CAN MEŞ’ALESİ
Bu gün sizlerle, 15. mezûniyet yılında öğretmenlik mesleğiyle buluşan değerli öğrencimiz Fatma CAN’a, Ordu İmam-Hatip Lisesi’nden mezun olduğu günlerde yazdığım Akrostiş’i paylaşacağız. Aynı zamanda, hepinizin tanıdığı, Ordu İHL öğretmeni ve yazarlarımız arasında yer alan Tâlip CAN Bey hocamızın kuzeni olan öğrencimiz, bizden mezun olduktan sonra İstanbul Marmara İlâhiyât Fakültesi’ni bitirdi. Ancak, o yıllarda İmam-Hatip Liseleri, İlâhiyât, din, Başörtüsü, irticâ, kamusal alan vs. ekseninde estirilen fırtınaların etkisiyle durma noktasına gelen istihdam nedeniyle bir türlü görev alamamıştı. Bu arada evlendi. Çoluk-çocuk sâhibi oldu. Geçtiğimiz ay yapılan son atamalarda onun da isminin yer aldığını öğrendik. En az onun kadar bizler de sevindik. Heyecanlandık.
Recep Tayyip ERDOĞAN hükümetinin, bir dönem çok sıkıştırılan bu câmiayla ilgili yaptığı istihdam politikalarıyla çok duâ aldığını düşünüyorum. Sizler de ekranlarda yıllar sonra atananların ve yakınlarının sevinç çığlıklarına şahit olmuşsunuzdur. Bizler de, aynı zamanda çevremizde bizzat gözlemliyoruz. İmam-Hatip atamalarında da benzer uygulamalar var. Yapılan exstradan şeyler değil aslında. Sâdece ihtiyâca binâen yapılıyor ama, bir dönem bu ihtiyâç göz ardı ediliyordu. Fatma (CAN)GÜNAY şimdi, şu an hangisi olduğunu unuttuğum, doğu illerimizden birinde görev yapıyor. Hayırlı, mübârek olsun. Allâh(CC) güzel hizmetler yapmaya muvaffak eylesin.
Peygâmberimiz (SAV), “Ben muallim olarak gönderildim” buyuruyor. Değerli mütefekkirlerimizden Cemil MERİÇ de, “En çok sevilen öğretmen, en çok seven öğretmendir.” diyor. Mehmet Âkif ERSOY merhûm da bir şiirinde;
“Muallimim” diyen olmak gerektir îmanlı
Edepli,sonra liyâkâtlı, sonra vicdanlı
Bu dördü olmadan olmaz, vazîfe çünkü büyük! diyerek sesleniyor.
Tüm bunlar ışığında, meslek bayrağımızı yeni bir heyecanla ele alan öğrencimize âile ve meslek hayâtında huzur ve mutluluklar, görevinde hayırlı, üstün başarı dileklerimle, yıllar öncesi yazdığımız akrostişi arz ediyorum:
Bismillâhir’Rahmânir’Rahîm
Değerli öğrencim Fatma Zehra CAN’a
Hayırlı, uzun ömürler,
Ebedî saâdetler dileğiyle…26.05.1994
-AKROSTİŞ-
Fırtınaların en büyüğü gönül diyârlarında eser
Âlp-erenler geçer muştularıyla mâverâya doğru
Taptâze ümitler ekerler tarlalarımıza yeniden
Melekler tutuşturur meş’alelerimizi mütemâdî
Açılır yelkenlerimiz sonsuz enginlere
Canlar, yansa da, cânâna gitmekten geri durmazlar
Azgın dalgalar, ne varsa süpürür evden-barktan
Nice canlar gider, ağlar çocuklar
Okyanuslar kabarınca acıkır mezarlıklar
Ne var ki, daha acı kâlplerin ölümü, kalıptan
İzinsiz kılıçlar geçer her gün kâlplerimizden, sessiz
Kılını kıpırdatmadan siler safiyetini körpelerin
İlmik ilmik örerler tuzaklarını neslimizin yollarına
Altın taslarda ne sürprizler sunarlar kim bilir?
Sahtedir dostlukları, terk ederler gün gelir!
Işığı onların da söner; güvenme hiç aya, güneşe
Ne kadar enerjin varsa içindeki ateşe koy
Ipıssız yerlerde, zifiri gecelerde ondan fayda var
Fırsat eldeyken, azık biriktir sonsuz yol için
Iraklaşma çevreden, sevgi çiçeği dostlardan, ışıktan
Nursuz hayâtın sonu nâr olur, unutma
Devrilir tüm saltanatlar, aldanma şatafata
Allâh’ım şükür sana; İmam-Hatipli olduk
Nûrunu öğrendik, hakîkâtini bulduk…
Devletini ver bize, hem dünyâda, hem ukbâda
Itırlı bahçeler nasîp eyle; civâr-ı Mustafâ’da…
Öğretmenin; Nûri KAHRAMAN
Geleceğin olgun, vakûr hanımefendisi,
ümit neslimizin Can meş’alesi Fâtımâ Zehra CAN’a
Bundan sonraki hayâtında da, hayırlı, üstün başarılar,
Bereketli hizmet yılları, Ebedî saâdetler dilerim…
Güle güle… Yolun açık olsun…Allâh’a(CC) emânet olunuz…27.05.2008
Es’Selâmü aleyküm ve Rahmetullâhi ve Berakâtüh…
ORDU HAYAT GAZETESİ
19.12.2008