Menü

Anket

Sitemizi Beğendiniz mi?
Evet (%73,9)
Hayır (%20,0)
Kararsız (%5,93)

Toplam Oy: 219

Tüm Anketler

Takvim

« Aralık - 2025

»

PT SL ÇŞ CM CT PZ
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31

İstatistikler

 Toplam Hit: 4606934
 Sitede Aktif: 6
 Ip: 172.71.1.177
 Browser: Default - 0.0
 Toplam Kategori: 20
 Toplam Blog: 561
 Toplam Yorum: 28
 Toplam Resim: 6
 Toplam Mesaj: 17

Etiket Bulutu

15 Temmuz 2016 Cumâ Dirilişi adayname aile âile Akdeniz Üniversitesi akrostiş anı Antalya Antalya Palas aşık edebiyatı ÂŞIK EDEBİYATI BABA başbakan başkanlık Bedford, Araba sevdası Biyografi cami cemaat cemiyet chp cuma cumhurbaşkanı çocuk edebiyatı Çocuk Edebiyâtı ÇOCUK ŞİİRLERİ dede deneme DÎNÎ ŞİİRLER DİNİ-MİLLİ ŞİİRLER DÖRTLÜK edebiyat eleştiri eymür eymür köyü eymürname GÜZELLEME halk şiiri halk şiri HÂTIRA hâtıralar HAYAT HİKÂYESİ HECE HECE VEZNİ hiciv İMAM-HATİP PİLÂV GÜNLERİ işkence KADİR GECESİ KÂFİYE komşu ülkeler koşma köy yazıları köyname lüleburgaz MANİ Manzum Fıkralar mızrap NÂMELER Nasreddin Hoca NURİ KAHRAMAN okul edebiyatı ordu ordu hayat ordu hayat gazetesi ordu imam-hatip Palace Palas RAMAZAN RAMAZAN EDEBİYATI recep tayyip erdoğan siyâset şiir toplum türkiye ulubey Yalçın Yüksel Yeni Türkiye zulüm

Blog

RSS Takip Tavsiye Et İndir (.doc) Okunma: 1865
DİL ve EDEBİYÂTIN ERDEMİ...

EYÜP SULTANDAN SELÂMLAR... KILIÇTAN, KESMEYEN SÖZLER

DİL ve EDEBİYÂT'IN ERDEMİ...

