok doğru” dedi arkadaşım.

Biz bu yazıları niye yazıyoruz, daha doğrusu yazmalıyız? Çünkü, yukarda da açıkladığımız gibi, bundan sonraki benzer teşebbüsler için bir fikir kırıntısı olur. Bir de, bizden sonrakiler bu ve benzeri durumları görünce, hiç mi uyaran olmamış yetkilileri demesinler, tüm insanları töhmet altında bırakmasınlar! Derdimiz, sıkıntımız biraz da bu. Nitekim, Vakıf Binâsı konusunda olduğu gibi bu konuda da alternatiflerin tartışıldığı dönemlerde benzer düşüncelerimizi defaatle dile getirmiştik. Sâdece biz değil, başkaları da. Arşivlere bakılabilir.

Sevgili dostlar! Aşağıda, eski tiyatro binâsının olduğu yeri düşünün. Hani yanmıştı da, yerine yenisi yapılmayıp meydan olarak düzenlenmişti. Yıldırımlar Market’le Merkez Karakolu arasındaki  alandan söz ediyoruz. Şimdi, hemen öte yanında Cumhûriyet Meydanı olmasına rağmen, yine de bu meydan küçük duruyor; yâni yetersiz gibi görünüyor. Bir de, ya yerine binâ yapılmış olsaydı?! İyice sık nefes olmaz mıydık? Gerçi, alışılır gidilirdi, kimse de fark etmezdi ama, bu hâli iyi değil mi?

Ne derseniz deyin; şehre meydan yakışıyor. Öyle değilse, büyük şehirlerde neden büyük büyük istimlâklar yapılarak meydana dönüştürülüyor? Gecekonduların yıkılıp da yerine sitelerin dikilmesi, aynı zamanda yine meydan arayışlarının bir tezâhürü. Binâlar yüksek oluyor belki ama, en azından park yeri problemi olmuyor, parklar, meydanlar ve sosyal alanlar nefes aldırıyor.

Cumhûriyet Meydanının olduğu yerde de okul vardı. Yoksa oraya da mı binâ yeniden yapılsaydı. Yazık mı oldu? Eğer, buraya da yapılmasaydı yazık mı olurdu bu alana sizce?

Sevgili dostlar. Yeni binânın eskisinden daha güzel olacağı muhakkak. Ne demişler; “Yeni eskiyi bozar!” Doğru, lâkin, orasının bir meydan olarak düzenlendiğini tahayyül edin bir de! Düşüncesi bile nefes aldırıyor ve heyecanlandırıyor insanı, değil mi?

Sözlerimizin  hayır sâhibi vatandaşlarımızla ilgili olmadığı açık. Onların hayrı elbetteki hayır ve bizler de Allâh(CC) râzı olsun diyoruz cân ü gönülden. Bu iş onların gönlünden kopmuş. Neresi gösterilirse oraya kondururlar binâyı.

Yapacağımız maddî, mânevî, kültürel ve îmâra yönelik tüm işlerimizin, kentimizin “GÜZELORDU” vasfına uygun ve paralel gitmesi, güzelin daha güzelinin arayış ve hassâsiyetiyle devam etmesi dileğiyle ves’selâm….

 

 ORDU HAYAT GAZETESİ

13.12.2010

  # Yorum Yaz #

İsim :

Yorum :
(Max. 400 Karakter)

 
» Benzer 5 Konu
 Konu Başlığı Tarih Okunma
  - İŞTE SANA CENNETİN ANAHTARI 3/25/2012 2369
  ..GİDİYOR HÂTIRALAR... 3/26/2012 1684
  10 OCAKtan 12 EYLÜLe YÜRÜYENLER... 3/26/2012 1800
  17 YIL ÖNCE BU GÜN 3/26/2012 1899
  28İNDEN 22SİNE ŞUBAT DEFTERİ 3/25/2012 1877

En Çok Okunanlar Son Yorumlananlar Hakkımda
POPÜLER MASONLAR ORDUDA (7140)
AKROSTİŞ YAZILARI (5512)
FOTOĞRAF-NÂME (5186)
MODA-NÂME (5064)
EYMÜR-NÂME 2 (4928)
EYMÜR-NÂME 1 (4652)
Bedford-nâme (4624)
Nûri KAHRAMAN (4617)
EYMÜR-NÂME 3 (4590)
BAYRAMLAŞALIM DOSTLAR! (3949)
ÜÇ ÖZTÜRK, BİR MEVLÂNÂ.. (1)
CHP-NÂME (1)
GACAROĞLU AHMET EFENDİ (1876-1962) (1)
FOTOĞRAF-NÂME (4)
37 YIL ÖNCESİ, KÖYDE BU GÜN.. (1)
NASIL BİR İL BAŞKANI? (1)
ERKAN TEMİZ BEYİN TELEFONU (1)
BİZ DE İMAM-HATİPLİYİZ Sn. ADİL AKYURT (1)
MODA-NÂME (3)
AKROSTİŞ YAZILARI (4)
 

Www.GirdapTasarim.Com Tarafından Hazırlanmıştır...