AK PARTİ, LÜTFEN;
BELEDİYE ÇOK ÖNEMLİ!
Ey, karar mevkiinde olanlar, sevgili kardeşler!
Ey etkililer, ey yetkililer; Her kimseniz, her nereliyseniz!
Allâh aşkına, Peygâmber hatırına!
Ecdâdın emekleri, şehitlerin kanları yüzü suyu hürmetine!
Ne olursunuz, tüm menfaat ve her türlü çıkar duygularını bir yana bırakınız.
Yüce Rabbimizin doğal güzellikleri bol bol verdiği bu kente,
ve onun güzel insanlarına merhamet ediniz…
Gençlerimize, çocuklarımıza, pırlantalarımıza acıyınız.
Mîmarlar arasında vecîzeleşen şöyle bir söz vardır:
“Meskenlerimizi biz yaptığımızı zannederiz,
Ama aslında bizi yapan meskenlerimizdir!”
Evet, siz karar mevkiinde olanlar. Yaptığınız işin farkında olun.
Siz, Belediye için başkan adayını belirlemeye çalışırken,
koskoca bir kentin geleceğinin fizikî ve mîmârî olduğu kadar
ahlâkî ve kültürel sorumluluğunu da taşıdığınızı bilmelisiniz.
Çünkü her şey, bulunduğu kabın şeklini alır.
Partiler geçicidir, hizmet ve icraatlar, sorumluluklar; hesaplar-kitaplar kalıcıdır.
Yâni, sizi Hak katında da, halk yanında da zora düşürmeyecek yolu seçiniz.
Gerçek menfaatinizin, dünyâ çıkarıyla hareket etmemekte olduğunu biliniz…
Belediye hem siyâset, hem halk, hem de şehir için çok önemlidir.
Halkına hizmet etmek isteyenlerin vaz geçemeyeceği bir müessesedir.
Hele hele, iktidarlar için, kendilerini en iyi ifâde edebilecekleri bir alandır.
Tüm faaliyetlerin lokomotifi niteliğindedir.
Düşününüz ki, Ordu’da bir belediye başkanı var.
İktidarla aynı partiden. Şart değil belki ama, bir avantaj olduğu şüphe götürmez.
Farzedelim ki bu başkan, hizmet aşkıyla yanıp tutuşuyor.
Güven veren, dürüst ve samîmî bir kişiliğe sâhip.
Adam gibi adam aynı zamanda. İktidar gücü arkasında. Halk da.
Kendisi de kişilikli, dirâyetli, sempatik, birikimli, karizmatik.
Neler yapamaz ki bir şehirde?! Her şey yapabilir.
İş, siyâset ve bürokrasi çevrelerini aynı gâye etrafında toparlayabilir.
Onlara öncülük edebilir. Ev sâhipliği yaparak birlik zemîni oluşturabilir.
Ordumuzun en büyük derdi her kafadan bir ses çıkması değil midir?
İşte, başkan gibi bir başkan, kişiliği ile sinerji sağlayabilir.
Potansiyeli müsâit olan şehrimizin buna çok ihtiyâcı var.
***
Belediye, siyâsetin en yakındaki canlı organizmasıdır.
Burada, siyâsetin tezâhürlerini gözlerinizle görme imkânı bulursunuz.
Ankara’ya gidenler mesâilerinin büyük bölümünü orada yaparlar.
Ne yapıp, ne ettiklerini hissedemezsiniz. Göremeyebilirsiniz.
Ama, belediye şuradadır. Yarın çay içmeye gidebilirsiniz.
Belki de başkan yarın ziyâretinize gelebilir.
Uzaktan el sallamak sûretiyle sizi selâmlayabilir.
Bir vesîleyle siz uğrarsınız ya da. İllâki bir işiniz olur belediyeyle.
Faaliyetlerini her gün müşâhede eder veyâ anonsunu duyarsınız.
İş makinaları sokağınızdan geçer. Size yakın bir belediye 2. adresiniz gibidir.
Sağolsun, Fikret TÜRKYILMAZ Bey bu olguyu bize yaşattı.
Belediye ikram geleneğine kattığı kekikler gibi, kendisi de doğal bir insandı.
Ondan önce bize Sibirya kadar soğuk ve uzak gelen Belediye,
onun sıcak kişiliği ile komşu bir adres hüviyetine bürünmüştü.
Sivil toplum örgütleri olarak kendisiyle olan bu sıcak diyalogdan,
Şimdi, eksikliği çok hissedilen Kitap ve Kültür Fuarları çıkmıştı ortaya.
Ve 10 seneye yakın TYB Ordu Şûbesi ve Belediye işbirliği ile sürdürdüğümüz
bu süreçte 100’e yakın şâiri ağırladığımız Şiir Şöleni geleneği başlatılmıştı.
Şimdi ikisi de yok. Belki, kekik yine var ancak, solunan hava farklı.
Mevcut başkanımız da çok farklı biri değil, ama göbeği elbette ki partisine bağlı!
***
Recep AZAKLI Ağabey gazetemizde Belediye’ye dâir çok güzel yazılar yazdı.
Bence o, Ordu’da siyâsetin bilgesi.
Recep Ağabey’in, bilhassa ilgilisine not mâhiyetinde
gazetemizde yayınlanan 21 ve 24 Ekim târihli yazılarına bakmakta fayda var.
Bizde ve diğer gazetelerimizde yazan başka arkadaşlarımız da var.
Umarız hepsi de nazar-ı dikkâte alınacak, değerlendirileceklerdir.
İnşâllâh, ülkemiz, bölgemiz ve beldemiz adına
en isâbetli seçimler ve en hayırlı sonuçların alınmasında başarılı olunur.
Bu vâdîde, derdimiz ve dileğimiz bundan ibâret, ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
11.11.2008