Sevgili okurlar. Dil ve Edebiyat Derneği Ordu Şûbesi kurucu üyeleri ve aynı zamanda Ordu Hayat Gazeteniz yazarları olarak dernek genel merkezimizin dâvetlisi olarak gittiğimiz İstanbul'da bu gün 3. günümüz. Bu gün akşam da dönüyoruz. Bu gazeteyi elinize aldığınız şu saatlerde bizler çoktan işlerimizin başına dönmüş olacağız inşâllâh. Bu yolculuk bizler için hem dernek faaliyetleri, hem gazete, hem de normâl hayat akışımız açısından çok verimli oldu. Hani ne derler; büyük bir doping oldu. Tazelendik ve daha bir motive olduk. Kaldığımız yerden, daha bir şevk ve heyecanla işlerimizi sürdüreceğiz. Mevlâ, üzerimize düşenl görevleri halk yanında da, kendi katında da mahcup olmayacağımız şekilde deruhte etmeyi nasip eylesin inşâllâh.
İlk günü dünkü EYÜP SULTAN'DAN SELÂMLAR başlıklı yazımızda anlatmıştık. Bizim, kurum içi olarak yoğun günümüz Pazar gün oldu. Kaldığımız Holiday İnn Otel'in kongre salonunda gerçekleştirilen Şûbeler Tanışma ve İstişâre toplantısında önce, başta Genel Başkanı'mız Ekrem Erdem olmak üzere Genel Merkez Yöneticilerimiz konuştular. Genel Başkan Yardımcıları kendileriyle ilgili bölümler hakkında bilgiler verdiler. Derneğin durumu ve gelecekte yapacağı çalışmalarla ilgili açıklamalar yaptılar. Sonra da şûbe başkanları kendilerini, beraber geldikleri arkadaşlarını tanıttıktan sonra çalışmalarının hangi aşamada olduğunu, projelerini, düşüncelerini, dilek ve temennîlerini dile getirdiler. Sorular sordular. İlgililer cevapladı. En son değerlendirme konuşmasını yine Genel Başkan yaptı.
Tanışmaları ve kaynaşmalarıyla çok bereketli bir toplantı oldu. Çorum ve Sivas gibi hârikulâde çalışmalar yapmış olan şûbelerin sunumları bizeleri âdetâ büyüledi. Belki Ordu için inanılması zor bir şey ama, bir çok ilde derneğin çalışmaları Vâliler, Belediye başkanları, üniversitelerin öğretim üyeleri, dâire âmirleri ve büyük iş adamları düzeyinde seyr ediyor. Eşler de kadın grupları olarak kendilerince faaliyet alanları oluşturup çalışmalara fiilî katkılarda bulunuyorlar. Birçok şûbenin binâsı târihî eser. Çoğunda da Belediyelerin katkıları var.
Derneğin misyonu büyük. İnsanlar inanmış ve katkı veriyorlar. Kültürün, Edebiyâtın, dilin önemi kavranmış. 25. sayısı çıkan Dil ve Edebiyat Dergisi şu an 6500 basıyor. Genel Başkan hedefi 100 bin baskı olarak koydu. Yayınlanan eserler ve dergi akademik çevrelerde beğeniliyor. Yurt dışındaki birçok üniversiteye gidiyor.
Genel Başkanımız bu işe odaklanmış. Bir çok alanda çalışmaları var. Ancak, endisini âdetâ bu ülkenin dil ve edebiyâtına, kültürüne adamış. Düşmüş öne ve gece-gündüz durmak yok. Zaman mefhumuna öncelik veriyor. Toplantının kaçta başlayacağı îlân edilmişse o dakîkada başlamasını, tüm teşkilâtta bunun böyle olmasını üzerine basa basa vurguluyor. Geç başlamaları, erken gelenlerin vakitlerini zâyî etmek şeklinde değerlendiriyor. Ve "bu çok önemli" diyor. 
Başkan Ekrem Erdem'in konuşmasından not ettiğimiz bâzı tespitleri sizlerle paylaşalım. Bakalım sizler nasıl bulacaksınız?!
"Şu zaman dilimini yaşayan gençleri şanssız hissediyorum. Bizim gibi çilekeş nesiller daha şanslıydı. Dernekler vardı, vakıflar vardı, üstadlar, sohbetler vardı. Dinliyorduk, diriliyorduk. Yeni neslin bu imkânları yok. Onlar yalnızlar. Özgüven yok. Dil bilinçleri yok. Yeni teknoloji de dilden öte kelimeleri bile bozdu. Dil olmayınca anlaşma nasıl olacak? Kırık-dökük kelimelerle nereye kadar gidilebilir?"
"Dil Edebiyât Dernekleri kültür, edebiyatın, dilin konuşulduğu yerler olacak. Sohbet, muhabbet ortamları olacak. Dil ve Edebiyat Dernekleri DİL EVİ olacak âdetâ. Dil gönüldür. Gönüller konuşacak, gönülden konuşacak, insanlar kaynaşacak. Kendi kültürüyle yoğrulacak. Kendi irfanıyla doğrulacak."

ÇEKİRDEK ÂİLE ve DİL

"Asrın en büyük tehlikesi çekirdek âile! İnsan sosyal bir varlıktır. İnsanı rahatlatan bir araya gelmektir. Bundan dolayı bizler buluşma vesîleleri oluşturmalıyız. İnsanları en çok mutlu eden yine insanlardır. Evde çay rahat gelebilir. Ama, toplantı dönüşü daha rahattır.Yeni nesle, âdetâ bir vaha olmaktır misyonumuz."
"Dil çok önemli. Dil Allâh'ın insanlara en güzel ihsânı. Onunla konuşur-anlaşırsın. insan, dille insan oluyor. Dil, kimliktir, kişiliktir. Dilini kaybeden kimliğini de kaybeder. Bu derneğin çok önemli olduğu zamanla daha iyi anlaşılacak. Bu dernek toplumu değiştirecek. Dernek hep açık olacak. İnsandan tâviz yok. Para derseniz, para insanın kendisidir. Doğru proje olunca para bulunur."
"Dil, devlet politikası olmalı ve korunmalı. İyi öğrenilmeli ve öğretilmeli. Türkçemiz, dünyânın en köklü dillerinden biridir. Geleceğimizin daha iyi ve büyük olacağını düşünüyorsak dil olarak ta buna hazır olmalıyız. İnsanlar güçlü olanın dilini konuşuyor. Yarınki süper kimse, dünyâ dili odur."
" Bernard Şhaw'ın bir sözü var: Kendi dilini tam olarak bilmeyen, başka bir dili de öğrenemez, diye. Çok doğru. Dilimizi iyi öğrenmezsek birbirimizle bile anlaşmakta, millet olarak birbirimizi anlamakta zorlanırız. Bu gün dil bayağı bozuldu. Şu tabelaları ele alalım. Herkesin bir an sustuğunu, kimsenin konuşmadığını düşünelim. Meselâ İstanbu^'da bir caddedeyiz. Şöyle levhalara bir bakalım. Nerede olduğunuzu düşünürsünüz? Evet, dilim,ze mutlak sâhip çıkmak, onu geliştirmek zorundayız. Milleti kaynaştırmak, anlaştırmak adına bir mecbûriyet bu."
Evet, bu konu hep gündemimizde olduğu gibi, dernekteki görev bağlamında bundan böyle bir nevî uhdemizde de olması hasebiyle, başta başkanımızın sözlerinin devâmı olmak üzere sık sık bu konuya döneceğiz inşâllâh. ancak, bu günlük bu kadar diyelim. Zâten, toplantı da, plânlandığı şekilde akşama kalmadan bitti. Gezi faslı başladı. Önce, eski yıllarda Topkapı Otobüs Garajı olarak bilinen yere kurulmuş olan Panorama 1453'e gittik. Çok muhteşem bir şey. lâfla anlatılmaz. Başta gençler olmak üzere herkes görmeli. Kendinizi fethin ortasında buluyorsunuz. Açıya öylesine bir genişlik verilmiş ki, binâya çıktığınızda uçsuz-bucaksız bir yere gelmiş gibi oluyorsunuz. tek kelimeyle; sâdece burayı izlemek için bile gelinse değer diyorum. İnşâllâh, en yakın zamanda çocuklarla da buraya gelmeliyiz diye konuştuk arkadaşlarla.
Fetihten sonra, yemeği hak etmiş olmalıydık! Zeytinburnu Belediye Başkanı Giresunlu hemşehrimiz(herhâlde burada öyle oluyor!) Murat Aydın Bey de aramızdaydı. Birlikte bir akşam yemeğinden sonra bizi Yenikapı Mevlevîhânesine götürdüler. Anlatılacak gibi değil. Çok geniş. Şimdi bizimle beraber bizzat dolaşan Prof. Dr. Hikmet ÖZDEMİR'in mütevelli Hey'et Başkanı olduğu FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ'ne verilmiş. Restorasyon mükemmel. Her yer pırıl pırıl. Bir de Tasavvuf Müziği Konseri dinledik. Ardından da o ortamda bir de çay. Sonra otele döndük.
Sabah namazın ardından işte bu yazıya oturduk. Bugün de İstanbul'da bir kültür gezisi yapıp akşama döneceğiz inşâllâh. Sizin bu yazıyı okuduğunuz saatlerde, bir aksilik olmazsa inşâllâh Ordu'da olacağız. Bakalım, aldığımız motivasyonun etkileri işlerimize yansıyacak tai kısa sürede derneği gerçek anlamda ve ön görülen kıvamda hayâta geçirebilecek miyiz?
Birbirlerimize inanıp, güvenip yardımcı olursak ve de bir kaç samîmî gayret ve duâ ile berâber ve dahî Allâh'ın inâyetiyle neden olmasın? Bekleyeceğiz, göreceğiz ves'selâm?!....


 

ORDU HAYAT GAZETESİ

03.01.2011

  # Yorum Yaz #

İsim :

Yorum :
(Max. 400 Karakter)

 
» Benzer 5 Konu
 Konu Başlığı Tarih Okunma
  - İŞTE SANA CENNETİN ANAHTARI 3/25/2012 2369
  ..GİDİYOR HÂTIRALAR... 3/26/2012 1684
  10 OCAKtan 12 EYLÜLe YÜRÜYENLER... 3/26/2012 1800
  17 YIL ÖNCE BU GÜN 3/26/2012 1899
  28İNDEN 22SİNE ŞUBAT DEFTERİ 3/25/2012 1877

En Çok Okunanlar Son Yorumlananlar Hakkımda
POPÜLER MASONLAR ORDUDA (7139)
AKROSTİŞ YAZILARI (5512)
FOTOĞRAF-NÂME (5185)
MODA-NÂME (5063)
EYMÜR-NÂME 2 (4928)
EYMÜR-NÂME 1 (4651)
Bedford-nâme (4623)
Nûri KAHRAMAN (4616)
EYMÜR-NÂME 3 (4589)
BAYRAMLAŞALIM DOSTLAR! (3948)
ÜÇ ÖZTÜRK, BİR MEVLÂNÂ.. (1)
CHP-NÂME (1)
GACAROĞLU AHMET EFENDİ (1876-1962) (1)
FOTOĞRAF-NÂME (4)
37 YIL ÖNCESİ, KÖYDE BU GÜN.. (1)
NASIL BİR İL BAŞKANI? (1)
ERKAN TEMİZ BEYİN TELEFONU (1)
BİZ DE İMAM-HATİPLİYİZ Sn. ADİL AKYURT (1)
MODA-NÂME (3)
AKROSTİŞ YAZILARI (4)
 

Www.GirdapTasarim.Com Tarafından Hazırlanmıştır...